Danıştay Kararı 15. Daire 2016/913 E. 2017/21 K. 09.01.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/913 E.  ,  2017/21 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/913
Karar No : 2017/21

Davacı :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti :Davacı şirket tarafından, 17.08.2012 tarihinde yayınlanan Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nin 11.09.2013 tarihli ve 2415748 sayılı Makam Olur’u ile değiştirilen 29. maddesinin 4. fıkrasının, 30. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) alt bendinin, 31. maddesinin “Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” isimli başlık cümlesinin “direksiyon eğitimi simülatörü” kısmı ile aynı maddenin 5. fıkrasının ve bu fıkranın altında yer alan “direksiyon eğitim simülatörü” başlığı altında yer alan 5 fıkranın tamamının ve bu değişiklikle eklenen Geçici 3. maddesinin; dava konusu Yönerge’de simülatör tanımının yapılmadığı, eğitim simülatörünün gerçek eğitime alternatif olarak öngörüldüğü, getirilen yeni düzenlemenin trafik kazalarını azaltmayacağı, bilakis artmasına yol açacağı, ayrıca simülatöre yer vermeyen kursların kapatılma tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığı, “B” sınıfı sertifika için en az 4 araç bulundurma zorunluluğunun bulunmasının çelişkili olduğu zira 4 aracın yeterli olacağı, simülatöre yer verilmesinin gerekmediği, kamu yararı dışında simülatör satışını teşvik için dava konusu düzenlemelerin yapıldığı, sürücü kurslarının bilgi ve deneyimine başvurulmadığı, dava konusu düzenlemeler ile simülatör eğitiminin zorunlu hale getirildiği, gerçek eğitime alternatif olarak getirilen simülatör eğitiminin eğitim kalitesini düşüreceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa dayanılarak 29.05.2013 tarihinde yayımlanan Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nin 4. maddesinde direksiyon eğitimi simülatörünün tanımının yapıldığı bu nedenle Yönerge’de tanım yapmaya gerek duyulmadığı, anılan Yönetmeliğin 18. maddesinde direksiyon eğitimi simülatörüne ilişkin şartların Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünce belirleneceği ve internet sayfasında standartların yayınlanacağının düzenlendiği, yine 7. maddesinde; simülatörün direksiyon eğitimi alanına alternatif olarak öngörüldüğü, sürücü kurslarına seçenek tanındığı, simülatör ile de sürücülere eğitim alma imkanı tanındığı, simülatör ile eğitimin tamamen kurumların isteğine bırakıldığı, kursların fahiş fiyatlar ödeyerek alan kiralamasının önlendiği, trafik güvenliğini sağlamanın amaçlandığı, birçok gelişmiş ülkede de simülatör ile uygulama eğitimi verildiği, direksiyon eğitimi alanı bulunmayan kursların simülatör ile eğitimleri tamamlama imkanının getirildiği, teorik eğitimi tamamlayan kursiyerlerin vakit kaybetmeksizin direksiyon eğitimini de tamamlamalarını sağlamak amacıyla en az 4 araç zorunluluğunun getirildiği, simülatörün kursiyerin algı ve reflekslerinin ölçülebilmesi için kriterler sunması, bunları kayıt altına alması gerektiği, değişikliklerin uygulanabilmesi için Yönetmelikte de bir yıllık geçiş süresinin öngörüldüğü, Yönetmelik hazırlanırken kamu ve özel birçok kuruluştan görüş alındığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak değişiklik yapıldığı, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemelerde hizmet gereklerine, kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 17.8.2012 tarihinde yayınlanan Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinin 11/09/2013 günlü, 2415748 sayılı makam oIuru ile değiştirilen 29. maddesinin 4. fıkrasının, 30. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) alt bendinin, 3. fıkrasının son cümlesinin, 31. maddesinin “Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” isimli başlık cümlesinin “direksiyon eğitimi simülatörü” kısmı ile aynı maddenin 5. fıkrasının ve bu fıkranın altında yer alan “direksiyon eğitim simülatörü” başlığı altında yer alan 5. fıkranın tamamının ve geçici 3. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun verdiği yetkiye istinaden düzenlenerek yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinin 4/ç maddesinde direksiyon eğitim simülatörü; kursiyerlere, akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaşılmasını sağlamak amacıyla bilinçli araç kullanımının temel unsurlarını kazandırıp, gerçekçi bir trafik akışı ile eğitim almalarını sağlayan yazılım ve donanım olarak tanımlanmıştır.” Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” başlıklı 18. maddesinin 3. fıkrasında da “Kurslar, direksiyon eğitim alanları ve dinleme tesisleri ile direksiyon eğitim simülatörüne ilişkin şartlar Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlara uygun şekilde düzenlerler ” kuralı yer almıştır.
Aynı Yönetmeliğinin Geçici 3. maddesinde de; “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı alan kurslar direksiyon eğitim alanları ile direksiyon eğitim araçlarını bir yıl içerisinde bu Yönetmelikte belirtilen şartlara uygun hale getirirler. Verilen süre içerisinde direksiyon eğitim araçları ile ilgili şartları yerine getirmeyen kursların o sertifikaya ait programları iptal edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu Yönergenin motorlu taşıt sürücüleri kurslarına yönelik düzenlemeleri içeren Onuncu Bölümünün 29. maddesinin 4. fıkrasında 22.5.2014 günlü ve 2040433 sayılı makam oluru ile değişiklik yapılmış ise de davacının bu madde özelinde ve diğer maddelere yönelik olarak ta temel iddiası eğitim similatörlerinin sisteme dahil edilmesi ile sanal alemde eğitimin teşvik edildiği, sürücü adaylarının eğitim kalitesinin düşünülerek trafikte sıkıntı yaratılacağına ilişkin olduğundan, Yönergedeki değişiklikte eğitim simülatörlerine ilişkin düzenlemeler yer aldığından dava açıldığı tarihte yürürlükte olan yönerge kuralları da bu iddialar kapsamında incelenmiştir.
Yönetmelikte yer alan düzenlemeler incelendiğinde, direksiyon eğitim dersleri açısından sürücü kurslarına seçenekli uygulama tanınmış, direksiyon eğitim alanında eğitim verilebileceği gibi arzuya bağlı olarak simülatörle eğitim olanağı da tanınmıştır. Yönergenin dava konusu edilen 29. maddesinin 1. fıkrası ve 31. Maddesi ile de simülatörlerin nitelikleri belirlenmiştir.
Yine Yönetmelikte simülatörlerde eğitimin, direksiyon usta öğreticisince kursiyerin akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaştığına karar verilinceye kadar devam edeceği düzenlenmiş ve yine aynı Yönetmelikte kursiyerin akan trafikte ne kadar süre direksiyon eğitimi dersi alacağıda belirlenmiştir. Yönergenin dava konusu edilen 30. maddesinin 2. fıkrasının a bendinde de Yönetmelikte belirlenen kursiyerlerin, direksiyon eğitim derslerinin sertifika sınıflarına göre sayısı belirtilen araçlar kullanmak suretiyle gerçekleştirileceği, eğitim sonunda gireceği sınavlara da bu araçları kullanmak suretiyle katılacağı öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, eğitim simülatörleri davacının iddia ettiği gibi tek ve zorunlu seçenek haline getirilmemiştir.
Yönergenin dava konusu edilen geçici 3. maddesi hükmüde Yönetmeliğin geçici 3. maddesi hükmüne paralel şekilde düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar karşısında dava konusu Yönerge maddelerinde kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka ve dayanağı mevzuat kurallarına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 17.08.2012 tarihinde yayınlanan Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nin 11.09.2013 tarihli ve 2415748 sayılı Makam Olur’u ile değiştirilen 29. maddesinin 4. fıkrasının, 30. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) alt bendinin, 31. maddesinin “Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” isimli başlık cümlesinin “direksiyon eğitimi simülatörü” kısmı ile aynı maddenin 5. fıkrasının ve bu fıkranın altında yer alan “direksiyon eğitim simülatörü” başlığı altında yer alan 5 fıkranın tamamının ve bu değişiklikle eklenen Geçici 3. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 123. maddesinde; 1. fıkrasında, motorlu taşıt sürücüsü yetiştirmek, yetişmiş olanlara sınav sonucu sertifika vermek, trafik ile ilgili öğretim ve eğitim yaptırmak üzere kamu kurumları ile diğer hakiki ve hükmi şahıslara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ilgili mevzuatına göre sürücü kursları açma izni verileceği, 2. fıkrasında; sürücü kurslarının sürücü belgesi cinslerine göre sınıflandırılması, hangi sınıf kursun kimler tarafından açılabileceği, öğretim ve eğitim konuları ile metodu, kurs süreleri, kurslar için eğitim ve öğretimde kullanılacak bina, araç, gereç ve teçhizatın nitelik ve niceliği, teminat miktarları, sertifika sınavlarının esas ve usulleri, sertifika aranmayacak sürücü belgesi sınıfları ve bunların sınavları İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkartılan yönetmelikle belirleneceği hükmü yer almaktadır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4. maddesinde; kurum binalarının niteliklerinin, bu binalarda açılabilecek kurumlar ile her tür tesis ve donanıma ilişkin standartların Bakanlıkça belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nin 11.09.2013 tarihli ve 2415748 sayılı Makam Olur’u ile değiştirilen;
– ‘Motorlu taşıt sürücüleri kurslarında bulunması gereken bölümler’ başlıklı 29. maddesinin 4. fıkrasında:
“Kurum tarafından direksiyon eğitim alanı yerine direksiyon eğitim simülatörü kullanılmak istenmesi hâlinde her simülatör için en az 20 m2 simülatör uygulama dersliği düzenlenir. Kontenjanı 60 kursiyerden fazla olan kurumlarda ise en az iki simülatör bulunur. Kontenjan artırımında bulunmak isteyen kurumların gerekli araç gereçle donatılmış, standartlara uygun, en az üç derslik ve simülatör uygulama dersliğinden oluşan grup hazırlanması gerekir. Ancak kontenjan sabit kalmak koşuluyla gerekli araç gereçlerle donatılmış bir veya birden fazla Trafik ve
Çevre, İlkyardım, Araç Tekniği derslikleri ile simülatör uygulama dersliklerinin eklenmesi mümkündür.”
– ‘Direksiyon eğitimi ve sınav aracı’ başlıklı 30. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) alt bendinde:
“(2)Direksiyon eğitimi sınavlarında kullanılan araçlarda, aracın yedek pedallarına basıldığında sesli veya ışıklı uyarı veren alet bulunur.
a) Direksiyon eğitim (Değişik:Makam Oluru 11/9/2013-2415748) ve sınav araçları: Motorlu taşıt sürücüleri kurslarında uygulanan sertifika sınıfı programına göre;
1- “B” sertifika sınıfı için en az (Değişik:Makam Oluru 11/9/2013- 2415748) dört,
… direksiyon eğitim (Değişik:Makam Oluru 11/9/2013-2415748) ve sınav aracı bulunur. “
– “Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü” başlıklı 31. maddesinin 5. fıkrasında:
“(5) Direksiyon eğitim alanı bulunmayan özel motorlu taşıt sürücü kursları, bütün sertifika sınıflarında kullanılabilecek ve aşağıdaki özellikleri taşıyan direksiyon eğitim simülatörü bulundurur.
Direksiyon eğitim simülatörü:
1-Direksiyon eğitim simülatörünün donanımları gerçek araç donanımı ile birebir ebatlarda olması gerekir. Kabinde ayarlanabilir koltuk, emniyet kemeri, el freni, direksiyon donanımı, sinyal kolu, silecek kolu, kontak anahtarı yeri ve benzeri donanımlar ile gerçek araçlarda bulunan tüm göstergeler (sinyal göstergeleri, flâşör, emniyet kemeri ikaz lambası, akü şarj lambası, yağ lambası ve benzeri.), vites kolu, gaz, fren ve debriyaj pedalı, dikiz aynası ve diğer aynalar bulunmalıdır.
2- Gelişmiş ses simülasyonuna sahip olup motorun çalıştırılması ve sürüş esnasında motorun devrine göre motor sesini ve benzeri uyarı seslerini verebilmelidir.
3- Görsel sistem olarak ekranla desteklenmiş, gerçeğe yakın ve farklı ortamlarda; trafik işaret ve levhaları ile donatılmış, direksiyon eğitim alanında, şehir içi ve şehirlerarası karayolunda, iniş ve çıkış eğimli yollar ile değişik hava koşullarında, gece ve gündüz araç kullanımında kursiyerin algı ve refleksini ölçen eğitim senaryolarının uygulanmasına imkân sağlanmalıdır.
4- Kursiyerleri eğitim süresince Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği ekindeki EK-3 ve EK-4’de belirtilen değerlendirme kriterlerine göre puanlama yaparak değerlendirmelidir.
5- Kursiyerlerin hangi senaryoda ne zaman eğitim aldığı kayıt altına alınmalıdır. Hangi senaryolarda eğitim alması gerektiği belirtilmelidir. Her kursiyer için, eğitim kayıtlarının ve eğitim sonuçlarının arşivlenebileceği ve harici çıktılarının alınabileceği bir sisteme sahip olmalıdır. “
– Geçici 3. maddesinde ise:
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alan özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarının kurucuları bu Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde direksiyon eğitim ve sınav araçlarını 30 uncu maddede belirtilen şartlara uygun hale getirir. Verilen süre içerisinde direksiyon eğitim ve sınav araçlarını 30 uncu maddede belirtilen şartlara uygun hale getirmeyen özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarının bu programları iptal edilir. ” düzenlemeleri yer almaktadır.
Davacının iddiaları ile dava konusu düzenlemeler ve direksiyon eğitimi simülatörüne ilişkin mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
29.05.2013 tarih ve 28661 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği (Yönetmelik) ile motorlu taşıt sürücü kurslarının eğitim ve kurum standartlarına ilişkin yenilikler yapılmıştır.

Her ne kadar dava konusu Yönerge’de direksiyon eğitim simülatörünün tanımı yapılmamış ise de Yönetmeliğin 4. maddesinin (ç) bendinde, söz konusu simülatörün; kursiyerlere, akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaşılmasını sağlamak amacıyla bilinçli araç kullanımının temel unsurlarını kazandırıp, gerçekçi bir trafik akışı ile eğitim almalarını sağlayan yazılım ve donanımı ifade ettiği düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin ‘Direksiyon eğitim alanı ve direksiyon eğitim simülatörü’ 18. maddesinin 2. fıkrasında; direksiyon eğitim simülatörünün; kursiyerlerin değerlendirilebilmesine ilişkin kriterler sunması, gerçek araç donanımlarına, algı ve refleks ölçen senaryolara sahip olması, her sürücü adayına ait eğitim kayıtlarını ve sonuçlarını arşivleyebilmesi gerektiği; 3. fıkrasında ise kursların; direksiyon eğitim alanlarını ve dinlenme tesisleri ile direksiyon eğitim simülatörüne ilişkin şartların Genel Müdürlükçe belirlenerek internet sayfasında yayınlanan standartlara uygun şekilde düzenleneceği öngörülmüştür.
Bu durumda sürücü kurslarına ilişkin olarak eğitim metodunu belirleme yetkisini haiz idarece, teknolojik gelişmelere uygun olarak etkin ve verimli eğitim verme amacıyla motorlu taşıt sürücüleri kurslarında direksiyon eğitimi dersleri için getirilen yeni düzenlemelere uygunluğun sağlanması amacıyla mevzuatta tanımlanan simülatörün standartlarını, taşıması gereken özellikleri belirleyen dava konusu düzenlemelerde hukuka ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca Yönetmeliğin “Sertifika sınıflarının eğitim süreleri” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında; “Bütün sertifika sınıflarında trafik ve çevre dersi 16, ilk yardım dersi 8, araç tekniği dersi 6 saat teorik olarak verilir. Direksiyon eğitim derslerine ise direksiyon usta öğreticisi tarafından kursiyerin akan trafikte eğitim alacak düzeye ulaştığına karar verilinceye kadar direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde devam edilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Direksiyon eğitimi derslerinde kursiyerin akan trafikte eğitiminden önce direksiyon eğitim alanında veya simülatör üzerinde eğitim verileceği düzenlenmiştir. Davacı tarafından simülatöre yer vermeyen kursların kapatılma tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığı ileri sürülmekte ise de dava konusu düzenlemelerde; kursiyerlerin akan trafiğe çıkmadan önce eğitilmelerinin zorunlu olduğu, söz konusu direksiyon eğitiminin iki aşamalı öngörüldüğü ve kursiyer ile bire bir çalışan usta öğreticiler tarafından akan trafiğe çıkabileceği konusunda kanaat oluşana dek eğitimlerin devam edeceği öngörülmüştür.
Ayrıca söz konusu direksiyon eğitiminin simülatör üzerinde yapılmasının zorunlu olduğu hususunda ise herhangi bir düzenleme yapılmamış, davalı idarece simülatör bir imkan olarak öngörülmüş direksiyon eğitim alanları kaldırılmamıştır. Yönetmelikte direksiyon eğitim simülatörü kurslar için bir alternatif olarak öngörülmüş; kursların simülatör bulundurmama nedeniyle kapatılması şeklinde herhangi bir yaptırıma yer verilmemiştir.
Yönetmeliğin tamamı incelendiğinde de böyle bir sonuca varılamayacağı, kaldı ki mevzuatta da direksiyon eğitim alanının motorlu taşıt sürücü kursunda bulunması gereken bölümlerden biri olmaya devam ettiği; değişen ve gelişen günümüz koşullarına uygun olarak direksiyon eğitim alanları yanında simülatör kullanma imkanının da getirildiği, bu anlamda kurslara seçenek tanındığı görülmektedir.
Kaldı ki Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nin 4. maddesinde; direksiyon eğitim alanının (Pist); motorlu taşıt sürücüleri kurslarının direksiyon eğitimi derslerinin yapılmasına uygun düzenlenmiş alanı ifade ettiği belirtilmekte; 29. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendinde ise direksiyon eğitim alanı, motorlu taşıt sürücü kurslarında bulunması gereken bölümlerden biri olarak sayılmaya devam etmektedir.
Ayrıca dava konusu Yönerge’nin Geçici 3. maddesinde de kursların belirlenen yeni standartlara uyumunu sağlamak ve mağduriyetlerini önlemek amacıyla geçiş süreci öngörülmüştür.
Bu durumda öğretim ve eğitim konuları ile metodunu belirleme hususunda takdir yetkisini haiz idare tarafından yapılan dava konusu düzenlemelerde kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ….TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.