Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7723 E. 2018/2943 K. 27.03.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7723 E.  ,  2018/2943 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7723
Karar No : 2018/2943

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili : – Aynı yerde.
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi :Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçesi, … Köyü’nü terk etmek zorunda kaldığını iddia eden davacı tarafından, yaşanan terör olayları nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; … Köyü ve Mezralarının terör olayları nedeniyle güvenlik gerekçesiyle boşaltıldığı, davalı idarece mahallinde, davacının veya yetkili temsilcisinin de katılımıyla usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra, söz konusu yerde davacıya ait taşınır ve taşınmaz malvarlığının bulunup bulunmadığının (Dava dilekçesinin eklerinden davacının … Köyüne ait tapularının olduğu anlaşılmıştır.) davacının şahitlerinin de dinlenmesi suretiyle tespit edilmesi ve sonrasında 5233 sayılı Yasa kapsamında zarara uğrayıp uğramadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, davacının başvurusunun eksik araştırma sonucu reddedilmesinde mevzuata uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
5233 sayılı Kanunla terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin zararlarının karşılanması esas olup kişilerin daha önce karşılanmış bulunan zararlarının mükerrer ödeme yapılmasına neden olacak şekilde tekrar tazmin edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dosyanın ve aynı yere ilişkin benzer dosyaların birlikte incelenmesi sonucu; köyün farklı mezralarına yönelik ilgililerin birden fazla başvuruda bulunduğu, ilk başvurularda zararlarının zilyetlik ve köyün tamamındaki mal varlıkları esas alınarak değerlendirildiği, sonraki başvurularda kadastro işlemlerinin tamamlanması neticesinde Zarar Tespit Komisyonları tarafından tapu kayıtlarının esas alındığı, bu hususun keşif aşamasında işlem dosyalarında bulunan ifade tutanaklarında belirtilmesine rağmen dava konusu komisyon kararlarında ret nedeninin boşaltılan yerde arazilerinin bulunmadığı şeklinde matbu bir ifade ile belirtildiği görülmektedir.
Olayda davacının ilk başvurusunun … … Mezrası’na, dava konusu başvurusunun ise … … Mezrası’na ait olduğu, ilk başvuruda davacıya 7.025 m2 üzerinden ödeme yapıldığı, dosyada bulunan davacıya ait … Köyü ve mezralarına ilişkin tapu kaydı toplamının 2.101,57 m2 olduğu (İdare, İfade Tutanağı’nda 2.460 m2 olarak belirtiyor.); bu durumda ilk başvurusu üzerine davacıya … Köyü’ne ilişkin tüm tapuları toplamından daha fazla ödeme yapıldığı, bu halde davacının karşılanacak bir zararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının … Köyü ve mezralarına yönelik uğranılan zararının tamamının karşılandığı görüldüğünden, uyuşmazlığa konu başvurusunun mükerrer başvuru niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.