Danıştay Kararı 15. Daire 2016/5728 E. 2018/7496 K. 13.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/5728 E.  ,  2018/7496 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5728
Karar No : 2018/7496

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:…sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Mahkeme kararının belirtilen gerekçe ile onanaması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava;… olarak görev yapan davacıya, gerekli dikkat, titizlik ve özeni göstermeden ithalat işlemlerini gerçekleştirdiğinden bahisle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun geçici 6/2-B maddesi uyarınca “kınama” cezası verilmesine ilişkin Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün 20.02.2015 tarih ve 161.02.02 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, dava konusu disiplin cezasına esas alınan fiilin Gümrük İdaresince eşya üzerinde yapılan fiziki muayene sonucu ortaya çıkarıldığı,davacının dolaylı temsilci sıfatıyla hareket etttiği ve sorumluluklarının beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı bilmesi gerektiği durumlarla sınırlı olduğu, davacının kendisine ibraz edilen belgelerin içeriğinin gerçek durumu yansıtmadığından haberdar olduğuna veya kasıtlı hareket ettiğine yönelik somut bir tespitin de yapılmadığı, verilen beyannamelerle, beyannameye konu faturalar arasında tutarsızlık bulunduğuna ve faturaların sahte olduğuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği, Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği hükümleri uyarınca, ihracat eşyasının yüklenmesinde gümrük müşavirinin hazır bulunacağı veya nezaret edeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, yüklemenin firma yetkilileri tarafından yapıldığı, KDV iadesinden yararlanacak kişiler arasında dolaylı temsilcilerin bulunmadığı, gümrük müşavirlerinin beyanname muhteviyatı eşyaların piyasa değerini araştırma gibi bir sorumluluklarının olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde anılan fiil nedeniyle davacıya disiplin cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun, gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının çıkarılacak bir kanunla bağlı bulundukları gümrük başmüdürlüğü görev alanı itibariyle kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu şeklinde örgütleninceye kadar uygulanacak hükümleri gösteren Geçici 6. maddesinin 2. fıkrasında, gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğinin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, gümrük müşavirliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre verilecek disiplin cezaları gösterilmiş olup, anılan cezalar;
“a) Uyarma: Meslek mensubuna mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
b) Kınama: Meslek mensubuna görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.
c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır.
d) Meslekten çıkarma: Meslek mensubunun izin belgesinin geri alınarak, bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan maddenin 4. fıkrası 2. bendinde; disiplin kurullarının bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebileceği, takibat ve hüküm tesisinin, disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel olmadığı, 5. fıkrasında; meslek mensubu hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, 6. fıkrasında; gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanununun devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu çerçevede gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları hakkında yürütülen disiplin soruşturması ve disiplin cezası tesisi işlemlerinde, kamu görevlilerinin disiplin işlemlerinde uygulanan usul ve yöntemlerin esas alınması gerektiği açıktır.
Disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna göre; disiplin hukukunun temel ilkeleri gereği disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili gümrük müşaviri veya yardımcısı hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada gümrük müşavir veya müşavir yardımcısının lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde gümrük müşavir veya müşavir yardımcısının hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmekte iken, konuya ilişkin düzenlenen suç duyurusu esas alınarak, usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan disiplin amirince savunma alınması ile yetinilerek davacının kınama disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dolayısıyla bu gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, yukarıda aktarılan gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karar sonucu itibariyle hukuka uygundur. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan başka bozma nedeni bulunmayan kararın bu gerekçeyle onanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :
Dava, … olarak görev yapan davacıya 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 2/b bendi uyarınca “uyarma” cezası verilmesine ilişkin Ege Gümrük ve Ticaret Müdürlüğü’nün 20.02.2015 tarih ve 161.02.02 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden; Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nce 29.01.2015 tarih ve … sayılı yazı ile davacının savunmasının istendiği, savunma istem yazısında davacının görevinin icrasında gerekli dikkat, titizlik ve özeni göstermediğine yönelik eylemlerinin belirtilerek, bu eylemleri nedeniyle alabileceği disiplin cezaları ile savunma cevap verme süresinin bildirildiği, olayla ilgili taraf ifadelerinin alındığı, olay yerinde ve TIR’larda yapılan tespitlerin tutanağa bağlandığı, bu suretle bir disiplin soruşturmasında izlenmesi gereken tüm usul ve esaslar içerisinde somut olayı ortaya koyan gerekli araştırmanın idare tarafından yapıldığı görüldüğünden, işin esasına geçilerek bir karar verilmesi gerekirken, disiplin soruşturmasının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönündeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.