Danıştay Kararı 15. Daire 2016/740 E. 2016/1659 K. 14.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/740 E.  ,  2016/1659 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/740
Karar No : 2016/1659

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü;
Dava; davacı şirketin sahibi olduğu özel hastanede tedavi görev Suriye uyruklu hastaların tedavi giderlerinin ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 12/12/2014 tarih ve 2652 sayılı Konya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesince; davacı şirkete ait hastanede tedavisi yapılan Suriye uyruklu kişilerin resmi bir sağlık kuruluşunca sevk edilmedikleri gibi özel sağlık kuruluşuna doğrudan müracaat edebilecekler kapsamında olmadıkları anlaşıldığından; anılan hastaların özel sağlık kuruluşuna kabullerinin Sağlık Uygulama Tebliği’ne (SUT) uygun olarak yapılmamış olması nedeniyle belirtilen hastalara ilişkin tedavi giderlerinin Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 09/09/2013 tarih ve 2013/8 numaralı genelgesi uyarınca ödenmemesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket tarafından kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 09/09/2013 tarih ve 2013/8 sayılı “Suriyeli Misafirlerin Sağlık ve Diğer Hizmetler H.k” konulu Genelgesinde; Türkiye’ye toplu sığınma amacıyla gelen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarına sunulan sağlık hizmetleri ile ilgili uyulması gereken hususlar sıralanmıştır. Buna göre anılan Genelgenin;
1. maddesinde;” Geçici koruma altına alınan Suriyeli Misafirlerin tedavi giderlerinin Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında fiyatlandırılarak faturalandırılması,
2. maddesinde de; herhangi bir kamp tarafından kayıt altına alınmamış, konaklamasını kendi imkanları ile sağlayan hastalar ile sınırdan acil durumda giriş yapan hastaların ülke genelindeki herhangi bir sağlık merkezine müracaatı veya nakli halinde, sağlık merkezince kayıt işlemi yapılırken, eş zamanlı olarak o ilin Valiliğince görevlendirilmiş İl Emniyet Müdürlüğü personeli ve İl Emniyet Müdürlüğünce belirlenmiş sabit bir telefon numarası üzerinden 7/24 esasına göre kayıt altına alınarak sağlık hizmetinin sağlanması, tedavi giderlerinin sağlık kuruluşunun bulunduğu ilin Valiliğine faturalandırılması,
3. maddesinde; ” Suriyeli Misafirlerin tedavisinin başka bir ilde yapılması gerektiği durumlarda, sevk zincirine uyulması ve tedaviyi yapan Sağlık Kuruluşunun faturayı, sığınmacının kayıtlı olduğu Valiliğe yapması,” gerektiği belirtilmiştir.
Sağlık Uygulama Tebliği’nin “1.5.1.Ç – Özel sağlık hizmeti sunucularınca hasta kabul ve sevk işlemleri” başlıklı maddesinde “1.5.1.Ç-1 – Hasta kabul işlemleri
(1) Hasta kabul işlemleri yürütümünde aşağıdaki düzenlemelere uyulacaktır.
a) Sevkli müracaatlar
1) Resmi sağlık hizmeti sunucularında uygun yoğun bakım yatağının bulunmaması ve hasta naklinin 112 Komuta Kontrol Merkezi koordinasyonunda gerçekleştirilmesi koşuluyla yoğun bakım tedavisi için gönderilen hastalar. Bu durumda, naklin 112 Komuta Kontrol Merkezi koordinasyonunda gerçekleştiğini gösterir belge yeterli kabul edilecektir.
2) SUT’un 1.5.1.A-2 ve 1.5.1.B-2 maddelerine uygun olarak düzenlenen sevk belgesi ile radyoterapi tedavisi için sevk edilen hastalar.
b) Doğrudan müracaatlar
1) Acil müdahale edilmemesi halinde hastanın uzuv kaybı ve/veya vücut fonksiyonunu kaybetmesine sebep olacak durumlar nedeniyle yapılan müracaatlar. Hasta müracaatının söz konusu durum nedeniyle yapıldığının Kurum inceleme birimlerince kabul edilmesi gerekmektedir.
2) Hiperbarik oksijen tedavisi için yapılan müracaatlar.
3) Trafik kazası nedeniyle yapılan müracaatlar.
1.5.1.Ç-2 – Hasta sevk işlemleri
(1) Kişiler, resmi sağlık hizmeti sunucularında uygun yoğun bakım yatağının bulunmaması ve hasta naklinin 112 Komuta Kontrol Merkezi koordinasyonunda gerçekleştirilmesi koşuluyla yoğun bakım tedavisi için özel sağlık hizmeti sunucularına da sevk edilebilir. Bu durumda, naklin 112 Komuta Kontrol Merkezi koordinasyonunda gerçekleştiğini gösterir belge yeterli kabul edilecektir.” kuralı yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hastanece yukarıda yer verilen 09/09/2013 tarihli Genelgedeki düzenlemeler uyarınca Suriyeli uyruklu hastalara hizmet verilmeye başlandığı ve bu hizmetin karşılığının Valiliğe faturalandırıldığı, davalının 01/09/2014 tarihli yazısıyla, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarih ve 17577 sayılı görüş yazısının davacı hastaneye gönderildiği ve ödenmesi istenen faturaların ödenmeyeceğinin bildirildiği bunun üzerine davacı tarafından Konya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak, hastanelerine 01/04/2014 – 30/05/2014 tarihleri arasında müracaat eden Suriye uyruklu hastaların herhangi bir kamp tarafından kayıt altına alınmadığı, konaklamalarını kendi imkanları ile Konya İlinde sağladıkları, durumlarının 09/09/2013 tarihli Genelge ‘nin 2. maddesine uyduğu, Genelgenin 1. ve 2. maddesinde belirtilen tüm koşulların yerine getirildiği, faturalandırılmış hizmetleri verdikleri hastaların hiçbirisinin genelgenin 3. maddesi kapsamında olmadığı hususu belirtilerek, 2014 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin fatura bedellerinin taraflarına ödenmesinin istenildiği, davalı idarece Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarih ve 17577 sayılı görüş yazısının 2 numaralı maddesi yazılarak istemin reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarih ve 17577 sayılı görüş yazısı şu şekildedir;
“1.Geçici koruma altındaki Suriyeli hastalar 2013/8 nolu Genelge gereği, sevk zincirine göre, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında olmak koşulu ile özel hastane hizmeti ve üçüncü basamak sağlık hizmeti alabilmektedirler.
2. Sağlık hizmeti alan kişilere 1. Basamak en alt standartlardaki sağlık hizmetleri verilmektedir. Özel hastanelerden hizmet alımları söz konusu olduğunda ise; sadece sınır bölgesindeki acil durumlarda hizmet alınması gerektiğinde Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında tedavi giderleri karşılanmaktadır.
3. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin 112 ambulans ve acil sağlık hizmetleri ile ilgili faturaları, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında değerlendirildiği takdirde Başkanlığımız tarafından ödeme yapılmaktadır.”
Davanın çözümü için 09/09/2013 tarih ve 2013/8 sayılı Genelgenin 2. ve 3. maddeleri ile dava konusu işlemin dayanağı olan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarih ve 17577 sayılı görüş yazısının karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerekmektedir.
09/09/2013 tarih ve 2013/8 sayılı Genelgenin 2. maddesine bakıldığında madde de, herhangi bir kamp tarafından kayıt altına alınmamış, konaklamasını kendi imkanları ile sağlayan hastaların ülke genelindeki herhangi bir sağlık merkezine müracaatında, sağlık merkezince izlenmesi gereken prosedürün düzenlendiği görülmektedir. Hastanın başvurması halinde sağlık kuruluşunca yapılması gereken şey, kayıt işlemiyle beraber eş zamanlı olarak o ilin Valiliğince görevlendirilmiş İl Emniyet Müdürlüğü personeli ve İl Emniyet Müdürlüğünce belirlenmiş sabit bir telefon numarası üzerinden 7/24 esasına göre hastanın kayıt altına alınması ve sağlık hizmetinin sağlanmasıdır. Sağlık hizmetinin verilmesinden sonra da tedavi giderlerinin sağlık kuruluşunun bulunduğu ilin Valiliğine faturalandırılması gerekmektedir. Madde de Suriyeli hastaların başvuracağı sağlık kuruluşunun özel yada kamuya ait olup olmadığı yönünde bir nitelendirme yapılmadığı ve ayrıca sevk zincirinden bahsedilmediği anlaşılmaktadır.
Genelge’nin 3. maddesinde; ” Suriyeli Misafirlerin tedavisinin başka bir ilde yapılması gerektiği durumlarda, sevk zincirine uyulması ve tedaviyi yapan Sağlık Kuruluşunun faturayı, sığınmacının kayıtlı olduğu Valiliğe yapması,” gerektiği belirtilmiştir. Madde metnine göre, başvurulan sağlık kuruluşunun hastanın tedavisi için yeterli olmaması durumunda sevk zincirinden ve faturalandırmanın yapılacağı birimden bahsedilmektedir.
Dava konusu işlemin dayanağı olan Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarihli görüş yazısında belirtilen, Geçici koruma altındaki Suriyeli hastaların 2013/8 nolu Genelge gereği, sevk zincirine göre, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında olmak koşulu ile özel hastane hizmeti ve üçüncü basamak sağlık hizmeti alabilecekleri ve Özel hastanelerden hizmet alımları söz konusu olduğunda sadece sınır bölgesindeki acil durumlarda hizmet alınması gerektiğinde Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında tedavi giderlerinin karşılanacağı hususu söz konusu genelgede yer almamaktadır.
Bu durumda, davacının hizmet verdiği hastaların doğrudan hastanelerine başvuran, herhangi bir kamp tarafından kayıt altına alınmamış, konaklamasını kendi imkanları ile sağlayan hastalar olduğu ve davacı şirketçe işletilen hastanenin anılan Genelge’nin 2. maddesi uyarınca Suriyeli hastalara hizmet verdiği hususu dikkate alındığında, 21/08/2014 tarihli görüş yazısından önceki bir tarih olan 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayları faturalarının ödenmemesinin davacı hastane yönünden hak kaybına yol açacağı sonucuna varılmıştır.
Nitekim davacı hastanece, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21/08/2014 tarihli görüş yazısı üzerine Suriyeli hastalara verilen hizmetin sonlandırıldığı belirtilmektedir.
Bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulü ile … 1. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.