Danıştay Kararı 15. Daire 2016/9116 E. 2017/7392 K. 07.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/9116 E.  ,  2017/7392 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9116
Karar No : 2017/7392

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :

İstemin Özeti : … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; gereği görüşüldü:
Dava, davacının …. marka … seri numaralı silahına ait bulundurma ruhsatının can güvenliği nedeniyle taşıma ruhsatı olarak yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 06.07.2015 tarih ve 12310 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesince; davacının dava dışı … marka … seri numaralı silahı için 11.07.2000 tarihinden itibaren can güvenliği nedeniyle silah taşıma ruhsatının bulunduğu, can güvenliği nedeniyle ruhsat alma şartlarının ortadan kalktığına ilişkin somut ve hukuken kabul edilebilir bir tespit olmaksızın, bulundurma ruhsatının taşıma ruhsatı olarak yenilenmesi talebinin reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesinin 5. bendinde; Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların silah taşıyabileceği veya mesken ya da işyerinde bulundurabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu Kanuna dayanılarak, Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilerek yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde; Yönetmeliğin 8. ve 9. maddeleri kapsamına girmeyen, ancak yaptıkları iş, sosyal konum ve ekonomik durumları veya sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibariyle can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk Vatandaşları ile karşılıklılık esasına göre ülkemizde çalışma ve ikamet izni sahibi yabancı uyruklu şahıslara talepleri halinde silah taşıma izni verilebileceği, verilen bu iznin gerektiğinde veya veriliş sebebinin ortadan kalkması halinde geçerlilik süresine bakılmaksızın Yönetmelik hükümlerine göre geri alınabileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından geçerlilik süresi sona eren … marka … seri numaralı silahına ait bulundurma ruhsatının can güvenliği nedeniyle taşıma ruhsatı olarak yenilenmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine idarece yapılan inceleme sonucunda; davacının can güvenliğinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kaldığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin, adli ve/veya kolluk makamlarına müracaatının bulunmadığının tespit edilmesi üzerine Yönetmeliğin 7. maddesinde düzenlenen takdir yetkisine istinaden ruhsat yenileme talebinin reddedildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Anılan Yönetmeliğin 7. maddesinde can güvenliğinin tehlikeye girmesi kuvvetle muhtemel olan kişilere Valilerce silah taşıma ruhsatı verilebileceği belirtilmekle birlikte, bu hususta valilerin kamu yararı, kamu güvenliği ve genel asayişin korunması gibi çeşitli nedenlerle silah ruhsatının verilmesi noktasında takdir yetkisinin bulunduğu açıktır.
Olayda; davacı tarafından … İli, … İlçesi, … Köyü’nde yürüttüğü çiftçilik faaliyeti ve … İli’nde yürüttüğü ticari faaliyet nedeniyle can güvenliği gerekçesiyle silah taşıma ruhsatı verilmesi istenilmişse de; dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacının iddialarını destekler biçimde can güvenliğinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kaldığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, Yönetmeliğin 7. maddesinde düzenlenen takdir yetkisine istinaden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.