Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/7108 E. , 2017/630 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7108
Karar No : 2017/630
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacılar) : 1- , 2-
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Düşüncesi: Mahkeme kararının miktar artırım dilekçesi ile artırılan maddi tazminatın iş gücü kaybına yönelik hesaplanan miktara ve bu kısıma yönelik faiz başlangıcına ilişkin bölümünün onanması, bakıcı gideri tazminatına ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılardan Ü….G….’ün K….. Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirilen doğumunun, anılan hastane personelinin kusur ve hatası nedeniyle travmatik olarak gerçekleştirildiği ve bu nedenle Ü… G….’ün normal gelişim gösteremediğinden bahisle meydana gelen zararın karşılığı olarak toplamda 310.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, bakılan davada uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için; 25.12.2008 tarihli ara kararıyla; küçük ………’da meydana gelen fiziki engellerin ve rahatsızlıkların hangi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabileceği hususu ile 04.09.2005 tarihinde …. Hastanesi’nde gerçekleştirilen doğumun ….’ın fiziki engelliliğine doğrudan ve dolaylı bir etkisinin olup olmadığının, idarenin doğum olayında bir kusurunun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 19.01.2011 gün ve 544 karar sayılı bilirkişi raporunda özetle; 1979 doğumlu …….. ‘ın 04.09.2009 tarihinde ….. Devlet Hastanesi’ne miadında ağrılı gebe olarak başvurduğu, saat 14:50’de gebelik muayenesinde gebenin sularının mekonyumlu olması üzerine acilen sezaryane alındığı, doğan bebekte solunum olmadığı, koyu mekonyumlu olduğu, entübe edildiği, mevcut tıbbi belgelere göre bebeğin ağır depresyonlu ve ağır mekonyum aspirasyonlu olarak doğduğu, bunun da bebeğin prenatal( doğum öncesi) asfikside kaldığını gösterdiği, genel uygulamalarda doğum eyleminde olan bir gebenin en az 15-20 dakikada bir ÇKS(çocuk kalp sesi) ve saatte bir NET tetkikinin yapılması gerektiği, bunun yapılmamasının eksik bir eylem olduğu, doğan bebekte mevcut asfikasyonun doğumdan önce bir zamanda gelişmiş olduğu, doğumdan sonra asfiktik kalan bebeğe yönelik çocuk servisinde yapılan tedavinin uygun olduğu, travay(doğum eylemi) takibinin eksik yapıldığı cihetle idarenin eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığı yönünde görüş ifade edildiği, M….. Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu 03.02.2009 raporuyla küçük ………. …..’ın %96 oranında özürlü olduğu tespitinin yapıldığı, bunun üzerine davacılara ödenmesi gereken maddi zararın belirlenebilmesi amacıyla, Mahkememizin 13.04.2012 tarihli Ara kararı uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 24.05.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda; davacıların toplam 653.271,77 TL maddi zararının bulunduğu tespiti üzerine, davanın maddi tazminata ilişkin kısmı yönünden; taleple bağlı olmak kuralı gereği nedeniyle davacıların toplam 100.000,00 maddi zararının davalı idarece tazmini gerektiği bu sebeple dava konusu edilen toplam 100.000,00 maddi ve 150.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 250.000,00 TL tazminat isteminin kabulüne, anılan miktarın idareye başvuru tarihi olan 10.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, 12.06.2012 tarihinde karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, 18.07.2013 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile 2577 sayılı Kanunun 6459 sayılı Kanun ile değişik 16/4. maddesi uyarınca maddi tazminat miktarının 653.271,77 TL olarak artırılması talebinde bulunulmuştur. Dosyada dilekçe 30.12.2015 tarihinde idareye tebliğ edilmiştir.
Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; …. 1. İdare Mahkemesi’nin davanın kabulü yönünde verilen … tarih ve E:….. sayılı kararının onanmasına, 6459 sayılı Yasa ile değişik 16. maddesi ile Geçici 7. maddesine göre artırılan maddi tazminat miktarı ile ilgili olarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İdare Mahkemesince,18.07.2013 tarihli miktar arttırım dilekçesi davalı idareye 30.12.2015 tarihinde tebliğ edilmesinin akabinde 24.05.2012 tarihli hesap bilirkişisi incelemesi neticesi belirlenen davacı …….’ün fonksiyon kaybından kaynaklı zararının 169.094,15 TL, davacı anne ve babanın bakıcı giderinden kaynaklı zararının 484.177,62 TL olmak üzere zarar toplamı olan 653.271,77 ile ilk davada talep edilen maddi tazminat miktarı olan 100.000,00 TL arasındaki fark olan 553.271,77 TL’nin davalı idare tarafından, miktar arttırım dilekçesinin Mahkeme kaydına girdiği tarih olan 18.07.2015 tarihinden hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Taraflarca, anılan Mahkeme kararının aleyhlerine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu Mahkeme kararının, fonksiyon kaybından kaynaklı tazminat olarak hesaplanan 169.094,15 TL ile dava açıldığı tarihte bu kapsamda talep edilen 100.000,00 TL arasındaki fark olan 69.094,15 TL’lik tutara ilişkin olarak verilen kabul kararında ve bu kısma yürütülen faiz başlangıç tarihine ilişkin kısımda, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen kararın bozulmasını gerektiricek yasal bir bozma nedeni bulunmadığından, tarafların bu kısımlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Kararın, maddi tazminat kapsamındaki bakıcı gideri kalemi açısından;
Davacılar tarafından, 18.07.2013 tarihli dilekçe ile artırılan maddi tazminat miktarının bakıcı gideri olarak belirlenen 484.177,62 TL’lik kısmı yönünden verilen kabul kararına ilişkin olarak; idarenin hatalı tıbbi uygulamaları neticesinde ağır engelli konuma gelen ve başkasının desteği olmaksızın günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek olanların bakımının üstlenilmesi nedeniyle açılan davalarda, muhtemel yaşam süresi dikkate alınarak yapılan hesaplamalara dayalı olarak belirlenen toplu tazminat miktarları idarelerce ilgililere ödenmektedir. Tazminatın toplu olarak ödenmekle birlikte bakıma muhtaç kişinin hesaplanan muhtemel yaşam süresinden daha erken bir tarihte vefatı halinde, idare aleyhine bir sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilmekte ve ödenen tazminatlar geri istenebilmektedir.
Bu neviden bir soruna mahal verilmemesi açısından, Dairemizin 01.06.2016 tarihli büyük heyet ilke kararı uyarınca bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat kaleminin hesaplanmasının aşağıda belirtilen ilkelere göre yapılması:
1- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın hayatta olduğunun belgelendirildiği sürece bakıcı giderlerinin ödenmesine karar verilmesi,
2- Ödemenin her takvim yılı başında yıllık peşin olarak yapılması,
3- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat tutarının, aylık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanması,
4- Anılan bu kriter üzerinden yapılacak hesaplamada, olay tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar olan kısmın ayrıca hesaplanması ve bu zaman aralığına tekabül eden tazminat tutarının yasal faiziyle birlikte tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi, bu kısım açısından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
5- Dava süresince ve daha sonraki yıllar için yapılacak bakıcı gideri tazminat hesaplamasının, ilgili yıldaki brüt asgari ücret üzerinden ve ağır engelli kişinin yaşadığı belgelendirilmek kaydıyla her takvim yılının başında peşin olarak yapılmasına, bu kısım açısından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
İdare Mahkemesince yukarıda belirtilen kriterler dikkate alınarak bakıcı giderine ilişkin tazminatın yeniden dönemsel olarak hesaplatılarak karara bağlanması ve buna ilişkin vekalet ücretinin de yukarıda açıklanan şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin reddi ve davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddiyle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:….. sayılı kararının; iş gücü kaybı tazminat kalemine ilişkin olarak miktar artırım dilekçesiyle arttırılan 69.094,15 TL’lik kabule ilişkin kısmın ve bu kısma yürütülen faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının ONANMASINA, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle kararın 484.177,62 TL’lik bakıcı giderlerine ilişkin tazminat kaleminin kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.