Danıştay Kararı 15. Daire 2016/6517 E. 2017/7284 K. 06.12.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/6517 E.  ,  2017/7284 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6517
Karar No : 2017/7284

Davacı :
Davalılar : 1-
Vekili :
2-

Davanın Özeti : ‘nın 04.10.2006 gün ve 15592 sayılı genel yazısının ekide yer alan “Sürücü Adayları ve Sürücüler İçin Sağlık Raporu” formatı ile bu formata göre davacı kursa kayıtlı kursiyerine düzenlenen raporun; formatta raporu veren kuruluşun adı, adresi ve ili bölümlerine yer verilmediği, bu raporların resmi birer belge olduğu, bu bilgilerin açık bir şekilde yazılması gerektiği, söz konusu eksiklik nedeniyle mağdur oldukları, bir kuriyerlerinin sertifikasının sürücü belgesine dönüştürülmesi talebinin …Trafik Tescil Şubesi tarafından sağlık raporunun il dışından alındığından bahisle reddedildiği, sağlık raporunda yer alan mühür ve kaşe ile hangi kurum ve il tarafından düzenlendiğinin bulunabileceği, acak yazıların her zaman okunaklı olmadığı, rapor formatındaki eksiklik nedeniyle ‘nın kusurlu olduğu ileri sürülerek iptali; kursiyerin sertifikası geçersiz hale geldiğinden ve verdikleri hizmet sonuçlanmadığından kursiyerden alınan 200,00 TL kurs ücreti ile 35,00 TL sınav ücretinin kursiyere iade edildiği, bu nedenle 235,00 TL maddi zarar ile 10.000,00 TL manevi zararının tazmini istenilmektedir.

Davalı ‘nın Savunmasının Özeti : 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrası ve 12. maddesinde kendilerine verilen yetki uyarınca sürücü olur raporlarının esas ve usullerinin dava konusu format ile tespit edildiği, raporun onay kısmında tabibin adı, diploma uzm.no, imza-kaşe kısımlarının bulunduğu, aile hekimlerinin hangi il ve ilçelerde çalıştıklarının kaşelerindeki kodlama sistemiyle tespit edildiği, kaşelerde bulunan numaranın ilk iki rakamın il trafik kodunu, sonraki rakamın ilçe kodunu, son rakamın ise ilçedeki aile hekimliği birimini tanımladığı, bu nedenle raporun hangi ilden verildiğinin bu format ile anlaşılamadığı iddiasına itibar edilemeyeceği, … ili Merkez … Nolu Aile Hekimliği tarafından da bu mevzuat hükümlerine uygun olarak raporun tanzim edildiği, raporun hangi ilden verildiğinin kaşeden anlaşıldığı, tazminatı gerektiren, genel yazının uygulanmasına bağlanabilen bir zarar bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı ‘nin Savunmasının Özeti : Raporda bulunan kaşeden raporun verildiği ilin anlaşıldığı, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde aile hekimlerine raporları düzenleme yetkisi verildiği, dava konusu raporun da bu doğrultuda düzenlendiği, raporu veren hekim veya kurumun sürücü kursu mevzuatında kursa kaydolacak kişinin başka bir ilden rapor alıp alamayacağına dair düzenlemenin varlığını sorgulama yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Dava konusu rapor formatında ve bu format uyarınca verilen sürücü olur sağlık raporunda hukuka aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; ‘nın düzenlediği 04.10.2006 tarih ve 15592 sayılı genel yazı ekinde yer alan “Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu” formatı ile bu formata göre düzenlenen raporun iptali ve bu işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 235,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ”Sürücü adaylarında aranacak şartlar” başlıklı 41. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Sağlık şartları bakımından kimlere hangi tür sürücü belgesi verilebileceği hususunun yönetmelikle düzenleneceği, sürücü belgesi alacakların ilgili yönetmelikte belirtilen hekimden sürücü olur raporu almalarının zorunlu olduğu, bu maddede sözü edilen yönetmeliğin İçişleri ve Sağlık Bakanlıklarınca müştereken hazırlanarak yürürlüğe konulacağı hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmüne dayanılarak çıkarılan ve 26.09.2006 tarih ve 26301 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin ” Sürücü adaylarının ve sürücülerin sahip olmaları gereken sağlık şartlarına ve muayenelerine ilişkin genel esaslar ” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında; Sürücü adaylarının genel sağlık muayenelerinin pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı, tabiplerce düzenlenen raporların, resmi kurumlarda kurum mühürü ile, özel hastanelerde başhekimlerce, diğer özel sağlık kuruluşlarında sağlık kuruluşunun mesul müdürünce, muayenehanelerde ise muayenehanenin bulunduğu ilçenin sağlık grup başkanlığı, sağlık grup başkanlığı bulunmayan merkez ilçelerde il sağlık müdürlüklerince, isim ve imza yönünden onaylanmasının gerektiği, tabiplerce verilen sağlık raporlarının gerçeğe uygun olmamasının tespiti halinde bu raporların geçersiz sayılacağı ve sorumlular hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağı, bu tabiplerin bir daha sürücü adayı sağlık raporu veremeyeceği ve daha sonra verecekleri raporların geçersiz sayılacağı, bu hususun Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirileceği, Aile hekimliği uygulamasına geçilmiş illerde bu raporların Toplum Sağlığı Merkezi tarafından da verilebileceği , aynı Yönetmeliğin ”Düzenleme yetkisi ” başlıklı 12. maddesinde; Bakanlığın, bu Yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak üzere alt düzenleyici işlem yapmaya yetkili olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
T.C. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 04.10.2006 tarih ve 15592 sayılı yazısı ile 81 İlin Valiliğine sürücü adayı sağlık raporlarının 26.09.2006 tarih ve 26301 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında ve yazı ekinde bulunan rapor formatına uygun olarak düzenlenmesi hususu bildirilmiş, aynı Müdürlüğün 26.02.2009 tarih ve 7985 sayılı yazısı ile de ; sürücü adayları ve sürücüler için sağlık raporlarının belirtilen Yönetmelik kapsamında ve Rapor Formatına uygun olarak düzenlenmesinin sağlanması hususu 81 İlin Valiliğine iletilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı sürücü kursunda eğitm gören …’ın yapılan sınavlarda başarılı olması sonucu adına 18.09.2010 tarihinde düzenlenen sertifikanın, … Trafik Tescil Şubesince; … adına verilen sağlık raporunun İl dışındaki Aile Hekimi tarafından düzenlendiğinin tespiti sonucu iptal edilmesi üzerine davacı sürücü kursu tarafından; sürücü olur raporlarının resmi belge olduğu, resmi belgelerde belgeyi veren kurumun adı-unvanı ve ilinin açık şekilde evrakın baş tarafına yazılması gerektiği halde Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu Formatında raporu veren kuruluşun adı, adresi ve ili bölümünün yer almadığı, bu nedenle Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu Formatının ve bu formata göre düzenlenen raporun iptal edilmesinin gerektiği, … adına düzenlenen 20.07.2010 tarih ve 20085729 sıra numaralı sağlık raporunda da hangi ilden alındığına ilişkin bir bölüm bulunmadığından, bu raporun Sakarya İlinden alındığı düşünülerek bu şahsın sınavlarda başarılı olması üzerine adına sertifika düzenlendiği, sözkonusu sertifikanın iptal edilmesi nedeniyle maddi ve manevi açıdan zarara uğradıkları, düzenlenen sertifika sürücü belgesine dönüştürülemediğinden, …’dan alınan 200 TL kurs ücreti ile 35 TL sınav ve sınav hazırlığı ücreti olmak üzere toplam 235 TLnın iade edildiği, kurslarının verdiği sertifikanın iptal edildiği haberinin çevreye yayılması üzerine kurslarına yeni kayıt yaptırılmadığı, bu zararlarının tazmininin icap ettiği ileri sürülerek iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda; sürücü olur sağlık raporunun mutlaka sertifika alınan İl’de faaliyet gösteren yetkili bir sağlık biriminden alınması gerektiği ve davacı sürücü kursunun kursiyeri olan Engin Yılmaz’a ait sağlık raporunun İl dışındaki Aile Hekiminden alındığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 30.01.2007 tarih ve 1281 sayılı talimatnameleri ve 2007/21 sayılı Genelge hükümleri doğrultusunda Aile Hekimliği yapacak ; Pratisyen hekim kaşesinde; ilk satırda Dr. ünvanından sonra hekimin adı ve soyadı, ikinci satırda, aile hekimliğinde kullanılan il kodu, toplum sağlığı merkezi kodu ve aile hekimliği birimi kodu yazılıp “Aile Hekimi” ibaresi, üçüncü satırda diploma tescil numarasının , Aile hekimi uzmanı tabip kaşesinde; ilk satırda Uzm. Dr. ünvanından sonra hekimin adı ve soyadı, ikinci satırda, aile hekimliğinde kullanılan il kodu, toplum sağlığı merkezi kodu ve aile hekimliği birimi kodu yazılıp “Aile Hekimi” ibaresi, üçüncü satırda ihtisas numarası, dördüncü satırda diploma tescil numarasının yazılacağı belirtilerek , aile hekimlerinin kaşeleri belirli bir standarda bağlanmıştır.
Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu Formatının incelenmesinden; bu belgede Tabip Adı-Soyadı, Diploma/Uzmanlık No, İmza-Kaşe bölümlerine yer verildiği, yukarıda belirtilen 2007/21 sayılı Genelge hükümleri uyarınca Aile Hekimlerinin kaşelerinde çalıştıkları İl’in trafik kodunun yazıldığı tespit edildiğinden, davacı sürücü kursunun …’a ait sağlık raporunda hangi İl’den alındığı hususunun yazmadığı ve bu nedenle zarara uğradıkları iddialarında isabet görülmemiştir.
Bu durumda; Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu Formatının 2918 sayılı Kanunun 41. maddesi ve bu madde uyarınca çıkarılan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca düzenlenmesi ve Raporun onay kısmında Aile Hekiminin hangi ilde çalıştığına ilişkin bilgiye yer verilmesi nedeniyle “Sürücü Adayları ve Sürücüler için Sağlık Raporu” formatı ile bu formata göre düzenlenen raporun iptali ve bu işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 235,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi zararın tazmini isteminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine hükmedilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; ‘nın 04.10.2006 gün ve 15592 sayılı genel yazısının ekide yer alan “Sürücü Adayları ve Sürücüler İçin Sağlık Raporu” formatı ile bu formata göre davacı kursa kayıtlı kursiyerine düzenlenen raporun iptali ve bu işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 235,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan “Sürücü adaylarında aranacak şartlar” başlıklı 41.maddesinin (c) bendinde; sağlık şartları bakımından kimlere hangi tür sürücü belgesi verilebileceği hususunun yönetmelikle düzenleneceği, sürücü belgesi alacakların ilgili yönetmelikte belirtilen hekimden sürücü olur raporu almalarının zorunlu olduğu, bu maddede sözü edilen Yönetmeliğin İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken hazırlanarak yürürlüğe konulacağı hüküm altına alınmıştır.

Alıntısı yapılan Kanun hükmüne dayanılarak Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik 26.09.2006 tarih ve 26301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulmuştur.
Anılan Yönetmeliğin “Sürücü adaylarının ve sürücülerin sahip olmaları gereken sağlık şartlarına ve muayenelerine ilişkin genel esaslar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında; sürücü adaylarının genel sağlık muayenelerinin pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı, tabiplerce verilen sağlık raporlarında hekimin kaşe ve imzasının bulunması gerektiği, tabiplerce verilen raporların gerçeğe uygun olmamasının tespiti halinde bu raporların geçersiz sayılacağı ve sorumlular hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağı, bu tabiplerin bir daha sürücü adayı sağlık raporu veremeyeceği, bu hususun Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirileceği, ale hekimliği uygulamasına geçilmiş illerde bu raporlar Toplum Sağlığı Merkezi tarafından da verilebileceği, “Düzenleme yetkisi” başlıklı 12. maddesinde ise; Bakanlığın bu Yönetmeliğin uygulanmasını sağlamak üzere alt düzenleyici işlem yapmaya yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 30.01.2007 tarih ve 1281 sayılı talimatnamesi ve 2007/21 sayılı Genelgesi’nde de Aile Hekimliği yapacak hekimlerin kaşesinde ilk satırda Dr. veya Uzm. Dr. ünvanından sonra hekimin adı ve soyadı, ikinci satırda, aile hekimliğinde kullanılan il kodu, toplum sağlığı merkezi kodu ve aile hekimliği birimi kodu yazılıp “Aile Hekimi” ibaresi, üçüncü satırda aile hekimliği yapacak pratisyen hekimler ve aile hekimi dışındaki uzman hekimler için “diploma tescil numarası ve setifika no” ve bunların karşılıklarının yazılacağı, aile hekimi uzmanlar için üçüncü satırda “diploma tescil numarası ve ihtisas no” ve karşılığının yazılacağı belirtilerek aile hekimlerinin kaşeleri belirli bir standarda bağlanmıştır.
Dava konusu 04.10.2006 gün ve 15592 sayılı genel yazıda ise; Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü tarafından 81 İlin Valiliğine sürücü adayı sağlık raporlarının 26.09.2006 tarih ve 26301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında ve yazı ekinde bulunan rapor formatına uygun olarak düzenlenmesinin sağlanması hususunun bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik uyarınca düzenlenecek raporlarda öngörülen hekimin kaşe ve imzası şartını içeren ve yukarıda aktarılan genel düzenleyici işlemlerden; aile hekiminin kaşesinde raporun verildiği il, ilçe ve toplum sağlığı merkezine kodlar yoluyla yer verildiği görüldüğünden dava konusu 04.10.2006 gün ve 15592 sayılı genel yazı eki rapor formatında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … ili … ilçesinde faaliyet gösteren davacı sürücü kursuna, … isimli kişinin 20.07.2010 tarihinde aldığı “”D” sınıfı ehliyet almasında sakınca yoktur” kararını içeren sağlık raporunu sunarak kayıt yaptırdığı ve sürücü kursu eğitimlerine katıldığı, yapılan sınavlarda başarılı olması sonucu adına 18.09.2010 tarihinde düzenlenen sertifikanın, Sakarya Trafik Tescil Şubesince; sağlık raporunun il dışındaki aile hekimi tarafından düzenlendiğinden bahisle iptali üzerine davacı sürücü kursu tarafından; …adına düzenlenen sertifika sürücü belgesine dönüştürülemediğinden dayanak idari işlemler ile …’dan alınan 200,00 TL kurs ücreti ile 35,00 TL sınav ücreti olmak üzere toplam 235,00 TL’nin iade edildiği, kurslarının verdiği sertifikanın iptal edildiği haberinin çevreye yayılması üzerine kurslarına yeni kayıt yaptırılmadığı, bu nedenle 10.000,00 TL manevi zararlarının tazmininin gerektiği ileri sürülerek davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; 28.06.2011 tarih ve 68 sayılı … İl Sağlık Müdürlüğü yazısında, kursiyer …’ın 20.11.2007 tarihinde … Aile Sağlığı Merkezi 45 Nolu Aile Hekimliği birimine kayıt yaptırdığı, bu tarihten itibaren anılan birimden hizmet aldığı, 20.07.2010 tarihinde de söz konusu kişiye bağlı olduğu aile sağlığı merkezi tarafından sağlık raporu verildiği görülmektedir.
Bu haliyle … adına düzenlenen 20.07.2010 tarih ve 20085729 sıra nolu raporun yukarıda hukuka uygun olduğu tespit edilen rapor formatında yer alan koşulları taşıdığı, raporun verildiği il, ilçe ve toplum sağlığı merkezi kodlarını içeren kaşe ve imzanın rapor içeriğinde bulunduğu anlaşıldığından dava konusu raporda da hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca söz konusu raporun mevzuatta aranan koşulları taşıdığı ve sürücü sertifikası almak için geçerli bir rapor niteliğini haiz olduğu da açıktır.
Kaldı ki motorlu taşıt sürücü kurslarının işleyişiyle ilgili usul ve esasları düzenleyen 03.02.1987 tarih ve 19361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği ve ilgili mevzuat incelendiğinde sürücü kursuna kaydolacak kursiyerin müracaatında yalnızca sağlık raporu koşuluna yer verildiği ve bu raporun sürücü kursunun bulunduğu iilden alınması gerektiği şeklinde bir zorunluluğun da bulunmadığı görülmektedir.
Davacı tarafından “Sürücü Adayları ve Sürücüler İçin Sağlık Raporu” formatı ile bu formata göre davacı kursa kayıtlı kursiyerine düzenlenen rapor nedeniyle 235,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zararın tazminini uğranıldığı ileri sürülmüş ise de yukarıda dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu tespit edildiğinden davacının uğradığını ileri sürdüğü maddi ve manevi zararının tazminini gerektiren bir sebep bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin ve Tarife’nin 10. maddesinin 4. fıkrası ve 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca manevi tazminat istemine yönelik …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ‘na verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.