Danıştay Kararı 15. Daire 2016/5928 E. 2018/3378 K. 05.04.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/5928 E.  ,  2018/3378 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5928
Karar No : 2018/3378

Davacı :
Vekili :
Davalılar :
Davanın Özeti: 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendinin ve aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin, 6136 sayılı Kanun’un 6. maddesine uygun olduğu, Bakanlar Kurulu’na verilen yetki çerçevesinde düzenlenen Yönetmelik hükümlerinin mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerekeceği savunulmuştur
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin iptali istemi yönünden davanın reddine, aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin iptali istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendi ve buna bağlı olarak aynı maddenin 2.fıkrasında geçen (i) ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 6. maddesinde, Bu Yasa kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu; ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibinin durumu, ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlü olduğu ve aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği hükmü yer almış; aynı Yasanın 7. maddesinde ateşli silahları kimlerin taşıyacakları beş bent halinde belirlenmiş, 5. bendinde, “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri açıklanmış, maddenin devamında, “Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının korunması amacıyla temel hak ve hürriyetlerin, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak Yasayla sınırlanabileceği Anayasa kuralıyla benimsenmiş olup, bir temel hak ve özgürlük olarak tanımlanamayacak olan silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış bir hak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirlenen çerçevede, silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilmesinin ve dayanağı Yasa hükümlerini aşmamak üzere sınırlamalar yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir. Yasa koyucu tarafından, ateşli silahların kullanımının belli bir hukuki çerçeveye kavuşturulması ve disipline edilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 6136 sayılı Yasada, ateşli silah taşıma yetkisini haiz olmayanların veya bu yetkisi sona erenlerin, kamu düzen ve güvenliğine aykırı olarak silah taşımalarına engel olmak amacıyla, ruhsat sahiplerinin, ruhsatın veriliş nedenlerinin ortadan kalkmasından itibaren altı ay içinde durumu ruhsatı veren makama bildirmeleri öngörülerek, yukarıda belirlenen amaç sağlanmaya çalışılmıştır.
91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde, Yasanın 7 nci maddesinin (1) numaralı bendinde sayılanlar hariç aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği belirtildikten sonra maddenin dava konusu edilen (i) bendinde, 6136 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 6. maddesine paralel şekilde, ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri de bu kapsamda sayılmıştır.
Aynı maddenin 2. fıkrasında ,yukarıdaki fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f), (g), (h), (ı), (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz, kuralı yer almakta olup davacı tarafından (i) ibaresinin iptali istenilmektedir.
Bu haliyle Yönetmeliğin dava konusu edilen hükmü, dayanağı olan Yasa hükmünün uygulanmasına yönelik ve Yasanın tekrarı niteliğinde olduğundan, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16.maddesinin 1.fıkrasının (i) bendi ve buna bağlı olarak aynı maddenin 2.fıkrasında geçen (i) ibaresinde dayanağı Yasaya, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle ,davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Dava; 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin, iptali istemiyle açılmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 6. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde; bu Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatlarının yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerli olduğu, ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibinin durumu, ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlü olduğu ve aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği hükmü yer almış, aynı Kanun’un 7. maddesinde; ateşli silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilecek kişiler beş bent halinde sayılmış, 5. bendinde; “Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikası alanların” da ateşli silahları taşıyabilecekleri veya mesken ya da işyerinde bulundurabilecekleri belirtilmiş, maddenin devamında; “Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
6136 sayılı Kanun’un yukarıda anılan hükmüyle, ateşli silahla cürüm işleyenlerle taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum olanların affa uğramış olsalar bile hiçbir surette silah taşıma ve bulundurma izni alamayacakları kurala bağlandıktan sonra, silah vesikası verilmesini engelleyen diğer hususların da yönetmelikte düzenlenmesi öngörülmüş; bu haliyle de kesinlikle izin verilemeyecekler saptanarak, diğer engel hallerin yönetmelikle düzenlenmesi konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Hayvancılık Et ve Gıda Sanayi İthalat İhracat Limited Şirketi’nin müdürü olması nedeniyle davacıya sahibi bulunduğu silahı için 23.09.2008 tarihli olurla 23.09.2013 tarihine kadar geçerli olmak üzere taşıma ruhsatı verildiği, yapılan tahkikatta davacının ruhsat alma sebebi olan şirket müdürlüğü görevinden ayrıldığının tespit edilmesi üzerine, davacının silah taşıma ruhsatının Eyüp Kaymakamlığı’nın 16.09.2011 tarihli işlemiyle ruhsat alma sebebinde meydana gelen değişikliği 6 ay içerisinde idareye bildirmediği gerekçesiyle 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendi uyarınca iptal edildiği, davacının 25.04.2016 tarihli başvurusuyla tekrar tarafına silah taşıma ruhsatı verilmesini talep ettiği, anılan başvurunun idarece, davacının silah taşıma ruhsatının 16.09.2011 tarihli işlemle iptal edildiğinden Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi ile aynı maddenin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresi uyarınca davacıya bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği gerekçesiyle 26.04.2016 tarihli işlemle reddedildiği, davacı tarafından silah taşıma ruhsatının iptal edilmesinin hukuki dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde, aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği belirtildikten sonra maddenin dava konusu edilen (i) bendinde, 6136 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen 6. maddesine paralel şekilde, ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahipleri de bu kapsamda sayılmıştır.
Aynı maddenin 2. fıkrasında da, yukarıdaki fıkranın (a), (b), .. (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz, kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere davanın açıldığı tarihte 6136 sayılı Kanunun 6/1. maddesinde; ” … Ruhsat veriliş sebeblerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibi durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlüdür. Aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmez. ” hükmü yer almakta iken söz konusu madde 29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 03.10.2016 tarih ve 676 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararneme’nin ve ve 08.03.2018 tarih ve 30354(mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 01.02.2018 tarih ve 7070 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnemenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 12. maddesiyle değiştirilmiş olup, maddenin yeni halinde; ” … Ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibi durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlüdür. Aksine hareket edenler ile süresi dolduğu halde altı ay içerisinde ruhsatını yeniletmeyenlerin ruhsatları iptal edilir. Ancak, gerekli şartları haiz olan kişilere üçbin Türk Lirası idari para cezası ödemeleri kaydıyla tekrar ruhsat verilebilir. Bu fıkra hükmüne göre idari para cezası vermeye mülki amir yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir. 28.07.2017 tarih ve 30137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 17.07.2017 tarih ve 2017/10643 sayılı Kararı ile de Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde anılan Kanun değişikliği doğrultusunda düzenleme yapılmıştır.
Görüldüğü üzere; 6136 sayılı Kanun’un 03.10.2016 tarih ve 676 sayılı KHK ve 7070 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik 6/1. maddesi ile, ruhsat alma sebebinde meydana gelen değişikliği yetkili makama süresinde bildirmeme fiilinin karşılığı olarak ruhsatın iptal edileceği, ancak iptal işl… in -maddenin önceki halinden farklı olarak- bir daha ruhsat verilmemesi şeklinde sonuç doğurmayacağı, gerekli şartları taşıyan kişilere mülki amir tarafından verilecek idari para cezasını ödemeleri koşuluyla tekrar ruhsat verilebileceği düzenlenmiştir.
Kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının korunması amacıyla temel hak ve hürriyetlerin, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak Yasayla sınırlanabileceği Anayasa kuralıyla benimsenmiş olup, bir temel hak ve özgürlük olarak tanımlanamayacak olan silah taşıma ya da bulundurma ruhsatı almanın herkese tanınmış bir hak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirlenen çerçevede, silah taşıma ve bulundurmaya ilişkin yapılan düzenlemelerde konuya özgü kurallara yer verilmesinin ve dayanağı Kanun hükümlerini aşmamak üzere sınırlamalar yapılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Kanun koyucu tarafından, ateşli silahların kullanımının belli bir hukuki çerçeveye kavuşturulması ve disipline edilmesi amacıyla yürürlüğe konulan 6136 sayılı Kanun’da, ateşli silah taşıma yetkisini haiz olmayanların veya bu yetkisi sona erenlerin, kamu düzen ve güvenliğine aykırı olarak silah taşımalarına engel olmak amacıyla, ruhsat sahiplerinin, ruhsatın veriliş nedenlerinin ortadan kalkmasından itibaren altı ay içinde durumu ruhsatı veren makama bildirmeleri öngörülerek, yukarıda belirlenen amaç sağlanmaya çalışılmıştır.
Bu haliyle Yönetmeliğin dava konusu edilen 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin dayanağı olan Kanun hükmünün uygulanmasına yönelik ve Kanunun tekrarı niteliğinde olduğundan, söz konusu Yönetmelik hükmünde dayanağı Kanuna, kamu yararına ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresi yönünden ise; söz konusu ibare 17.07.2017 tarih ve 2017/10643 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Yönetmelik ile kaldırılmış bulunduğundan dava anılan düzenleme yönünden konusuz kalmıştır.
Öte yandan Yönetmelikte sözü edilen değişikliklerle birlikte değerlendirildiğinde; davacı hakkında tesis edilen ruhsat iptali işl… in davacıya bir daha ruhsat verilmeyeceği anlamına gelmediği, davacı tarafından Kanunun 6. maddesi kapsamında başvuru yapılması ve gerekli koşulları yerine getirmesi halinde tekrar ruhsat alabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinin iptali ist… in REDDİNE, Yönetmeliğin 16. maddesinin 2. fıkrasında geçen (i) ibaresinin iptali istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığına verilmesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 05/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.