Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7729 E. 2018/3032 K. 27.03.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7729 E.  ,  2018/3032 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7729
Karar No : 2018/3032

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:…sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Köyü, …, … , …, … Mezralarında meydana gelen terör olayları sebebiyle mal varlığına ulaşamadığını iddia eden davacı tarafından, uğranıldığı ileri sürülen zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin … Mezrası’na ilişkin kısmı yönünden; ihtilaf konusu işleme esas başvurunun … Köyü, … Mezrası’na ilişkin olduğu ve davacı tarafından, mera olarak tescil edilen taşınmaz ile ilgili olarak bekletici mesele yapılması istenen Yüksekova Kadastro Mahkemesi’nde açılan tapu iptali ve tescil davasına konu taşınmazın da … Köyü, … Mezrası’nda yer aldığı, davalı idarece bu mahkeme kararının sonucunun da göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği, dava konusu işlemin … Mezrası’na ilişkin kısmı yönünden; her ne kadar davacı tarafından güvenlik endişesiyle köyünden göç etmek zorunda kalması sebebiyle uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; uyuşmazlık konusu köyün terör olayları nedeniyle toplu şekilde boşalmaması/ boşaltılmaması ve davacı tarafından da köyünü terk etmiş olması nedeniyle malvarlığının zarar gördüğüne ilişkin başkaca somut herhangi bir bilgi belgenin sunulmaması karşısında, davacının 5233 sayılı Yasa hükümleri uyarınca zararının karşılanması istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu zarar tespit komisyonu kararında hukuka aykırılık görülmediği, dava konusu işlemin … ve … mezralarına ilişkin kısmı yönünden; davacının … ve … mezralarında 5233 sayılı Yasa kapsamında, malvarlığına ulaşamamadan kaynaklanan bir zararının bulunduğu hususu açıkça ortaya konulamadığından, zararının tazmini talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği; açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin … Mezrası’na ilişkin kısmının oyçokluğu ile iptaline, …, … ve … Mezralarına ilişkin kısmının oybirliğiyle reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
5233 sayılı Kanunla terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin zararlarının karşılanması esas olup kişilerin daha önce karşılanmış bulunan zararlarının mükerrer ödeme yapılmasına neden olacak şekilde tekrar tazmin edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın ve aynı yere ilişkin benzer dosyaların birlikte incelenmesi sonucu; köyün farklı mezralarına yönelik ilgililerin birden fazla başvuruda bulunduğu, ilk başvurularda zararlarının zilyetlik ve köyün tamamındaki mal varlıkları esas alınarak değerlendirildiği, sonraki başvurularda kadastro işlemlerinin tamamlanması neticesinde Zarar Tespit Komisyonları tarafından tapu kayıtlarının esas alındığı, bu hususun keşif aşamasında işlem dosyalarında bulunan ifade tutanaklarında belirtilmesine rağmen dava konusu komisyon kararlarında ret nedeninin boşaltılan yerde arazilerinin bulunmadığı şeklinde matbu bir ifade ile belirtildiği görülmektedir.
Olayda davacının ilk başvurusunun … Merkezi’ne, dava konusu başvurusunun ise … Mezrası’na ait olduğu (Başvuruda davacı tarafından …, …, … Mezraları da belirtilmiştir.), ilk başvuruda davacıya 5.425 m2 üzerinden ödeme yapıldığı, dosyada bulunan davacıya ait … Köyü ve mezralarına ilişkin tapu kaydı toplamının 73,04 m2 olduğu; bu durumda ilk başvurusu üzerine davacıya … Köyü’ne ilişkin tüm tapuları toplamından daha fazla ödeme yapıldığı, bu halde davacının karşılanacak bir zararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca davacı … Mevkii … Ada, … Parselde yer alan ve kadastro tespiti esnasında mera olarak işlem gören taşınmaz için açılan Kadastro Tespitine İtiraz/Tapu İptali ve Tescil Davası’nın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmekte ise de; aynı köye ilişkin benzer nitelikteki başvuruların birlikte değerlendirilmesi sonucu; yukarıda da belirtildiği gibi ilgililerin zilyetliğe dayalı ilk başvurularında, her ne kadar başvurularda mezra belirtilse de kadastro çalışmalarının tamamlanmasından sonra ilgililere ait olduğu belirlenen … Köyü’ne ilişkin tüm tapulardan daha fazla taşınmazın değerlendirilerek ödeme yapıldığı, ilgililerin Kadastro Mahkemesi’nde yıllardır şahsi kullanımlarında (zilyetliklerinde) olduğunu iddia ettiği taşınmazın, bu halde önceki zilyetliğe dayalı başvurularında zaten değerlendirilmesi gerektiği ve değerlendirildiğinin kabulü ile bu davanın davacının güncel tapu durumunu etkileyeceği, Kadastro Tespiti/Tapu İptal ve Tescil Davasından sonra davacının mülkiyet ve hak sahipliği durumuna göre ödeme yapılan tapu miktarından daha fazla taşınmazı olur ise idareye başvurulabileceği tabidir.
Bu durumda, davacının … Köyü ve mezralarına yönelik uğranılan zararının tamamının karşılandığı, uyuşmazlığa konu başvurusunun mükerrer başvuru niteliğinde olduğu, meraya ilişkin Kadastro Tespiti/Tapu İptal ve Tescil Davasının sonucunda davacının mülkiyet ve hak sahipliği durumuna göre kendisine ödeme yapılan tapu miktarından daha fazla taşınmazı olur ise idareye başvurulabileceği anlaşıldığından bu aşamada … Mezrası için de davanın reddi yolunda karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.