Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/9131 E. , 2018/8156 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9131
Karar No : 2018/8156
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … Köyü …(…) Mezrası’nda yaşamakta iken terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Yasa kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin Hakkari 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 29/05/2007 tarih, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; dosyada yer alan bilgi ve belgelerden … İli, … Köyünde 28/11/2006 tarihinde keşif yapıldığı, “keşif tutanağı” adı altında sunulan tutanakta her ne kadar davacı vekilinin imzası bulunmakta ise de, bu tutanakta davacıya ait malvarlığı bulunup bulunmadığının belirtilmediği gibi, “1994 – 2011 yılları arasında mallardan istifade edememiştir” ibaresinin de yer aldığı, söz konusu tutanağın devamı olup olmadığı tam olarak anlaşılamayan mahalli bilirkişiler tarafından düzenlenen tutanaklarda da davacının taşınmazının bulunmadığının belirtildiği, ancak bu belgelerin ise, davacı vekilince imzalanmadığı, bu durumda, keşif sonucu düzenlenen evraklardan davacının mal varlığının bulunup bulunmadığı hususunun tam olarak anlaşılamadığı, dolayısıyla keşfin usulüne uygun yapıldığını kabul etmeye olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından, usulsüz keşfe dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı, 5233 sayılı Kanunun, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki, gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığından, komisyon tarafından davacı veya vekilinin de katılımı sağlanarak mahallinde usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra gerek mülkiyetlerindeki, gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararlarının karşılanması gerektiği, ayrıca davalı idarece davacının uğradığı zararın tespiti yapılırken mükerrer ödemeye neden olunmaması için davacının eşinin (‘in) müracaatı ve müracaat üzerine komisyon tarafından verilen kararın da dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, dosyaya sunulan tapu kayıtlarında taşınmazların edinme nedeni “Mülkiyet ve hisse oranlarının düzeltilmesi işleminden” ve edinme tarihi 15/07/2015 olarak yazıldığı ve davacının ara karar cevabında, kendisine ait arazilerin kadastro sırasında oğlu adına kaydedildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava sonucu bu durumun düzeltildiğini ifade ettiği görüldüğünden, mükerrer ödemeye yol açmamak için; aynı taşınmazlara ilişkin ‘in komisyonda tazminat dosyası olup olmadığının ve söz konusu taşınmazların dava konusu dönemde davacının zilyetliğinde olup olmadığının araştırılarak bir karar verileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıdaki açıklama eklenmek suretiyle ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.