Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7840 E. 2018/69 K. 16.01.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7840 E.  ,  2018/69 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7840
Karar No : 2018/69

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :

İstemin Özeti : … İli, ……İlçesi, … Köyü’nde ikamet etmekte iken yaşanan terör olayları nedeniyle köyünü boşaltmak durumunda kalan ve bu boşaltma nedeniyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yaptığı başvuru neticesinde, 1995-2006 yılları arasındaki zararları ödenen davacılar tarafından, halen köylerine geri dönemediklerinden bahisle, 19.12.2014 tarihinde yaptıkları başvuru ile 2014 yılına ilişkin zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; her ne kadar davalı idare tarafından, … Köyüne ilişkin olarak, tarafından merkez ve ilçelere gönderilen yazıda köylerine dönmek isteyen vatandaşların dönebileceği, herhangi bir engelin bulunmadığı ileri sürülmekteyse de, ‘nin 22/07/2008 tarihli yazısı ekinde yer alan “KDRP Kapsamında Olan Köy ve Mezra İsim Listesi”nde davalı idarenin iddiasının aksine … Köyünün bulunmadığı, ayrıca dosyada yer alan ve köy halkının köylerine dönmesine ilişkin herhangi bir yasaklama olmadığına, köylerine dönmek isteyenlerin dönmelerine engel herhangi bir durumun da mevcut olmadığına ilişkin muhtarlara tebliğ edildiği ileri sürülen yazının doğrudan … Köyü ile ilgisinin bulunmadığı, genel nitelikli bir yazı olduğu, 5233 sayılı Kanunun örgördüğü “bir yerleşim yerinin güvenlik nedeniyle idarece veya güvenlik kaygısı ile o yerleşim yerinde yaşayan halk tarafından “tamamen” boşaltılmış olması halinin başvuru tarihi itibariyle devam etmekte olduğu, dolayısıyla … Köyü’nün 2014 yılı itibariyle 5233 sayılı Kanun ve Yönetmelikte öngörülen usule göre, gerekirse davacılar/davacılar vekilinin de katılımının sağlanarak yapılacak keşif sonrasında davacıların mal varlığı tespitinin yapılarak, tespit edilen taşınmazlara yönelik, mal varlığına ulaşılamaması nedeniyle uğradıkları zararın belirlenerek tazminine karar verilmesi gerekirken, başvurunun köye dönüşe engel bir hal bulunmadığı belirtilerek reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.