Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/7177 E. , 2018/3379 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7177
Karar No : 2018/3379
Davacı :
Vekili :
Davalılar :
Davanın Özeti : Davacının üzerine kayıtlı … marka ve … seri numaralı silahına ait taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin 03.08.2015 tarihli Ankara Valiliği işleminin ve işlemin dayanağı 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış tam bir hak ve özgürlük olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, belirlenen çerçevede silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilmesinin ve kanun hükümlerini aşmamak şartıyla sınırlamalar yapılabileceğinin kabulünün gerektiği, dava konusu düzenlemenin 6136 sayılı Kanun’un 6. maddesine uygun olduğu, davacıya geçerlilik süresi sona eren ruhsatını yenilemesi gerektiğinin tebliğ edilmesine rağmen yenilemediği gerekçesiyle iptal edildiği, Bakanlar Kurulu’na verilen yetki çerçevesinde düzenlenen Yönetmelik hükmünün ve buna dayalı işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerekeceği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Davanın, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesine ilişkin kısmının reddine, bireysel işlem yönünden ise işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, davacının üzerine kayıtlı … marka ve … seri numaralı silahına ait taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin 03.08.2015 tarihli Ankara Valiliği işleminin ve işlemin dayanağı 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrası 17.7.2017 tarih ve 2017/10643 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Yönetmelik ile değiştirilmiş bulunduğundan dava anılan düzenleme yönünden konusuz kalmıştır.
Davacı adına düzenlenmiş olan silah taşıma ruhsatının iptaline ilişkin işleme gelince;
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabilecekleri belirlenmiş, 5. bendinde “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabileceği hükmü yer almıştır.
6136 sayılı Yasa’ya dayanılarak hazırlanan ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’in 7. maddesinin (a) bendinde; İl valilerinin, yaptıkları iş, sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşlarına talepleri halinde silah taşıma ruhsatı verilebileceği, ancak, bu bentte adı geçen şahısların can güvenliklerinin ciddi ve harici tehditlere maruz kalacağının kuvvetle muhtemel olup olmadığı hususunun valiler tarafından takdir edileceği belirtilmiş, 8. maddesinde; silah taşımalarına izin verilen kamu görevlileri sayılmış, 9. maddesinde; Valiler tarafından yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde maddede sayılan kişilere silah taşıma ruhsatı verilebileceği, aynı Yönetmeliğin Ek 2. maddesinde de, Valilerin, 7. ve Ek 1. maddelerde belirtilenler hariç olmak üzere, bu Yönetmelik hükümlerine göre sahip oldukları yetkilerini, gerekli gördükleri takdirde, kısmen veya tamamen, kaymakamlara yazılı olarak devredebilecekleri düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere, 6136 sayılı Yasa ile bu Yasaya dayanılarak yürürlüğe konulan Yönetmelik hükümlerine göre silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verme ve dolayısıyla verilmiş olan ruhsatı iptal etme yetkisi illerde valilere aittir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacıya ait silah taşıma ruhsatının Vali adına Vali Yardımcısı tarafından tesis edilen dava konusu işlemle iptal edildiği görülmüştür.
Bu durumda, anılan mevzuat hükümleri ile silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verilmesi ve bu ruhsatların iptal edilmesi konusunda valilere yetki verildiği, bu yetkinin bir kısım istisnalar dışında sadece kaymakamlara devredilebileceği, Kanun ve Yönetmelikte vali yardımcısına bu konuda yetki devri yapılabileceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı görüldüğünden, yetkisiz merci tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenleme yönünden karar verilmesine yer olmadığı, davacının üzerine kayıtlı … marka ve … seri numaralı silahına ait taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin 03.08.2015 tarihli işlemin ise iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; davacının üzerine kayıtlı … marka ve … seri numaralı silahına ait taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin 03.08.2015 tarihli Ankara Valiliği işleminin ve işlemin dayanağı 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 6. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde; bu Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu, hükmü yer almış, aynı Kanun’un 7. maddesinde; ateşli silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilecek kişiler beş bent halinde sayılmış, 5. bendinde; “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri belirtilmiş, maddenin devamında; “Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
6136 sayılı Kanun’un yukarıda anılan hükmüyle, ateşli silahla cürüm işleyenlerle taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum olanların affa uğramış olsalar bile hiçbir surette silah taşıma ve bulundurma izni alamayacakları kurala bağlandıktan sonra, silah vesikası verilmesini engelleyen diğer hususların da yönetmelikte düzenlenmesi öngörülmüş; bu haliyle de kesinlikle izin verilemeyecekler saptanarak, diğer engel hallerin yönetmelikle düzenlenmesi konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının … marka ve … seri numaralı silahına ait taşıma ruhsatının geçerlilik süresinin 06.03.2012 tarihinde sona ermesi üzerine ruhsatın yenilenmesi için 28.08.2014 tarihinde idarece davacıya bildirim yapıldığı ve anılan bildirime rağmen 6 ay içerisinde ruhsat yenileme başvurusu yapılmaması üzerine 03.08.2015 tarihli işlem ile davacının silah taşıma ruhsatının iptal edildiği, davacı tarafından bu işlemin ve işlemin dayanağı 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesine yönelik kısmı incelendiğinde;
91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin “Ruhsatlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında; “Taşıma ve bulundurma ruhsatları onay tarihinden itibaren beş yıl için geçerli olup, yenileme harcı alınmak şartıyla, her beş yılda bir yenilenir. Sürenin sona ermesinden bir ay önce tebligat için gerekli işlemler başlatılır. Zabıtaca doğrudan veya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak yazılı tebligattan itibaren altı ay içinde ruhsatlarını mevcut durumlarına göre taşıma veya bulundurma ruhsatı olarak yeniletmeyenlerin o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır. Bu şekilde ruhsatı iptai edilen silah, hiçbir şekilde aynı şahıs adına yeniden ruhsata bağlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının korunması amacıyla temel hak ve hürriyetlerin, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun olarak Kanunla sınırlanabileceği Anayasa kuralıyla benimsenmiş olmakla birlikte; silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış temel bir hak ve özgürlük olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirlenen çerçevede, silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilebileceği ve dayanağı Kanun hükümlerini aşmamak üzere sınırlamalar yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin, 6136 sayılı Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu yolundaki yasal düzenlemeye uygun olduğu ve Kanun’un verdiği yetkiye dayalı olarak çıkarıldığı anlaşıldığından, üst norm hükümlerine ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan; 6136 sayılı Kanunun davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6/1. maddesi, 29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 03.10.2016 tarih ve 676 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararneme’nin ve 08.03.2018 tarih ve 30354(mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 01.02.2018 tarih ve 7070 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnemenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 12. maddesiyle değiştirilmiş olup, maddenin yeni halinde; ” Bu Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatları yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerlidir. (…) süresi dolduğu halde altı ay içerisinde ruhsatını yeniletmeyenlerin ruhsatları iptal edilir. Ancak, gerekli şartları haiz olan kişilere üçbin Türk Lirası idari para cezası ödemeleri kaydıyla tekrar ruhsat verilebilir. Bu fıkra hükmüne göre idari para cezası vermeye mülki amir yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir. 28.07.2017 tarih ve 30137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 17.07.2017 tarih ve 2017/10643 sayılı Kararı ile de Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde anılan Kanun değişikliği doğrultusunda düzenleme yapılmıştır.
6136 sayılı Kanun’un 03.10.2016 tarih ve 676 sayılı KHK ve 7070 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik 6/1. maddesi ile, süresi dolduğu halde altı ay içerisinde ruhsatını yeniletmeyenlerin ruhsatlarının iptal edileceği, ancak iptal işleminin -6136 sayılı Kanunun 6/1. maddesinin eski hali ve 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesindeki düzenlemelerden farklı olarak- bir daha ruhsat verilmemesi şeklinde sonuç doğurmayacağı, gerekli şartları taşıyan kişilere mülki amir tarafından verilecek idari para cezasını ödemeleri koşuluyla tekrar ruhsat verilebileceği de görülmektedir.
Davanın, 03.08.2015 tarihli Ankara Valiliği işleminin iptal istemine ilişkin kısmı incelendiğinde ise;
6136 sayılı Kanun’un genel gerekçesine bakıldığında, 2637 sayılı Kanun’a ait Nizamname’nin 1. maddesine göre ilçelerde kaymakamlar, illerde valilerin muvafakatlarıyla emniyet müdür ve memurları yasak olmayan silahların taşınabilmesi için hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın diledikleri kimselere izin vermek yetkisine haiz bulundukları, silah taşıma izni verilmesi hususunda çok titiz hareket edilmesi gerekirken bu yetkinin gelişi güzel kullanılmakta olduğu, silah taşımalarını icabettirir hiçbir sebep bulunmayan kimselere de bu izin ve müsaadenin verildiği görüldüğünden silah taşınması ve bulundurulması hususunda daha esaslı ve ciddi tedbirler alınmasının gerekli olduğu belirtilmektedir.
Bu gerekçeden hareketle düzenlenen 6136 sayılı Kanun’un 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabilecekleri beş bent halinde belirlenmiş, 5. bendinde ” Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabileceği hükmü yer almıştır.
Söz konusu Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’in 7. maddesinin (a) bendinde; İl valilerinin, yaptıkları iş, sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki faaliyetleri ya da bulundukları yer ve zaman itibarıyla can güvenliklerinin ciddi ve harici tehdit ve tehlikelere maruz kalacağı kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılan Türk vatandaşlarına talepleri halinde silah taşıma ruhsatı verilebileceği, ancak, bu bentte adı geçen şahısların can güvenliklerinin ciddi ve harici tehditlere maruz kalacağının kuvvetle muhtemel olup olmadığı hususunun valiler tarafından takdir edileceği belirtilmiş, 8. maddesinde; silah taşımalarına izin verilen kamu görevlileri sayılmış, 9. maddesinde; Valiler tarafından yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde maddede sayılan kişilere silah taşıma ruhsatı verilebileceği, aynı Yönetmeliğin Ek 2. maddesinde de, Valilerin, 7. ve Ek 1. maddelerde belirtilenler hariç olmak üzere, bu Yönetmelik hükümlerine göre sahip oldukları yetkilerini, gerekli gördükleri takdirde, kısmen veya tamamen, kaymakamlara yazılı olarak devredebilecekleri düzenlenmiştir.
Söz konusu Kanun ve Yönetmelik hükümlerinden silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verme yetkisinin sadece valilerde bulunduğu, bu yetkinin bu tür ruhsatların iptaline yönelik işlemleri de kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının silah taşıma ruhsatının iptal edilmesine ilişkin 03.08.2015 tarihli işlemin vali adına vali yardımcısı tarafından tesis edildiği görülmektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, silah taşıma ve bulundurma ruhsatı verilmesi ve bu ruhsatların iptal edilmesi konusunda valilere yetki verildiği, bu yetkinin bir kısım istisnalar dışında sadece kaymakamlara devredilebileceği, Kanun ve Yönetmelikte vali yardımcısına bu konuda yetki devri yapılabileceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı görüldüğünden, yetkisiz merci tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Ankara Valiliği’nin 03.08.2015 tarihli işleminin İPTALİNE, 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “…o silaha ait ruhsatı iptal edilerek, bu Yönetmelik hükümlerine göre devri sağlanır…” cümlesinin iptali isteminin REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin haklılık oranı dikkate alınarak … TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına, … TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere, … TL vekalet ücretinin de davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.