Danıştay Kararı 15. Daire 2016/4398 E. 2018/5647 K. 06.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/4398 E.  ,  2018/5647 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4398
Karar No : 2018/5647

Temyiz Eden ve Karşı
Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı
Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemlerin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının davalı idare tarafından esastan, davacı tarafından ise hükmedilen faiz ile vekâlet ücreti yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Davalı İdarece savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmediğinden, kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 02/09/2014 tarihli ve 4340697 sayılı işlemi ile davacı ne haksız ve yersiz olarak fatura edildiği iddiasıyla 60.147,25-TL anapara ve 8.572,17-TL faizi ile birlikte toplamda 68.719,43-TL’nin davacı Üniversiteden kesilmesi işleminin iptali ile anılan miktarın kesilme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davalı idarece dava konusu işlem tesis edilirken anestezi işlemlerine yönelik olarak analiz çalışması yapılmak suretiyle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmekte ve davacı tarafından yapılan birden çok sedo analjezi işlemleri nedeniyle de kesinti işlemlerinin uygulandığı anestezi işlemlerine ilişkin olarak bir sınırlama mevcut ise de, sedo analjezi işlemlerine yönelik bir kısıtlama bulunmamasına rağmen bu işlemlerin faturalandırılmasına ilişkin de kesinti işlemi uygulandığı görüldüğünden davacıya ilişkin faturalandırma işlemlerinin eksik incelemeye bağlı olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve davacıdan dava konusu işlem nedeniyle yapılan kesintinin 02/09/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından kararın esastan, davacı tarafından ise kararda hükmedilen faiz ile vekâlet ücreti yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında; dava dilekçelerinin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı yönlerinden sırasıyla inceleneceği, anılan Yasa’nın 15. maddesinin 1/a fıkrasında da, 14. maddenin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 101. maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” hükmü; aynı Kanun’un 102. maddesinde de bu Kanun uyarınca verilen idari para cezalarının idare mahkemelerince çözümleneceği hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı Üniversitesi Hastanesine yönelik Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 2012 yılına ilişkin olarak yürüttüğü analizler kapsamında, sağlık hizmet sunucularınca, kuruma fatura edilen anestezi işlemlerine ilişkin yapılan analiz çalışmaları sonucunda istisnai durumlar dışında günde bir kez uygulanabilecek bir işlem olmasından hareketle aynı gün içinde iki ve üzerinde faturalandırılmış anestezi işlemlerinin bulunduğundan bahisle 4.5.4H(2) maddesi kapsamında davacı hakkında 60.147,25TL ana para, 8.572,80TL faiz olmak üzere toplam 68.719,43-TL borç çıkarılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 101 ve 102. maddesi hükümleri dikkate alındığında, davacıdan haksız ve yersiz olarak fatura edildiğinden bahisle toplam 68.719,43-TL tahsil edilmesine dair tesis edilen işlemin iptali isteminden kaynaklanan ve idari para cezası niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın görüm ve çözümü, adli yargının görev alanında bulunduğundan, bu husus dikkate alınmadan, davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.