Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/765 E. , 2017/4562 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/765
Karar No : 2017/4562
Temyiz Edenler (Davacılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
Müdahiller(Davalı Yanında) : 1-
2-
Vekilleri :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı idare ve müdahiller tarafından Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi : Mahkeme kararının reddedilen maddi tazminat üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve manevi tazminatın reddine ilişkin kısmının ise yapılacak araştırma neticesinde yeniden değerlendirilme sonucunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; …..Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne tedavi olmak için başvuran ve tedavi süreci başlayan ‘nun, hastalığına yanlış teşhis ve tedavi uygulandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen …-TL maddi, …-TL manevi olmak üzere toplam …-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı ‘nun 2005 yılında (rahimağzı) kanseri nedeni ile … Hastanesi’nde rahmin, tüplerinin ve yumurtalıkların alınması ameliyatı geçirdiği, radyoterapi uygulanan tarafından, vajen yokluğu nedeniyle vajen yapımı için davalı …..Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine başvurulduğu, 07.07.2008 tarihinde Jinekoloji ve Plastik Cerrahi ekiplerinin ortak ameliyatı ile hastaya vajina yapımı ameliyatı gerçekleştirildiği, daha sonra vajendeki darlığın giderilmesi için 20.12.2011 tarihinde ameliyata alındığı,ameliyat sonrası dönemde idrar kaçırma şikayeti ile tekrar davalı idareye başvurulduğu, Üroloji Anabilim Dalında durumu değerlendirilerek “Nörojenik mesane” tanısı konulduğu, Mahkeme tarafından sağlık personelinin teşhis ve tedavi sürecinde hatasının bulunup, bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumuna bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 06.06.2014 tarihli raporda özetle; kişinin idrar kaçırma yakınmasının operasyondan sonra başladığı, dolayısıyla nörolojik mesanenin mesaneye giden sinirlerin söz konusu en son olunan operasyon sırasında birçok faktörden kaynaklanarak etkilenmesi nedeniyle geliştiğinin düşünüldüğü, kişinin 6 yıl önce kansere yönelik radikal bir cerrahi geçirdiği ve radyoterapi almış olmasının da söz konusu patolojinin gelişmesini kolaylaştırdığı, gelişen nörolojik mesanenin komplikasyon olarak değerlendirildiği, komplikasyon yönetiminin tıp kurallarına uygun gerçekleştirildiği ve her türlü özenin gösterildiği cihetle, ilgili sağlık personellerine atfı kabil bir kusur tespit edilmediği” yolunda görüş ve kanaat bildirildiği, dolayısıyla ….. Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesince konulan teşhis ve tedavinin tıp kurallarına uygun olduğu, davalı idareye atfedilebilecek bir hizmet kusuru mevcut olmadığından bu haliyle olayda tazmini gereken maddi bir zarar bulunmadığı gibi, dava konusu olayda davalı idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğunun tespit edilememesi nedeniyle kusuru saptanamayan idareyi manevi tazminat ödemekle sorumlu tutma olanağı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan … TL(nispi) vekalet ücreti ile reddedilen manevi tazminat miktarı için takdir edilen ve duruşmalı işler için belirlenen … TL vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının; manevi tazminatın reddi ile reddedilen maddi tazminat üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı dışındaki kısımlarında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında, idare tarafından hasta dosyasına ulaşılmadığı, davacının 05.03.2012 tarihli acil giriş başvurusunda çıkarılan dosyasına ulaşıldığının belirttiği, davacının geçirmiş olduğu ameliyat bölgesinin mesaneye yakın olması ve öncesinde olduğu kanser ameliyatının ve aldığı radyoterapinin de etkisi ile hassaslaşması neticesinde idrar kaçırma komplikasyonun olabileceğinin savunulduğu, davacı tarafından ise son geçirilen ameliyattan önce ameliyatın riskleri ve komplikasyonları konusunda bilgilendirilip, rızasının alınmadığı, öncesinde olduğu kanser ameliyatı ve radyoterapi üzerine hassaslaşan bölgede böyle bir ameliyatın yapılmasının idrar kaçırmaya sebebiyet vereceği hakkında ameliyat öncesinde yazılı olarak bilgilendirilseydi ameliyata karar vermeyebileceği iddialarının ileri sürüldüğü görülmüştür. Bu durumda Mahkeme tarafından davacının en son geçirdiği ameliyat öncesi söz konusu tıbbi müdahalenin riskleri hakkında bilgilendirilmesinin yer aldığı yazılı onamını da içeren hasta dosyasının davalı idareden istenerek, eğer hastane kayıtlarında yapılan işlemler ve yazılı onamın yer aldığı hasta dosyası mevcut değilse bu durumun hizmetin eksik işletildiği konusunda davacılarda izlenim yaratacağı ve bir miktar manevi tazminat gerektireceği de göz önünde bulundurularak, manevi tazminat isteminin yapılacak araştırmadan sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan davacıların davasını açarken ıslah hükümlerinin mevzuatta yer almadığı, bu sebeple yüksek miktarlarda davalarını ikame ettikleri ve bu durumun ret ile sonuçlanan davalarda yüksek vekalet ücretlerine neden olduğu ve mahkemeye erişim hakkına kısıtlama oluşturduğu göz önünde bulundurulursa, reddedilen maddi tazminat açısından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davacıların temyiz istemlerinin kısmen kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının manevi tazminatın reddine ve reddedilen maddi tazminat üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımlarının BOZULMASINA, anılan kararın diğer kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.