Danıştay Kararı 15. Daire 2016/4022 E. 2017/1120 K. 09.03.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/4022 E.  ,  2017/1120 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4022
Karar No : 2017/1120

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:…sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi Tüketici Hakem Heyeti’ne 27.11.2014 tarih ve 29188 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 10. maddesi gereği seçilip atanması gereken tüketici hakem heyetindeki tüketici örgütlerini temsilen görev yapacak üyenin mevzuat hükümlerine aykırı olarak Beşiktaş İlçesinde faaliyet göstermeyen tüketici dernekleri tarafından seçildiği, Beşiktaş İlçesinde faaliyet gösteren tek tüketici derneği olması bakımından seçimin kendi dernekleri tarafından yapılması gerektiği ve bu çerçevede belirlenen isimlerin üye olarak atanması istemi ile yaptıkları başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; seçim tarihi itibariyle davacı derneğin kurulduğuna ilişkin Beşiktaş Kaymakamlığı’na herhangi bir bildirim yapılmadığı, derneğin kuruluşundan Kaymakamlığın haberdar olmadığı, “Tüketici örgütünün bulunmadığı ilçelerde tüketici örgütü temsilcisi o ilçenin bağlı bulunduğu ilde kurulu bulunan tüketici örgütleri arasından birinci fıkrada belirlenen esaslar çerçevesinde tespit edilir.” hükmü uyarınca İstanbul Dernekler Müdürlüğü’nde kayıtlı bulunan tüketici örgütlerinin salt çoğunluğuyla seçilen üyelerin usulüne uygun olarak seçilip atandığı anlaşıldığından, talebin zımnen reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
6502 sayılı Tüketici’nin Korunması Hakkında Kanun’un 66. maddesi “Tüketici Hakem Heyeti”nin kuruluş ve görev alanlarını belirlemektedir. Buna göre; (1) Bakanlık, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde ve yeterlilik şartları yönetmelikle belirlenen ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturmakla görevlidir. (2) Başkanlığı illerde ticaret il müdürü, ilçelerde ise kaymakam veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici hakem heyeti; a) Belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, b) Baronun, mensupları arasından görevlendireceği bir üye, c) Satıcının tacir olduğu uyuşmazlıklarda ticaret ve sanayi odasının ya da bunların ayrı ayrı örgütlendiği yerlerde ticaret odasının; satıcının esnaf ve sanatkâr olduğu uyuşmazlıklarda, illerde esnaf ve sanatkârlar odaları birliğinin, ilçelerde ise en fazla üyeye sahip esnaf ve sanatkârlar odasının görevlendireceği bir üye, ç) Tüketici örgütlerinin kendi aralarından seçecekleri bir üye, olmak üzere başkan dâhil beş üyeden oluşur. Başkan ve üyelerin bu fıkrada yer alan niteliklere sahip yedekleri de ayrıca belirlenir. (3) Tüketici hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, yönetmelikle belirlenen üyelik niteliklerine sahip Devlet memurları arasından illerde ticaret il müdürü, ilçelerde ise kaymakam tarafından tamamlanır.
Tüketici Hakem Heyetinde görev yapacak tüketici örgütleri temsilcilerinin seçiminde izlenecek usul ise Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 10. maddesinde; “(1)Tüketici hakem heyetinde tüketici örgütlerini temsilen görev yapacak üye, tüketici örgütleri tarafından seçilir. (2)Tüketici örgütlerince yapılacak tüketici hakem heyeti üyesi seçimine; a) İl tüketici hakem heyeti için il sınırları içinde, b) İlçe tüketici hakem heyeti için ilçe sınırları içinde, c) Büyükşehir statüsündeki il tüketici hakem heyeti için büyükşehir sınırları içinde, merkezi ya da şubesi bulunan tüketici örgütleri katılabilir. Tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerde tüketici örgütünün hem merkezinin hem de şubesinin olması halinde söz konusu tüketici örgütü, üye seçiminde bir oy hakkına sahiptir. (3) Bir il veya ilçede faaliyet gösteren tüketici örgütlerinin sayısı dörtten az ise tamamının, dört ve dörtten fazla ise en az salt çoğunluğunun kararı ile kendi aralarından seçecekleri temsilci, o il ya da ilçenin tüketici hakem heyeti üyesi olarak, seçim sonuçlarını kanıtlayan belgelerle birlikte illerde il müdürlüğüne, ilçelerde kaymakamlığa bildirilir. (4) Seçimin yapılması zorunluluğunun doğduğu tarihten itibaren en geç bir ay içinde bu bildirimin yapılmaması halinde, illerde il müdürlüğü, ilçelerde kaymakamlık tarafından beşinci fıkrada belirlenen kriterler dâhilinde tüketici hakem heyetine temsilci gönderecek tüketici örgütü belirlenir. (5) Tüketici örgütü temsilcisinin tespitinde sırasıyla; a) Tüketici hakem heyetinin bulunduğu il veya ilçe merkezinde çalışmalarını faal olarak yürüten, b) İl veya ilçe merkezinde birden fazla tüketici örgütünün bulunması halinde, kayıtlı üye sayısı en fazla olan, c) Ülke düzeyinde kurulan ve faaliyette bulunan şube sayısı en fazla olan tüketici örgütü dikkate alınır. Bu kriterlere göre tespit edilen tüketici örgütü yönetim kurulundan, temsilcisini belirleyerek illerde il müdürlüğüne, ilçelerde ise kaymakamlığa bildirmesi istenir. (6)Tüketici örgütlerini temsil edecek tüketici hakem heyeti üyesinin görev süresinin dolması ya da herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, bu durum illerde il müdürlüğü, ilçelerde kaymakamlığın internet sitesi veya ilan panosu aracılığıyla ilan edilir. Seçim, ayrıca bir bildirime gerek kalmaksızın ilan tarihini izleyen günden itibaren bir ay içinde yapılır. (7) Tüketici örgütünün bulunmadığı ilçelerde tüketici örgütü temsilcisi o ilçenin bağlı bulunduğu ilde kurulu bulunan tüketici örgütleri arasından birinci fıkrada belirlenen esaslar çerçevesinde tespit edilir. Tespit edilen üye, en geç bir ay içinde ilgili kaymakamlığa bildirilir. Bu süre içinde bildirimin yapılmaması halinde noksan üyelik 8 inci maddenin üçüncü fıkrası çerçevesinde tamamlanır. (8)Tüketici hakem heyetinin oluşumu sırasında tüketici örgütü bulunmayan il veya ilçelerde tüketici örgütünün sonradan kurulması halinde, yedinci fıkra ve 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına göre tespit edilen üyenin görevi sona erer ve yerine seçilen tüketici örgütü temsilcisi görev alır. Buna ilişkin işlemler başkan tarafından yürütülür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 18.12.2014 tarihinde İstanbul Dernekler Müdürlüğü’nde kayıtlı bulunan tüketici örgütlerinin salt çoğunluğuyla düzenlenen toplantı neticesinde, Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin m.10/1, 10/4 ve 10/7 fıkraları uyarınca Beşiktaş Tüketici Hakem Heyetinde görev yapmak üzere üye seçimi yapıldığı, 19.12.2014 tarihinde davacı tüketici derneğince Beşiktaş Kaymakamlığı bünyesinde faaliyet gösteren Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, İnsan Hakları Kurulu ve Hasta Hakları Kurulu’nda kendi derneklerinin üyelerinin temsilci olarak görevlendirilmesinin talep edildiği, davalı idarenin bila tarih ve 2014/6260 sayılı yazı ile İstanbul’da bulunan tüketici örgütlerinin il ve ilçe hakem heyetlerine üye seçtiği ve süresinde bildirim yapıldığı, Beşiktaş İlçesinde de Tüketici Hakları Derneği’nin bildirdiği asıl ve yedek üyenin üç yıl süre ile görev yapacağının bildirilmesi üzerine davacı dernek tarafından 12.01.2015 tarihli dilekçesi ile seçimin yapıldığı 18.12.2014 tarihinde Beşiktaş İlçesinde faal durumda olan tek tüketici derneğinin olması sebebiyle, usulsüz olarak seçilen üyelerin görevlerine Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin m.10/7 ve 10/8 fıkraları uyarınca son verilerek belirledikleri isimlerin atamasının yapılmasının istenildiği, davacı tüketici derneğinin 22.05.2014 tarihinde Beşiktaş İlçesinde kurulduğu, dolayısıyla İstanbul Dernekler Müdürlüğü’nde kayıtlı bulunan tüketici örgütlerince yapılan seçim tarihi olan 18.12.2014 tarihinde Beşiktaş ilçe sınırları içerisinde faal durumda olduğu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünce Valiliklere gönderilen ” Tüketici Örgütü Temsilcisi Seçimi Hk.” başlıklı 18.03.2015 tarihli yazıda “… tüketici örgütlerinin seçmiş oldukları üyelerini, üyelerini görevlendirmek istedikleri tüketici hakem heyetlerinin kurulmuş bulunduğu İlçe Kaymakamlıklarına, seçim sonuçlarını kanıtlayan belgelerle bildirmeleri gerekmektedir. Yapılan bildirimlere istinaden Kaymakamlıklarca ilçelerde kurulmuş olan veya şubesi bulunan Tüketici Örgütlerinin tespiti amacıyla ilçe dernekler büro şefliklerine yazı yazılması, gelen cevabi yazılar esas alınarak ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemelere uygun olarak tüketici hakem heyetlerinde görev yapacak tüketici örgütü temsilcilerinin belirlenmesi gerektiği…” belirtildiği, anılan davacı dernek dışında Beşiktaş İlçesinde faaliyet gösteren başka bir derneğin mevcut olup olmadığının ise dosya içeriğinden anlaşılamadığı görülmüştür.
Bu hususlar gözönüne alındığında; Tüketici Hakem Heyetlerine tüketici örgütlerince belirlenecek üye seçiminin, hukuka uygun olarak yapıldığını denetlemekle de görevli olan davalı idarenin bu hususta herhangi bir araştırma yapmaksızın kendisine yapılan bildirimi doğru kabul ederek işlem tesis ettiği, davacı tüketici derneğinin seçimin yapıldığı 18.12.2014 tarihinden önce 22.05.2014 tarihinde Beşiktaş İlçesinde kurulmuş bulunduğunun İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’nün 29.06.2015 tarih ve 38100 sayılı yazısından anlaşılması nedeniyle, davacı derneğin başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali isteminin reddi yönünde verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):

İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.