Danıştay Kararı 15. Daire 2016/6015 E. 2018/3755 K. 10.04.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/6015 E.  ,  2018/3755 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6015
Karar No : 2018/3755

Temyiz Eden (Davacılar) : Mirasçıları
1-
2-
3-
4-
5-
Vekilleri :

Karşı Taraf (Davalı) :
Vekilleri :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının ikamet ettiği Hakkari İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sonrasında, davacı vekili tarafından idareye verilen dilekçe ile zararın gerçekleştiği yer olarak sehven yazıldığı belirtilen … Köyü’nün, … Köyü … Mezrası olarak düzeltilerek ona göre değerlendirme yapılmasına ilişkin başvurusunun reddine ilişkin Hakkari Valiliği 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 19/09/2014 tarih, 2014/1-5088 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacıların murisi adına 26/05/2008 tarihinde … Köyü ve mezralarına ilişkin iki adet başvurunun kayda alındığı, bunun üzerine Zarar Tespit Komisyonu tarafından davacıya ait 52861 ve 58519 nolu müracaat işlem dosyaları oluşturulduğu, söz konusu müracaat işlem dosyalarının iş ve işlemlerinin devam ettiği, davacı vekilince idareye verilen dilekçe ile ilk başvuruda sehven yazılan … Köyü’nün … Köyü olarak değiştirilmesinin istendiği, 19/09/2014 tarihinde davacının yaptığı başvurunun reddedildiği, altı yıl sonra ilk başvurunun sehven yapılması nedeniyle … Köyü adına yapılan başvurunun … Köyü olarak değerlendirilerek zararın tespit edilmesi yönünde başvuruda bulunulmuş ise de Yasa ile öngörülen başvuru süresi en geç 31/05/2008 tarihi olup, başvuru süresi geçtikten sonra talepte yapılan değişikliğin değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar Yasa kapsamı dışında tutulmuş, Valilikler nezdinde oluşturulacak komisyonların oluşumunu belirleyen 4. maddesinde; “Zarar tespit komisyonları illerde; bu Kanun kapsamında yapılacak başvurular üzerine on gün içinde kurulur. Komisyon, bir başkan ve altı üyeden oluşur. Valinin görevlendireceği vali yardımcısı komisyonun başkanı; maliye, bayındırlık ve iskân, tarım ve köyişleri, sağlık, sanayi ve ticaret konularında uzman ve o ilde görev yapan kamu görevlilerinden vali tarafından belirlenecek birer kişi ile baro yönetim kurulunca baroya kayıtlı olanlar arasından görevlendirilecek bir avukat komisyonun üyesidir. Komisyonun başkan ve üyeleri her yıl ocak ayının ilk haftasında yeniden belirlenir. Eski üyeler yeniden görevlendirilebilirler. İş yoğunluğuna göre aynı ilde birden fazla komisyon kurulabilir.” kuralı düzenlenmiş, bu Komisyonların görevlerini belirleyen 5. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde Yasa kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek ve kamu kurum ve kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkılarını araştırmak bu görevler arasında sayılmış; aynı Yasa’nın 7. maddesinde ise; a)hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; b) yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; c) terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararlar, bu Yasa’ya göre sulh yoluyla karşılanabilecek zarar kalemleri arasında sayılmıştır.
20/10/2004 gün ve 25619 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin, Komisyonun çalışma yöntemini düzenleyen 10. maddesinde; Komisyonun ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından başvuru konusu ile ilgili her türlü bilgi, belge ve yardım isteyebileceği gibi, adli ve askeri teşkilat ile kolluk kuvvetleri dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanları bilirkişi olarak da görevlendirebileceği, Komisyonun, gerekli gördüğü uzmanları çalıştırabileceği veya bunlardan görüş alabileceği, Komisyon tarafından görevlendirilen kamu görevlilerinin öncelikli olarak Komisyon tarafından verilen görevleri yerine getirecekleri belirtilmiş, 11. maddesinde de; Komisyonun gerek görmesi halinde keşif yapabileceği, Komisyon başkanının, belirlemiş olduğu keşif yeri ile gün ve saatini başvuru sahibine veya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildireceği, başvuru sahibinin kendisi, veli veya vasisi veya yetkili temsilcisi ve varsa şahitlerinin keşif mahallinde hazır bulunacağı, muhtar veya o yer mahallinden iki kişinin de keşifte hazır bulunmasının temin edileceği, 29. maddesinde ise; bu Yönetmeliğe göre yapılacak tebligatlar hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ancak yapılacak tebligatın memur vasıtasıyla yapılmasının esas olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı vekili tarafından 26/05/2008 tarihinde … Köyü ve mezralarına ilişkin başvuru yapıldığı, bunun üzerine Zarar Tespit Komisyonu tarafından davacıya ait 52861 nolu müracaat işlem dosyası oluşturulduğu, 30/05/2008 tarihinde de davacının kendisi tarafından … Köyü’ne ilişkin başvuru yapıldığı ve Komisyon tarafından davacıya ait 58519 nolu müracaat işlem dosyası oluşturulduğu, davalı İdare vekilinin 05/11/2015 tarihli ara kararına cevaben verdiği 08/12/2015 tarih, 15611 sayılı yazıda, söz konusu müracaat işlem dosyalarının iş ve işlemlerinin devam ettiğinin belirtildiği, davacı vekilince 12/09/2014 tarihli dilekçe ile ilk başvuruda(Dosya no.:52861) sehven yazılan … Köyü’nün, … Köyü … Mezrası olarak değiştirilmesinin istendiği, 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 19/09/2014 tarih, 5088 sayılı işlemi ile davacının yaptığı başvurunun, “belirtilen zarar yeri ile ilgili herhangi bir sehven kayıt hatasının yapılmadığı” gerekçesiyle reddedildiği, bunun üzerine işlemin iptali için açılan dava sonucunda … İdare Mahkemesince, altı yıl sonra ilk başvurunun sehven yapılması nedeniyle … Köyü adına yapılan başvurunun … Köyü … Mezrası olarak değerlendirilerek zararın tespit edilmesi yönünde başvuruda bulunulmuş ise de Yasa ile öngörülen başvuru süresi geçtikten sonra talepte yapılan değişikliğin değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yasada aksine bir düzenleme bulunmadıkça idare hukukunun önemli ilkelerinden birisi olan yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca bir işlemin tesisinde uygulanan yetki ve usul koşullarının aynı işlemin geri alınması, kaldırılması işlemlerinde ve tersi işlemin yapılmasında da aynen uygulanması zorunludur.
Olayda, davacının ikamet ettiği Hakkari İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sonrasında, davacı vekili tarafından idareye verilen dilekçe ile zararın gerçekleştiği yer olarak sehven yazıldığı belirtilen … Köyü’nün, … Köyü … Mezrası olarak değiştirilmesi yönünde yaptığı başvurunun, yukarıda yer verilen 5233 sayılı Kanun’un 4. maddesinde belirtilen usulde oluşturulacak komisyon tarafından (1 başkan ve 6 üye) değerlendirilmesi gerekirken doğrudan Zarar Tespit Komisyonu Başkanı tarafından başvurunun “belirtilen zarar yeri ile ilgili herhangi bir sehven kayıt hatasının yapılmadığı” gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.
Bu durumda, davacının başvurusunun Komisyon tarafından yeniden değerlendirilerek, esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, doğrudan Zarar Tespit Komisyonu Başkanı tarafından reddedildiği anlaşılmış olup, davanın konusunu oluşturan işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.