Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/7340 E. , 2017/5602 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7340
Karar No : 2017/5602
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin ….tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının adresinde “… Eczanesi” adıyla eczane açmak istemiyle yaptığı başvurunun, eczanenin muvazaalı olarak işletileceği ve eczane açılmak istenilen yerin kaçak yapı olduğu, bu yere ilişkin yıkım kararı bulunduğundan bahisle reddine ilişkin …’nün 13/08/2015 gün ve 91566289 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davalı idare tarafından, eczane olarak kullanılacak yerin, yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunmadığı iddia edilmekteyse de, 05/11/2015 tarihli ara kararı üzerine gönderilen belgeler ile dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, söz konusu yerin yeni bir yapı olmadığı, mahalle muhtarının tespiti uyarınca 1985 yılından önce yapılmış yapılardan olduğu ve 2981/3290 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin (a) bendinde belirtilen ruhsat ve yapı kullanım izni alınmış sayılan yapılardan olduğuna yönelik 22.10.2004 tarih ve 1267 sayılı yazısı bulunduğu, …Kurumunun, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik konulu 28/05/2014 tarihli yazısında da Belediye’den bu yönde alınmış bir belgenin yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatı yerine kabul edileceğinin belirtildiği, dolayısıyla yapıya ilişkin olarak Yönetmelik hükümleri uyarınca istenen belgenin bulunduğu sonucuna varıldığı, eczanenin muvazaalı işletileceği hususunun da objektif bilgi ve belgelere dayandırılmadığı, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, davacının eczane açma isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, eczane açılmak istenilen yerin kaçak yapı olduğundan bahisle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi gereğince yıktırılması yönünde 22/10/2014 tarihli ve 204 sayılı Encümen Kararı ve bu yerin kaçak yapı olduğuna dair…Belediyesi tarafından hazırlanmış tutanak bulunduğu, bu şartlarda bu yerde eczane açılamayacağı, ayrıca eczanenin muvazaalı açılacağı ileri sürülerek mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’un 5. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında; “Serbest eczaneler, eczacılık yapma hakkını haiz bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde yönetmelikte belirlenen belgelerle il sağlık müdürlüğünce düzenlenmiş ve valilikçe onaylanmış bir ruhsatname ile açılır. Ruhsatname konusunda meydana gelecek sorunların çözüm yeri Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumudur.
Eczane açmak, devretmek veya başka bir yere nakletmek isteyen eczacılar, bulunduğu ilin sağlık müdürlüğüne dilekçe ile başvurur. Eczane açmak isteyenlerin belgelerinin tam olması hâlinde ruhsatname düzenlenir. Düzenlenen ruhsatnameler Sağlık Bakanlığına, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumuna ve Türk Eczacıları Birliğine bildirilir. Eczaneler için belediyeden ayrıca bir işyeri ruhsatı alınması ve belediyeye harç ödenmesi gerekmez. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/35 md.) Eczaneler için ayrıca başka herhangi bir kurum veya kuruluştan kayıt veya onay belgesi aranmaz.” hükmü; 6 ncı maddesinde, “Eczacılar aşağıdaki hallerde sanatlarını icradan menedilerek kendilerine verilmiş olan ruhsatnameler Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince daimi olarak geri alınır:
A) Ruhsatname almak için ibraz edilen evrakın hilafı hakikat olduğu ve bidayeten eczacılığa mani bir halin bulunduğu resmen tahakkuk ederse;
B) 4 üncü maddedeki haller vukubulursa.
(Ek fıkra: 17/05/2012-6308 S.K/3. md.) Muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti hâlinde, ruhsatname iptal edilir ve eczacı beş yıl süreyle eczane açamaz. Muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması hâlinde, eczane açma yasağı hepsi hakkında uygulanır.” hükmü ile; 20 nci maddesinde, “Eczane binalarının kaç kısımdan mürekkep olacağı ve laboratuvarların vasıf ve şartları ve içerlerinde bulunması lazımgelen alet ve saire ve eczanenin dahili hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tayin ve tesbit olunur.” hükmü yer almaktadır.
Anılan hükme dayanılarak çıkarılan ve 12/04/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesinde dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan şekliyle “Eczacının başvurusunun il sağlık müdürlüğünce ilgili eczacı odasına tebliğinden itibaren on beş iş günü içerisinde bölge eczacı odası yetkililerince hazırlanan muvazaa değerlendirme raporu, somut bilgi ve belgelerle birlikte il sağlık müdürlüğüne verilir. İl sağlık müdürlüğü yetkililerince muvazaa konusunda oda raporunun verildiği veya belirtilen sürenin dolduğu tarihten itibaren on iş günü içerisinde karar verilir. Bölge eczacı odasının verdiği rapor ile il sağlık müdürlüğünün görüşlerinin birbiri ile örtüşmediği durumlarda muvazaa konusu, il sağlık müdürünün başkanlığında, il sağlık müdürlüğü ve eczacı odası tarafından görevlendirilen yetkililerden oluşan Muvazaa Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilir. Bu Komisyonda muvazaa konusunda mutabakata varılamaması durumunda, dosya belgeleriyle birlikte ivedilikle Kuruma gönderilir. Türk Eczacıları Birliğinin uygun göreceği temsilcilerin de yer alacağı bir komisyon tarafından değerlendirme yapılır. Kurumca verilecek nihai karar il sağlık müdürlüğüne bildirilir. Komisyonların teşekkülü ile çalışma usûl ve esasları Kurum tarafından belirlenir.” yönünde düzenlemeye yer verilmiştir.
Ayrıca, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; bağımsız dükkân, yapı ruhsatı veya yapı kullanım izni belgesinde dükkân veya işyeri olarak kaydedilmiş mekân olarak tanımlanmış; 10. maddesinde eczane açılması için gerekli belgeler arasında yapı ruhsatı veya yapı kullanım izin belgesinin onaylı sureti sayılmış; “İşyeri ruhsatı alınmasının mecbûri olmaması” başlıklı 13. maddesinde, “Ruhsat düzenlenen eczaneler için belediyeden ayrıca bir işyeri ruhsatı alınması ve belediyeye harç ödenmesi gerekmez. Herhangi bir Kurum veya Kuruluştan kayıt veya onay belgesi aranmaz.” düzenlemesine; 20. maddesinin ikinci fıkrasında “Eczane olarak kullanılacak binanın yapı kullanım izin belgesi veya yapı ruhsatının bulunması gerekir. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapılmış veya ruhsatlandırılmış eczanelerde ve bunların devrinde bu madde hükmü uygulanmaz.” düzenlemesine; dördüncü fıkrasında “Serbest eczaneler halkın serbestçe girip çıkabildiği yerlerde açılır. Eczanelerin bağımsız dükkânlarda açılması ve faaliyet göstermesi, havaalanları, limanlar, otogarlar ve tren garlarında açılanların dışında cephesinin ve kapılarının belediyelere ait cadde ve sokak üzerinde bulunması zorunludur. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başvuru yapılmış veya ruhsatlandırılmış eczanelerde ve bunların devrinde bu madde hükmü uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 22/04/2015 tarihinde, … adresinde … Eczanesi adı altında eczane açma istemiyle idareye başvurduğu, davalı idare tarafından mevzuat çerçevesinde muvazaaya ve eczane olarak kullanılacak yerin ruhsatına ilişkin olarak yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, eczanenin muvazzalı olarak açılacağı yönünde kanaat oluştuğu ve ayrıca da eczane açılmak istenilen yere ilişkin olarak … Belediyesince idarelerine gönderilen tutanakta eczane açılacak yerin kaçak yapı olduğunun belirtildiği, 25/09/2014 tarihli yapı tatil zaptında da yapının kaçak yapı olduğu ve inşaatın durdurulduğu yönünde ibarelerin olduğu ve 22/10/2014 tarihli ve 204 nolu Encümen Kararında bu yerle ilgili yıkım kararı olduğu belirtilerek davacının eczane açma isteminin reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Muvazaaya ilişkin olarak, Muvazaa Değerlendirme Komisyonu kararında yer verilen tespit ve iddiaların dava konusu eczanenin muvazaalı olduğu hususunu objektif bilgi ve belgeler ile şüpheden uzak bir şekilde kanıtlamaya yeterli olmadığı, dava dosyasına muvazaayı kanıtlar somut bilgi ve belge sunulamadığı görülmektedir.
Bununla birlikte, eczane olarak açılmak istenilen yerin kaçak yapı olduğundan bahisle yıktırılmasına yönelik 22/10/2014 tarihli ve 204 nolu Encümen Kararına ilişkin olarak, Dairemizin 13/04/2017 ve 13/09/2017 tarihli Ara Kararları ile ‘ndan, “eczane açılmak istenilen … adresindeki yapının, kaçak yapı olduğundan bahisle yıktırılması yolunda verilen 22/10/2014 tarihli ve 204 sayılı Encümen Kararına karşı açılmış herhangi bir dava olup olmadığı, söz konusu kararın kaldırılması ya da geri alınması yönünde herhangi bir işlem tesis edilip edilmediği, nihayet kararın hukuken varlığını sürdürüp sürdürmediği” sorulmuş ve buna ilişkin tüm bilgi belgelerin gönderilmesi istenilmiştir. Ara Kararına cevaben ‘ndan alınan 20/09/2017 tarihli ve 3133 sayılı yazıda, … adresindeki yapı hakkında 22.10.2014 tarih ve 204 sayılı Encümen Kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesine göre işlem yapıldığı, 32. maddeye göre yıkımına karar verildiği, kararın halen geçerliliğini devam ettirdiği yönünde açıklama yapılmış ve yazıları ekinde encümen kararının bir örneği gönderilmiştir.
Eczanelerin ruhsatlandırılmasına ve eczane olarak kullanılacak yerin özelliklerine ilişkin mevzuat hükümleri yukarıda yer verildiği gibi olmakla birlikte, uyuşmazlık sadece eczane olarak kullanılan yerin ruhsatının olup olmaması hususunda değildir. Dava konusu eczanenin bulunduğu yerin kaçak yapı olduğu tespit edilmiş, akabinde Belediye Encümen Kararı ile söz konusu yerin İmar Kanununun 32. maddesi gereğince yıktırılmasına karar verilmiştir. Buna göre, eczane olarak faaliyet gösterecek işyeri hakkında, İmar Kanunu uyarınca saptanan aykırılıklar dahilinde taşınmazın eczane vasfını taşımadığı, burada eczacılık hizmetlerinin yürütülmesinin fiilen mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, eczane açılacak yerin muvazaalı olarak işletileceği hususu objektif bilgi ve belgelerle kanıtlanamamış olmakla birlikte, eczane açılacak yerin yıktırılması yönünde verilen Encümen Kararının hukuken varlığını koruduğu, eczane olarak faaliyet gösterecek olan işyeri hakkında, İmar Kanunu uyarınca saptanan aykırılıklar dahilinde taşınmazın eczane vasfını taşımadığı ve burada eczacılık hizmetlerinin yürütülmesinin fiilen mümkün olmayacağı anlaşıldığından, davacının eczane açma isteminin reddine ilişkin işlemde bu yönüyle hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.