Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7604 E. 2017/385 K. 19.01.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7604 E.  ,  2017/385 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7604
Karar No : 2017/385

Temyiz Eden (Davacı) :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Davacının silah taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin ilişkin dava konusu işlemin yetki yönünden sakat olduğu, bu nedenle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava, davacının silah taşıma ruhsatının, ruhsat veriliş sebebinde meydana gelen değişikliği 6 ay içinde idareye bildirmediğinden bahisle 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendi uyarınca iptal edilmesine ilişkin 15.01.2015 tarih ve KGT-1928 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
….. İdare Mahkemesince; işin esasına girilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Kanunun genel gerekçesine bakıldığında, 2637 sayılı Kanuna ait Nizamnamenin 1. maddesine göre ilçelerde kaymakamlar, illerde valilerin muvafakatleriyle emniyet müdür ve memurları yasak olmayan silahların taşınabilmesi için hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın diledikleri kimselere izin vermek yetkisine haiz bulundukları, silah taşıma izni verilmesi hususunda çok titiz hareket edilmesi gerekirken bu yetkinin gelişi güzel kullanılmakta olduğu,…. silah taşımalarını icab ettirir hiçbir sebep bulunmayan kimselere de bu izin ve müsaadenin verildiği görüldüğünden silah taşınması ve bulundurulması hususunda daha esaslı ve ciddi tedbirler alınmasının hasıl olduğu belirtilmektedir.
Bu gerekçeden hareketle düzenlenen 6136 sayılı Kanunun 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabilecekleri beş bent halinde belirlenmiş, 5. bendinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanların da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri kuralına yer verilmiştir.
Söz konusu Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin (a) bendinde; İl valilerinin, yaptıkları iş, sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşlarına talepleri halinde silah taşıma ruhsatı verebilecekleri, bu bentte adı geçen şahısların can güvenliklerinin ciddi ve harici tehditlere maruz kalacağının kuvvetle muhtemel olup olmadığı hususunun valiler tarafından takdir edileceği, 9. maddesinde; Valiler tarafından yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde maddede sayılan kişilere silah taşıma ruhsatı verilebileceği, düzenlemelerine yer verilmiştir.
Söz konusu Kanun ve Yönetmelik hükümlerinden silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verme yetkisinin sadece valilerde bulunduğu, bu yetkinin bu tür ruhsatların iptaline yönelik işlemleri de kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının silah taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin işlemin il valisi yerine vali yardımcısı tarafından tesis edildiği görülmektedir.
Yukarıda belirtilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verilmesi konusunda valilere yetki verildiği ve vali yardımcılarına bu konuda yetki devri yapılabileceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin yetkisiz merci tarafından tesis edildiği gerekçesiyle iptal edilmesi gerekirken, davanın esasının incelenerek reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle,…. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.