Danıştay Kararı 15. Daire 2016/8392 E. 2017/4454 K. 14.09.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/8392 E.  ,  2017/4454 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8392
Karar No : 2017/4454

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti :İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Davacının ikamet ettiği … Mezrası’nın 1990-2011 yılları arasında … Köyü’ne bağlı olduğu, 2011 yılından sonra ise … Köyü’ne bağlandığı anlaşıldığından, … Köyü’ne ilişkin değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken … Köyü’ne ilişkin değerlendirme sonucu verilen eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, ikamet ettiği İli, … İlçesi, … Mezrası’ndan terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Dairemizin 25/12/2012 tarih ve E:2012/5647, K:2012/15050 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi üzerine, davacı tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru sonucu Anayasa Mahkemesi’nin 30/03/2016 tarih ve 2013/9215 başvuru numaralı kararı ile, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği belirtilerek, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, İdare Mahkemesince; davacının ikamet ettiği … Mezraası’nın 1990-2011 yılları arasında … Köyü’ne bağlı olduğu, … Köyü’ne bağlı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, gerek … Mezrası’nın gerekse anılan mezranın bağlı olduğu … Köyü halkının bir kısmının, güvenlik kaygısıyla da olsa köyden göç etmelerinden dolayı uğradıkları zararın, anılan köyün tamamen boşalmamış olması diğer bir ifadeyle anılan köyde nesnel güvenlik kaygısının yaşanmamış olması ve davacıya yönelik bir terör tehdidi ya da saldırısının bulunmaması nedenleriyle, 5233 sayılı Yasa hükümlerine göre idarece karşılanmasına hukuki olanak bulunmadığı, başvurunun reddi yolunda tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 2. maddesinin (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun hükümlerine göre, bir yerleşim yerinde asgari güvenlik düzeyinin gerçekleştirilmiş olmasına ve bu yerde köy korucuları ile bunların aileleri dışındaki diğer köy halkının yaşamasına karşın, yerleşim yerinde yaşayan kişilerin bir kısmının güvenlik kaygısı nedeniyle yerleşim yerini terk etmeleri sonucunda uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığa konu olayda, davacının göç ettiğini belirttiği … Mezrası’nda bulunan mal varlığına ulaşamamasından kaynaklanan zararının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini ancak, … Mezraası’nın tamamen boşaltılması halinde ve köyün boşaltılmasından köye dönüşün başladığı tarihe kadar geçen süreyle sınırlı kalmak kaydıyla mümkündür.
Dava dosyasının incelenmesinden; İl Jandarma Komutanlığı’nın 25/03/2011 tarih ve 0490-18647-11/Ter.Suç.Ks sayılı ‘ne hitaben yazılı boşalan ve boşaltılan köylere ilişkin yazısından; … Köyü’nün 1991-1995 tarihleri arasında kısmen boşaldığının ifade edildiği, … Köyü’ne bağlı … , Topluca ve … Mezralarının 1991-1995 tarihleri arasında kısmen boşaldığının ifade edildiği, İl Jandarma Komutanlığının 01/10/2009 tarih ve 3700-63966-09/GKK/Ks. sayılı ve eki 17/11/2009 tarihli tutanağa göre, 1987-2000 yılları arasında … Köyü’nde … ve … görevlendirildiği ve koruculuk sisteminin bulunduğu, korucu aileleri dışında köyde 60 hanenin ikamet ettiği, köy nüfusunun 1990 yılında 983, 1997 yılında 692, 2000 yılında, 843 kişi olduğu, Batman/Sason İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 04/09/2009 tarih ve 185 sayılı yazısına göre; yapılan araştırmalarda, 1990-2000 yılları arasında muhtarlık seçimlerinin yapıldığı, ancak evrakların imha edilmek üzere SEKA’ya gönderildiği, 2000 yılı sonrasında da sandık kurularak seçimlerin düzenli olarak yapıldığı, Sason İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 27/04/2006 tarihli yazısına göre, … Köyü İlköğretim Okulu’nun güvenlik nedeniyle kapanan okullar arasında yer almadığı görülmektedir.
Yine İl Jandarma Komutanlığı’nın 25/03/2011 tarih ve 0490-18647-11/Ter.Suç.Ks sayılı ‘ne hitaben yazılı boşalan ve boşaltılan köylere ilişkin yazısından; … Köyü ve bu köye bağlı …, …, … mezralarının 1995-2002 tarihleri arasında tamamen boşaldığı, … Köyü’ne bağlı … Mezrası’nın 1994, … Mezrası’nın 1995 yılında tamamen boşalmış olup Mezralara dönüşün olmadığı, bu köye bağlı …, …, … Mezralarında ise boşalma olmadığının belirtildiği, dava dilekçesi eklerinin incelenmesi neticesinde Sason Cumhuriyet Savcılığı’nın 08/08/1994 tarihli ve Hazırlık No: 1994/32, Takipsizlik Karar No: 1994/17 sayılı görevsizlik kararında “… Köyü … Mezraasında” yaşanan olaylara ilişkin tespitlere yer verildiği, ‘in hasar tespiti istemi üzerine düzenlenen tespit tutanağında … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/1995 tarihli ve 1994/5 Değişik İş sayılı kararında hasar tespiti incelemesinde “… İlçesi … Köyü … mezrasında açık tespite başlandığı”nın belirtildiği; jandarma astsubay kıdemli çavuş, jandarma astsubay çavuş ve jandarma onbaşı rütbelerini haiz üç görevli tarafından düzenlenen 27/11/1993 tarihli olay yeri tespit tutanağında “… Köyü … Mezrasına” bir grup teröristin saldırıda bulunduğunun belirtildiği; jandarma astsubay üstçavuş, uzman jandarma I. kademeli çavuş ve uzman jandarma I. kademeli çavuş rütbelerini haiz üç görevli tarafından düzenlenen 13/03/1995 tarihli olay yeri tespit tutanağında “… …. (… ) mezrasında” meydana gelen terör olaylarına yer verildiği tespit edilmiştir.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının yerleşim yeri olan … Mezrası’nın olayların yaşandığı dönemlerde … Köyü ya da … Köyü’nden hangisine bağlı olduğu, “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” nedeniyle idarece veya köy halkı tarafından tamamen boşaltılıp boşaltılmadığına ilişkin çelişkili bilgiler yer aldığı anlaşılmakta olup; bu çelişkiyi gidermek için Dairemizin 30/03/2017 tarihli ara kararı ile 1990-2011 tarihleri arasında anılan Mezranın hangi köye bağlı olduğu sorulmuştur. Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Komisyon Başkanlığı’nın 21/06/2017 tarih, 163 sayılı yazısına ekli Sason Kaymakamlığı İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü’nün 12/06/2017 tarih, 490 sayılı yazısı ile … Mezraası’nın 1990-2011 yılları arasında … Köyü’ne bağlı olduğu, 2011 yılından sonra … Köyü’ne bağlandığı belirtilmiştir.
… Mezrası’nın … Köyü’ne bağlı olduğu, … Köyü’nün 1995-2002 tarihleri arasında tamamen boşaldığı anlaşıldığından, bu husus dikkate alınarak başvurucunun iddiası hakkında değerlendirmede bulunulması gerekirken başvurucunun yerleşim yerinin … Köyü’ne bağlı olduğu kabulünden hareketle anılan köye ilişkin kayıtlar doğrudan esas alınarak davanın reddi yolunda çıkan eksik incelemeye dayalı İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.