Danıştay Kararı 15. Daire 2016/7033 E. 2018/8393 K. 20.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/7033 E.  ,  2018/8393 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7033
Karar No : 2018/8393

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; … İli, …İlçesinde bulunan … Başkanlığı binasına 18/05/2015 tarihinde bombalı terör saldırısında bulunulduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun 03/12/2015 tarih ve 33/01/2015/43 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 15.maddesinde, partiyi temsil yetkisinin genel başkana ait olduğu, kanunlardaki özel hükümlerin saklı kalması kaydıyla, parti adına dava açma ve davada husumet yetkisinin genel başkana veya ona izafeten bu yetkileri kullanmak üzere parti tüzüğünün göstereceği parti mercilerine ait olacağının hükme bağlandığı, … Tüzüğünün 16.maddesinde, eş genel başkanların merkez disiplin kurulu ve uzlaşma kurulu hariç bütün parti örgütünün başkanı olduğu ve partiyi temsil etmeye yetkili olduklarının belirtildiği, bu nedenle … Partisi adına dava açma ve taraf olma yetkisi eş genel başkanlara ait olduğundan tüzel kişiliği ve temsil yetkisi olmayan …. İl Başkanlığı tarafından dava açılabilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde; idari dava dilekçelerinde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin gösterileceği hükmü yer almış, aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dilekçelerin ehliyet yönünden incelemeye tabi tutulacağı öngörülmüş, anılan Kanun’un 15. maddesinin 1/d. fıkrasında ise, 14. maddenin (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, … İli, … İlçesinde bulunan … Partisi İl Başkanlığı binasına 18/05/2015 tarihinde bombalı terör saldırısında bulunulduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu’nun 03/12/2015 tarih ve 33/01/2015/43 sayılı işleminin iptali istemiyle … Partisi … İl Başkanlığı tarafından bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, … adına dava açma yetkisinin yukarıda anılan tüzük hükümleri uyarınca eş genel başkanlara ait olduğu, bu nedenle tüzel kişiliği ve temsil yetkisi bulunmayan … İl Başkanlığı’nın dava açma ehliyetinin bulunmadığı konusunda tartışma bulunmamaktadır.
Ancak, 2577 sayılı Kanunun yukarıda yer alan hükümlerinin birlikte incelenmesinden, idari davaya konu işlemin asıl muhatabına dava açma hakkı tanınması ve bu hakkın bizzat veya avukat olan vekil tarafından kullanılmasının sağlanması suretiyle dava açma hakkının korunmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, … Partisi adına yetkili şahıslar veya bu kişilerin usulüne uygun vekaletname verdikleri avukat olan vekili tarafından dava açılmasını sağlamak üzere 2577 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin 1/d fıkrası uyarınca dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirken davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.