Danıştay Kararı 15. Daire 2016/8720 E. 2017/2070 K. 27.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/8720 E.  ,  2017/2070 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8720
Karar No : 2017/2070

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili/(leri) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili/(leri) :
İstemin Özeti :…. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava dilekçesinde ve 20.04.2006 tarihinde Mahkemeye sunulan ikinci dilekçede 26.12.2015 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği sınavının iptaline karar verilmesinin açıkça talep edildiği ve davanın konusunun tam ve tereddütten uzak ve açık bir şekilde ortaya konulduğu hususunda bir tereddüt bulunmadığından aksi yönde tesis edilen mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; 26.12.2015 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Müşavirliği sınavında sorulan soruların büyük çoğunluğunun mevzuata uygun olmadığı ve hatalı olduğu iddiasıyla sözkonusu sınavın iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 24.02.2016 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dava dilekçesinden “davacının sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin mi, sınavın tümünün mü, yoksa yalnızca dilekçede belirtilen soruların mı iptalinin” istenildiğinin anlaşılamaması nedeniyle, davanın konusunun tam ve tereddütten uzak ve açık bir şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle … gün ve E…., K…. sayılı karar ile dilekçenin reddine karar verildiği, davacı vekilince 2577 sayılı Kanunu’un 15/3. maddesi uyarınca süresinde verilen ikinci dilekçede de anılan mahkeme kararı ile belirtilen eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanun’un 15/5 maddesinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği, 1. fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği, kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya ünvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği belirtilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilince 20.04.2016 tarihinde mahkemeye sunulan ikinci dilekçede; müvekkilinin 52,70 puan alarak başarısız sayıldığı sınavın gerek yapılış şekli, gerek sınavda sorulan sorular ve değerlendirme usullerinin objektif olarak tüm sınavın iptalini gerektirecek nitelikte olduğundan, yapılan sınavın tümüyle hukuka aykırı olması nedeniyle iptalinin talep edildiği; dilekçenin sonuç ve istem kısmında da “26.12.2015 tarihinde gerçekleştirilen gümrük müşavirliği yazılı sınavının iptaline karar verilmesinin” açıkça talep edildiği tespit edilmiştir. Davacının dilekçesinde (1), (2) ve (3) sıra başlığı altında yaptığı açıklamalar ise sınavın iptali talebinin gerekçeleridir. Bu nedenle davanın konusunun tam ve tereddütten uzak ve açık bir şekilde ortaya konulduğu hususunda bir tereddüt bulunmadığından, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:….sayılı kararının BOZULMASINA, esastan incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.