Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7328 E. 2018/7675 K. 20.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7328 E.  ,  2018/7675 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7328
Karar No : 2018/7675

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) : 1-
Vekili :
2-
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Diğer davalı tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete ait … İstanbul adresindeki mağazanın 6/7 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen olaylarda yakılıp yağmalandığından bahisle oluşan hasar ve zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunu reddine ilişkin 14.05.2015 tarih ve … sayılı Zarar Tespit Komisyonu kararının iptali ile sigorta şirketi tarafından karşılanmayan 56.705,40-TL’nin zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; uyuşmazlıkta, … İlçesinde bulunan davacıya ait işyerinin 07-11 Ekim 2014 tarihleri arasında meydana gelen toplumsal olaylarda zarar gördüğü tartışmasız olmakla beraber, işyerinin sigortalı olduğu, tazmini istenilen zararlarının bir kısmının sigorta poliçesi kapsamında tazmin edildiği, sigorta poliçesi kapsamının tazmini istenilen tutarlar arasında kaldığı, öte yandan davacıya ait işyerine ilişkin olarak düzenlenen 09.01.2015 tarihli ekspertiz raporuna yansıdığı üzere, zarar tutarı konusunda sigorta şirketi ile davacı şirket arasında mutabakat sağlandığı, davacı şirketin sigorta şirketinden sigorta poliçesi kapsamında tahsilat yaptıktan sonra, zararının tahsil ettiği tutardan daha fazla olduğu yönünde sigorta şirketine yapılmış bir itiraz olmaksızın, birden fazla işyeri şubesinde kullanılmak üzere alınan emtia ve demirbaş eşyalara ilişkin faturalar eklenilerek 5233 sayılı Yasa kapsamında tazminat istemiyle yaptığı başvurunun, davacının zararlarının sigorta poliçesi kapsamında tazmin edildiği gerekçesiyle reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek olduğu, 2. maddesinde de bu Kanunun, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsadığı, 4. ve 5. maddelerinde zarar tespit komisyonlarının yapısı, oluşumu ve görevlerine ilişkin hükümlerin düzenlendiği, aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararların; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararların ve tedavi ve cenaze giderlerinin; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Ayrıca 5233 sayılı Kanunu’nun 5. maddesinin (b) bendinde sigorta şirketlerince ödenen tazminatların zarar miktarından mahsup edileceği kuralı yer almıştır.
5233 sayılı Kanuna göre uğranılan zararın karşılanması için, ortada meşru bir zarar olmalı, bu zarar terörden ya da terörle mücadeleden kaynaklanmalı, ilgilinin zararın oluşmasında kusuru veya ihmali bulunmamalı, terör suçlarından mahkumiyetin olmaması ve zararın karşılanmamış olması gerekmektedir.
Belirtildiği gibi ilgilinin zararının başka bir şekilde karşılanmış olması halinde artık 5233 sayılı Kanununun uygulanma olanağı bulunmamakta olup, eksik karşılanması veya olay nedeniyle herhangi bir yarar sağlanmış olması durumunda da bunun tazminat miktarından düşülmesi Kanun gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete ait mağazanın 6-7 Ekim olayları nedeniyle maddi zarara uğradığı, sigortalı olması sebebiyle zararın … Sigorta Şirketi tarafından …Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti.’ye yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu 59.617,00-TL’sinin sigorta şirket sözleşmesi gereği % 80’lik kısmının sigorta kapsamında sayılarak ödendiği, davacı şirket tarafından sigorta tarafından karşılanmayan zararın talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının dava konusu olaydan zarar gördüğü konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı şirkete ait mağazanın maddi zararının sigorta kapsamında tamamen karşılanıp karşılanmadığına ilişkindir. Sigorta sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşme şartları gereği davacı şirketin zararlarının % 80 oranına karşılık gelen kısmının karşılandığı, karşılanmayan % 20 oranında bir zararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket tarafından, … Sigorta Şirketi’nin … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti.’ye yaptırdığı ekspertiz incelemesinin itirazsız kabul edildiği görülmekle yapılacak hesaplamada bu ödeme (% 80 oranındaki 59.617,00-TL) esas alınarak karşılanmayan zararın belirlenmesinin hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı şirketin meydana gelen olaylar sebebiyle karşılanmayan % 20 oranındaki mağaza maddi zararının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle karşılanması gerekirken davacının taleplerini zararın tamamen karşılandığını ileri sürerek reddeden komisyon kararında ve davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.