Danıştay Kararı 15. Daire 2016/8185 E. 2017/395 K. 23.01.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/8185 E.  ,  2017/395 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8185
Karar No : 2017/395

Temyiz Eden (Davalı ) :
Vekili : Av. – Aynı Yerde
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, yürütmeyi durdurma istemi hakkında ayrıca karar verilmeksizin işin esasına geçildi, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının mülkiyetindeki … İli, …, … Köyü, … sayılı parselde “Akaryakıt ve LPG Satış İstasyonu ve Dinlenme Tesisi” yapmak amacıyla tarafına geçiş yolu ön izin belgesi verilmesi isteminin reddine ilişkin 9. Bölge Müdürlüğü’nün 14.01.2014 tarih ve 7399 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce, bilirkişi incelemesi sonucu sunulan rapora göre; dava konusu özel mülkiyete ait … İli, … … Köyü Mevkii’nde … sayılı parselde bulunan taşınmazın erişme kontrollü yol üzerinde bulunmadığı, davalı idarece mevcut taşınmaz üzerinde Akaryakıt ve LPG Satış İstasyonu ve Dinlenme Tesisi yapılması için geçiş yolu verilmemesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
15.05.1997 tarih ve 22990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin “Geçiş Yolu İzin Belgesi” başlıklı 4. maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki tesisler için, karayoluna bağlantıyı sağlayacak geçiş yolları yönünden Geçiş Yolu İzin Belgesi alınmasının zorunlu olduğu, bu belgenin sadece yol ve trafik güvenliğinin sağlanması ile ilgili olup 3194 Sayılı İmar Kanunu gereğince alınması gerekli ruhsatlar yönünden geçerli olmadığı belirtilerek tanımlanmış; 5. maddesinde ise “Erişme kontrollü karayolları için ilgili Mevzuat hükümlerinin uygulanır.” ifadesi ile erişme kontrollü karayolları açısından anılan Yönetmelik maddelerinin uygulanmayacağı, kendi mevzuatına göre işlem tesis edileceği düzenlenmiştir.
1593 Sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu ilga eden 6001 sayılı ‘nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde; “Erişme kontrolü: Transit trafiğe tahsis edilen karayollarında, yaya, hayvan ve motorsuz taşıt ve araçların girmesinin engellenerek, ancak izin verilen motorlu taşıtların yararlandırıldığı, belirli yerler ve şartlar dışında giriş ve çıkışın yasak olduğu, trafiğin özel bir kontrole tâbi tutulmasına ilişkin uygulama”, “Hizmet tesisleri: Karayolları sınır çizgisi içinde kalan otel, motel, lokanta, akaryakıt istasyonu, servis istasyonu ve diğer tesisler” şeklinde tanımlanmış; “Görev ve yetkiler” başlıklı 4. maddesinin (ç) bendinde; Otoyollar ve bunların üzerinde bulunan bakım ve işletme tesisleri ile hizmet tesislerinin, diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarının yapımını ve/veya bakım ve onarımını ve/veya işletmesini yapmak veya yaptırmak ve denetlemek Genel Müdürlüğün görev ve yetkileri arasında sayılmış, “Karayollarında erişme kontrolü uygulaması” başlıklı 15. maddesinde “Belediye sınırları içindekiler de dâhil olmak üzere, Genel Müdürlüğün görev alanındaki karayolları, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine Bakan onayı ile erişme kontrollü karayoluna dönüştürülebilir veya erişme kontrolü kaldırılabilir. Mevcut veya yeniden yapılandırılan karayollarında, erişme kontrolüne geçişin başlangıç tarihi ile yasaklamalar, kısıtlamalar ve erişme kontrolü uygulamasının kaldırılması Resmî Gazete’de yayımlanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun “Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantı, şehir geçişleri ve yerleşim” başlıklı 17. maddesinde; “Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantılar Genel Müdürlüğün uygun gördüğü yerlerde ve şekillerde yapılır. Erişme kontrolü uygulanan karayolu çevresinin bu bağlantı noktalarına ulaşımı, toplayıcı yollarla veya bağlantı noktasına ulaşan diğer yollar vasıtasıyla sağlanır. Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bitişik taşınmaz sahipleri ile kiracıları veya kullananların arazilerinden erişme kontrolü uygulanan karayoluna doğrudan giriş ve çıkış hakları yoktur. Erişme kontrolü uygulanan karayolunun şehir geçişlerinde karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin düzenlenmesi, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine, Bakanlık ve ilgili belediye tarafından müştereken kararlaştırılır. İşletme hakkı verilen veya devredilen erişme kontrolü uygulanan karayollarında, şehir geçiş güzergâhının veya karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin değiştirilmesinde işletici şirketin görüşü alınır. Belediye ve mücavir alan sınırları dışında, erişme kontrolü uygulanan karayolu çevresinde, ilgili idare tarafından imar düzenlemesi yapılmadan önce, Genel Müdürlüğün olumlu görüşü alınır. Olumlu görüş alınmadan imar planı kesinleştirilemez.”; “Karayollarında kurulacak tesisler ve yasaklanan faaliyetler 18. maddesinde ise; “Erişme kontrolü uygulanan karayolu sınırları içinde Genel Müdürlüğün izniyle kurulacak tesis veya yapılacak faaliyetler dışında tesis kurulması veya faaliyette bulunulması yasaktır. Erişme kontrolü uygulanan karayolu sınırları içinde Genel Müdürlüğün izniyle kurulacak tesisler ve eklentileri mimarî, statik, tesisat ve her türlü fennî mesuliyeti Genel Müdürlükte olmak kaydıyla 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen yapı ruhsatiyesine tâbi değildir. Bu tesislerin plan ve projesi ile mülkiyet bilgileri inşaat başlamadan önce ilgili idarelere bildirilir. Bu tesisler erişme kontrolü uygulanan karayolunun müştemilatından sayılır. Bu tesislerin işletilmesi ile ilgili resmi makamlarca verilecek izin, ruhsat ve lisanslar bakımından, ilgili tesislerin kesinleşmiş karayolu güzergâh planlarına işlenmesi yeterli olup, ayrıca imar planına işlenme şartı aranmaz. Erişme kontrolü uygulanan karayolu sınırları içinde ve sınırlarında, Genel Müdürlükten izin alınmaksızın herhangi bir toprak hareketi, inşaat ve tesisat yapılması yasaktır.” hükümleri yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından 04.09.2009 tarihinde … İli, Merkez, … Köyü, … sayılı parselde “Akaryakıt ve LPG Satış İstasyonu ve Dinlenme Tesisi” amaçlı mevzi imar planı yapılması ile ilgili ‘ne (KGM) görüş sorulduğu, 03.09.2010 tarihinde KGM tarafından söz konusu planın yapılmasında sakınca bulunmadığının ve inşaata başlanmadan önce geçiş yolu ön izin belgesinin alınması gerektiğinin bildirildiği, bunun üzerine davacı tarafından plan yaptırıldığından bahisle tarafına geçiş yolu ön izin belgesi verilmesi için KGM’ye başvurulduğu, 25.12.2013 tarihli cevapta; plana görüş verilirken Devlet Yolu statüsüne göre değerlendirme yapıldığı, ancak yolun erişme kontrollü yol statüsünde bulunduğu ve onaylı projesinde belirtilenlerden farklı bir noktadan bu yola tesis için giriş – çıkış izni verilemeyeceği, aynı yöndeki ikinci başvuru üzerine tesis edilen 14.01.2014 tarihli dava konusu işlemle ise yine davacının talebinin reddi üzerine davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Özel hukuk hükümlerine tabi ve sermaye şirketi statüsüne sahip sermaye şirketlerinin; otoyollarının ve üzerindeki bütün tesislerin yapımı, bakımı, işletilmesi ile görevlendirilmesine ve süresi sonunda yol ve tesislerin ne devrine ait esasları düzenleyen 3465 sayılı Dışındaki Kuruluşların Erişme Kontrollü Karayolu (Otoyol) Yapımı, Bakımı ve İşletilmesi ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun
un 4. maddesinin; (a) bendinde, erişme kontrollü karayollarının (otoyolların) yapımı, bakımı ve işletilmesi ile hizmet tesislerinin yapımı, bakımı ve işletilmesinde sermaye şirketlerinin görevlendirilebileceği; (b) bendinde; KGM tarafından yapılmış ve yapılmakta olan otoyollar üzerindeki hizmet tesislerinin yapımı ve işletilmesi şirketlere yaptırılabileceği, 5. maddesinde ise bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) ve (b) bentlerine göre verilecek görev, tespit edilen görev yerinde bütün tesisleri ile birlikte otoyolun veya hizmet tesislerinin projelendirilerek veya projesine göre yapımı, bakımı ve işletilmesini kapsayabileceği gibi 4046 sayılı Kanun kapsamına alınanlar hariç otoyolların, işletme ve bakım tesislerinin veya hizmet tesislerinin bakımı, iyileştirilmesi, genişletilmesi veya işletme haklarının devri şeklinde de olabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda kenarında Akaryakıt ve LPG Satış İstasyonu ve Dinlenme Tesisi yapılmak istenen yolun statüsünün belirlenmesi gerekmektedir.
Söz konusu yol kesimi … – … D400 Devlet Yolu üzerindeki … Batı 1 (K201) Kavşağı ile … – … Otoyolu üzerindeki … Batı (K20) Kavşağının arasında bulunmaktadır. Kenarında davacının hizmet tesisi yapmak istediği yol; Devlet Yolu ile Otoyolu birbirine bağlayan bağlantı yolu niteliğindedir.
Davalı idare tarafından 22.03.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazete’de; … Otoyollarından … Köprülü … Köprülü Kavşağı arasında kalan yol kesimlerinin 1593 Sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu hükümlerine göre trafiğe açılmasının Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylandığı, daha önce Devlet Yolu statüsünde trafiğe açılmış bulunan … Köprülü … Köprülü Kavşağı arasında kalan yol kesiminde 24.03.2008 tarihinden itibaren 1593 Sayılı Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu(Mülga) hükümlerinin uygulanmaya başlanacağı ilan edilmiş; 24.10.2013 tarihinde ise anılan Genel Müdürlük tarafından “Şirket Önseçim İlanı” başlığı ile … Otoyolu Km: 106+300’deki … B Tipi Otoyol Hizmet Tesisi (çift taraflı)’ nin projelendirilmesi, yapımı, bakımı, işletilmesi, işletme süresince gayri safi hasıla üzerinden idareye yıllık pay ödenmesi ve görev süresi sonunda idareye bedelsiz ve kullanılabilir durumda devredilmesi işleri için 3465 sayılı Kanun uyarınca görevlendirilmeler yapılacağı ilan edilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; niteliği gereği erişimi kontrollü olarak sağlanan belirli yerler dışında giriş ve çıkışın yasak olduğu otoyola bağlantıyı sağlayan yolun söz konusu otoyoldan bağımsız düşünülemeyeceği; zira özel niteliği haiz Otoyol projelendirilirken bu yola bağlantıyı sağlayan yolların da belirlendiği görülmektedir. Bu nedenle söz konusu bağlantı yolunun da Otoyol olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir karayolundan farklı olarak Otoyola giriş çıkışın da kontrollü olması zorunlu olduğundan bu Otoyol veya Otoyola bağlantıyı sağlayan yol kenarında yer alacak hizmet tesisi niteliğindeki Akaryakıt ve LPG Satış İstasyonu ve Dinlenme Tesisinin Otoyol ile bütünlük arz ettiği, bu nedenle Otoyolun projelendirilmesine söz konusu tesislerin de dahil olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki 6001 sayılı Kanunun 18. maddesinde de erişme kontrolü uygulanan karayolu kenarındaki tesislerin karayolu müştemilatından sayıldığı açıkça belirtilmektedir.
Ayrıca Otoyola doğrudan giriş ve çıkış sağlayacak olan hizmet tesislerinin sonradan yapılması durumu; hız sınırı, yol genişliği ve sair fiziksel özellikleri farklılık arz eden Otoyolda seyreden araçlar, sürücüler ve yolcular için tehlike arz etmesine, trafik güvenliğinin tehlikeye düşmesine yol açabilecektir.
Her ne kadar davacı tarafından KGM’nin mevzi imar planı için onay vermesi sonucu arazi satın alınmış ve plan yaptırılmış ise de yalnızca mevzi imar planının yaptırılmış olması davacıya Otoyola erişimi sağlayan bağlantı yolu kenarında hizmet tesisi yapmak için hak vermemektedir.
Ayrıca Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 22.12.1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı ile de belirtildiği üzere hukuka uygunluk karinesinden faydalanan idari işlemlerin hangi hallerde ve süre aranmaksızın geri alınabileceği ile hangi süre içerisinde değiştirilebileceğine ilişkin ilkeler belirlenerek; idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine ilgililerin gerçek dışı beyanının, hilesinin sebep olması veya açık hataya düşülerek idari işlem tesis edilmesi hallerinde süre aranmaksızın işlemin geri alınabileceği kabul edilmiştir.
Dava konusu işlemin tesisindeki aşamalardan biri olan mevzi imar planı yaptırılmasında sakınca olmadığına ilişkin davalı idarece 03.09.2010 tarihinde verilen cevapta; söz konusu bağlantı yolu Devlet Yolu olarak değerlendirilerek hataya düşüldüğü görülmektedir. İdarece hatanın her zaman geri alınabileceği de açıktır. Ancak davacı tarafından mevzi imar planı yaptırma masrafının ortaya konulmak suretiyle davalı idareden talep edilmesi mümkündür.
Bu durumda; geçiş yolu ön izin belgesi prosedürüne değil 6001 sayılı Kanuna tabi olan Otoyol bağlantı yoluna, doğrudan giriş ve çıkışı sağlayacak hizmet tesisi yapılması talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.