Danıştay Kararı 15. Daire 2016/4781 E. 2018/5408 K. 29.05.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/4781 E.  ,  2018/5408 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4781
Karar No : 2018/5408

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili : –
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti :… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Davacının avukatı olmadığından idare mahkemesi kararının davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması, diğer kısımlarının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının ikamet ettiği … İli, ….İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması ve taşınır, taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun reddine ilişkin … Valiliği 5 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 28/11/2014 tarih, 30/05/2014/128 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; … Köyü merkezinin boşaltılan köyler arasında yer aldığı, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden, davalı idarece dava konusu işlem tesis edilmeden önce Zarar Tespit Komisyonunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davacı veya vekilinin keşfe katıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, keşif tutanaklarına rastlanılmadığının belirtildiği ve yapılan keşfe ilişkin herhangi bir tutanağın gönderilmediği gibi ayrıca keşif gününün davacı ve vekiline yazılı olarak tebliğ edildiğine ilişkin olarak herhangi bir belgenin sunulamadığı ve dava konusu işlemde keşif tarihi kısmının boş olduğu, öte yandan davacı tarafından dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusu … Köyü’nde yapılan kadastro çalışması sonrasında anılan köyde adına düzenlenen ve 25/01/2011 tanzim tarihli tapu belgesinin de bulunduğu, bu durumda; 5233 sayılı Yasa, kişilerin gerek mülkiyetindeki, gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsadığından, davalı idarece, mahallinde keşif yapılmak suretiyle tespit yolu seçildiği takdirde 5233 sayılı Yasada tarif edilen usule uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, davacıya ait taşınır ve taşınmazın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, tespit edilir ise söz konusu malvarlığına ulaşamaması nedeniyle uğradığı zararın belirlenmesi ve ödenmesi gerekirken, davacıya veya vekiline yerinde yapılacak keşif sırasında beyanda bulunma ve tanık dinlettirme imkanı tanınmadan, keşfin mevzuat ile öngörülen usule aykırı olarak mahallinde davacı veya vekilinin katılımı sağlanmaksızın yapıldığı, öte yandan, davacının anılan köye ilişkin olarak da tapu belgesi sunduğu görülmüş olup, bu haliyle yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın davacının talebini reddeden dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ve davacı lehine 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden; 2577 sayılı 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalının bu kısımlara yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun ‘Avukatlık Ücreti’ madde başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmektedir.
Bu nedenle, temyize konu davada, davacının avukat aracılığıyla temsil edilmemesine rağmen, davacı lehine vekâlet ücretine hükmeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, davalının temyiz isteminin kısmen reddi ile anılan kararın diğer kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.