Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3750 E. 2018/8461 K. 25.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3750 E.  ,  2018/8461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3750
Karar No : 2018/8461

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :Temyiz istemine konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Zarar Tespit Komisyonunca 5233 sayılı Kanun kapsamında yürütülen keşif ve zarar tespit çalışmalarında bilirkişi olarak görevlendirilmiş olan davacının, bilirkişilik görevlerinden kaynaklı hak edişlerinin ödenmesi istemli 26/11/2014 tarihli başvurusu üzerine davacı adına tahakkuk ettirilen 13.299,11TL bilirkişi ücretinden daha önce ödenmiş olan 10.184,00 TL bilirkişi ücretinin mahsubu sonucu davacıya bilirkişi ücreti olarak 3.115,11 TL ödenebileceğine ilişkin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 27/11/2014 tarih ve 22168 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; bilirkişi ücretinin belirlenmesinde yasal üst sınırın uygulanmasına ilişkin bir zorunluluk bulunmadığı, ancak, bilirkişi heyetlerinde teknik bir sıfata haiz olmayan ve özellikle “Bilirkişi Komisyonu ( Heyeti ) Başkanı” sıfatlı bazı kamu görevlilerinin görevlendirildiği ve davalı idare tarafından bilirkişi ücretlerinin her bir dosyada gerçekleştirilen keşif sonucunda düzenlenen keşif tutanağında imzası bulunan tüm kamu görevlilerine eşit oranda paylaştırıldığının ifade edildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde bilirkişi heyeti dışında bazı kişilere de bilirkişi ücreti ödenebilmiş olduğu şüphesini oluşturduğu, dolayısıyla davacının katıldığı keşif dosyalarının tamamında bilirkişi ücretinin, bilirkişi niteliği bulunmayan kamu görevlilerine de ücret ödenmesini sağlayacak şekilde hukuka aykırı bir şekilde hesaplandığı ve paylaştırıldığı sonucuna varıldığı, buna göre, her bir tazminat başvuru dosyası için bilirkişi ücretinin, davacının bilirkişi sıfatıyla bilgisine başvurulması amacıyla katıldığı keşiflerde tek bilirkişi olması durumunda söz konusu ücretin tamamının, kendisi ile aynı nitelikte görev alan birden fazla bilirkişi ile birlikte görev alması durumunda ise bilirkişi ücretinin sadece anılan bilirkişiler arasında eşit oranda paylaştırılması suretiyle adına tahakkuk edecek bilirkişi ücretleri toplamının davacıya ödenmesi gerekmekte iken, davacının hak ettiği bilirkişi ücretinin söz konusu hususlara uyulmaksızın belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde belirtilen yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 6. maddesinin yedinci fıkrasında; 28/12/2005 tarihli değişiklikten önce “Komisyon tarafından bilirkişi olarak görevlendirilenlere her gün için (500) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödeme yapılır ” hükmü yer almaktayken anılan tarihte yapılan değişiklik ile ” …Komisyon tarafından bilirkişi olarak görevlendirilen kamu görevlilerine her başvuru dosyası için (500), diğer kişilere her başvuru dosyası için (1000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere komisyon kararı ile ödeme yapılır.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin sekizinci fıkrasında ise; zararların tespiti amacıyla memuriyet mahalli dışında keşfe katılan komisyon üyeleri ile bilirkişilere 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre harcırah ödeneceği kuralına yer verilmiştir.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesinde, …Komisyon tarafından bilirkişi olarak görevlendirilen kamu görevlilerine, her başvuru dosyası için beşyüz, diğer kişilere ise her başvuru dosyası için bin gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere komisyon kararı ile ödeme yapılacağı, bir başvuru dosyası için birden fazla bilirkişinin görevlendirilmesi durumunda, ödenecek bilirkişi ücretinin bunlar arasında paylaştırılacağı kuralına yer verilmiştir.
Bakılan dava, 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kurulan zarar tespit komisyonları tarafından yürütülen keşif ve zarar tespit çalışmalarında bilirkişi olarak görevlendirilen davacıya ödenmesine karar verilen bilirkişi ücretinin yanlış ve eksik hesaplandığı iddiasıyla açılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, yukarıda anılan mevzuat uyarınca her başvuru dosyası için 500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, ödenecek bilirkişi ücretinin belirlenmesi konusunda, zarar tespit komisyonlarına takdir yetkisi tanındığının açık olduğu, davalı idarece bu kapsamda belirlenen katsayı (390) üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bilirkişi ücretinin hesaplandığı ve bu tutarın bilirkişi olarak görevlendirilip keşfe katılanlar (teknik sıfatı olan, olmayan) arasında bölüştürüldüğü, bilirkişi ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, hesaplanan bilirkişi ücretinden daha önce ödenmiş olan bilirkişi ücreti ile memuriyet mahallinde keşif ve zarar tespit çalışmalarına katılanlara ödenen yolluk ve harcırahın mahsup edildiği, memuriyet mahalli dışında keşif ve zarar tespit çalışmalarına katılanlara ödenen yolluk ve harcırahın mahsup edilmediği anlaşılmakta olup, uygulanan yöntem ve hesaplanan bilirkişi ücretinde herhangi bir hata bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Durum böyle olunca, yukarıda anılan hesaplama yöntemi uyarınca keşif ve zarar tespit çalışmalarında bilirkişi olarak görevlendirilmiş olan davacı adına tahakkuk ettirilen 13.299,11TL bilirkişi ücretinden daha önce davacıya ödenmiş olan 10.184,00 TL bilirkişi ücretinin mahsubu sonucu davacıya bilirkişi ücreti olarak 3.115,11 TL ödenebileceğine ilişkin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyon Başkanlığı’nın 27/11/2014 tarih ve 22168 sayılı işleminde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından, hesaplanan bilirkişi ücretinden daha önce ödenen yolluğun mahsup edildiği ileri sürülmekte ise de, … İl merkezinde görevli iken memuriyet mahalli dışında keşif ve tespit çalışmalarına katılan davacı adına tahakkuk ettirilen bilirkişi ücretinden davacıya ödenen yolluğun mahsup edilmediği görüldüğünden, davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.