Danıştay Kararı 15. Daire 2016/5820 E. 2016/6463 K. 28.12.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/5820 E.  ,  2016/6463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5820
Karar No : 2016/6463

Temyiz Eden (Davacı) : … Turizm Tic. ve San. A.Ş.
Vekili :

İstemin Özeti : … markası adı altında araç kiralama işi ile iştigal eden davacı şirket tarafından, maliki olduğu … plaka sayılı aracın 28/07/2015 tarihinde terör eylemi sonucu yakılarak hasar gördüğünden bahisle uğradığı ileri sürülen zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemiyle açılan dava sonucunda,… İdare Mahkemesi’nce; 5233 sayılı Kanunda idarelerin işlem tesis etme süreleri ile ilgili olarak 2577 sayılı Kanundan farklı bir düzenlemeye gidildiği, anılan Kanunun 6.maddesinde, zarar görenlerce yapılacak başvurular ile ilgili çalışmaların, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlanmak zorunda olduğu, zorunlu hâllerde ise, bu sürenin vali tarafından üç ay daha uzatılabileceği belirtilmiş, diğer bir ifadeyle, 5233 sayılı Kanun kapsamında uğranılan zararların tazmini için yapılan başvuruya idarenin cevap vermeyerek talebin reddedilmiş sayılması için başvuru tarihinden itibaren altı aylık bir sürenin geçmesi gerektiği açık olup, bu kapsamda, davacının 04/09/2015 tarihli dilekçeyle yaptığı başvuru üzerine dava tarihi olan 30/12/2015 tarihi itibariyle henüz altı aylık sürenin geçmediği, dolayısıyla bakılan davada davacının talebinin zımnen reddine yönelik alınmış bir karar bulunmadığından, iş bu davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan … yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 6. maddesinde; zarar görenlerin başvuru süreleri belirtildikten sonra komisyonun başvuru ile ilgili çalışmalarını altı ay içinde tamamlamak zorunda olduğu, zorunlu hallerde bu sürenin 3 ay daha uzatılabileceği hükmüne yer verilmiş olup, anılan hükümle idarenin karar verme konusunda uyması gereken azami süre belirtilmiş olup, anılan hükmün 2577 sayılı Kanunun 10.maddesinde belirlenen zımnı ret işlemine karşı dava açılmasına bir etkisinin olmadığı açıktır.
Bu itibarla davacının 04/09/2015 tarihli başvurusuna 60 gün içinde bir cevap verilmemesi üzerine zımnen ret işleminin iptali ile maddi zararının tazmini istemiyle açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken davanın incelenmeksizin reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabul edilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.