Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/3582 E. , 2017/2352 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3582
Karar No : 2017/2352
Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı tarafından, 20/07/2010 tarihinde … Karayolunda seyir halinde iken meydana gelen kaza neticesinde aracında oluşan 10.000-TL maddi zararın, kazanın meydana geldiği yerde davalı idarece yürütülen yol yapım çalışması nedeni ile yolun mucurlu olmasından kaynaklandığından bahisle olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesi’nce; İnşaat Yük. Mühendisince hazırlanan ve kazanın oluşmasında davalı ‘nün, Karayolları Trafik Kanunu’n 9-1-b maddesinde belirtilen trafik düzeni ve güvenliği açısından gerekli düzenleme ve işaretleri yapmayarak tedbir almadığı gerekçesiyle 5/8 oranında kusurlu olduğu ve davacının, aracını yol koşullarına uygun hazırlamadığı gerekçesiyle 3/8 oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş bildiren 03.03.2015 tarihli rapor ile davacının maddi zararının hesaplanmasına yönelik yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında Dr. Mak. Yük. Mühendisi’nce hazırlanan ve davacıya ait ….. plakalı Renault Clio RTA 1.4 marka benzinli 2001 model beyaz renkli ……motor numaralı ve ………. şase numaralı hususi otomobilin yapılan piyasa araştırmasına göre değerinin, kaza tarihi (20.07.2010) itibariyle #13.500.-TL# olduğu, kazadan sonraki değeri için ise, aracın kazalı durumu dosyada bulunan CD deki görüntülerden izlenerek, aracın ağır hasarlı olduğu (motor kaputu, komple tavan, ön cam, ön farlar, sol ön kapı, sol arka kapı, ön tampon, sağ arka çamurluk, sağ ön çamurluk ve sol arka tekerleğin hasarlı olduğu, ayrıca motor aksamında ve araç içinde de hasar olasılığının yüksek olduğu, bu durumda yedek parça ve işçiliklerin toplamının araç değerinin %60’ını aşacağı kanaatiyle aracın pert’e ayrılmasının gerektiği) aracın kazalı durumdaki (pert) piyasa değerinin ise #3.400.-TL# olduğu yönünde görüş belirten 25.08.2015 tarihli rapor hükme esas alınarak; davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.312,50 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20.07.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi ve fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddi yolunda verilen kararın kabule ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının kabule ilişkin kısmının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.