Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3514 E. 2016/3853 K. 27.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3514 E.  ,  2016/3853 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3514
Karar No : 2016/3853

Temyiz Eden (Davacılar) : 1- 2- 3-
4- 5- 6-
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Hukuk Müşaviri

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi :Eksik incelemeye dayalı Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Davacılar muris ve yakınları olan Z. E’in … Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesinde bulunduğu sırada idarenin ağır hizmet kusuru nedeniyle 23.11.2004 tarihinde yaşamını yitirdiğinden bahisle uğradıkları 31.000 TL maddi ve 41.000 TL manevi olmak üzere toplam 72.000 TL maddi ve manevi tazminatın 23.11.2004 tarihinden itibaren yürütülecek olan yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı idare görevlileri hakkında açılan ceza davası sırasında görüşüne başvurulan Yüksek Sağlık Şurası raporu esas alınarak ve ceza davasında beraat kararı verildiği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar, Dairemizin 10.04.2014 gün ve E:2013/3927, K:2014/2666 sayılı kararı ile hizmet kusurunun tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak, tedavinin tıp kurallarına uygun olup olmadığı ve uygulanan tedavide davalı idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. … Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunun 12.08.2015 tarih ve 3443 sayılı raporunda; yapılan işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu, ilgili hekim ve sağlık personeline atf-ı kabil kusur bulunmadığı gerekçe gösterilerek İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden;
1- 1983 doğumlu Z. E.in 22.11.2004 perşembe günü ilk doğum ve miad aşımı nedeniyle saat 09:30 civarında … Doğum ve Çocuk Bakımevine başvurduğu, saat 10:00 da yapılan gebelik muayenesinde TA:120/60, ÇKS 141, su kesesi (+), dilatasyon 1 parmak olduğu,
2- Saat 10:30 sıralarında doktorun hastayı doğumhanede muayene ettiği ve servikal dilatasyon, efasmanın olmadığı, baş geliş pelvik uygunsuzluğun olmadığı, lavman yapılmasına karar verildiği ve saat 12:00’dan itibaren indüksiyona (suni sancı) başlandığı,
3- Saat 23:30’da ise rahim ağzı açıklığının 2 cm, ÇKS:142 olduğu ve indüksiyonun kapatılarak %5 dekstroz 1000 cc takıldığı ve spontan takibe alındığı,
4- Hastanın 00:40’ta solnunumunun yüzeyselleştiği, tansiyonunun alınamadığı ve yapılan müdahalelere cevap vermemesi sonucu saat 01:00 civarında çocuğun sezeryan ile alındığı ve çocuğun mekonyum aspirasyonu tanısı ile bir üst merkeze sevk edildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince Adli Tıp Kurumuna sorulan soruların genel nitelikte olduğu, davacıların rapora ilişkin itirazlarının karşılanmadığı görülmüş olup, uyuşmazlığın çözümü için:
1- 1983 doğumlu olan ve ilk gebeliğinde miad aşımı nedeniyle acilen hastaneye başvuran davacıya saat 12:00’dan saat 23:30’a kadar indüksiyon uygulanmasının tıp kurallarına uygun olup olmadığı,
2- İndüksiyona cevap vermeyen annenin gün içinde sezeryan ile doğumunun yaptırılmasının gerekip gerekmediği,
3- Bebeğe konulan mekonyum aspirasyonu tanısı da dikkate alındığında, daha erken bir saatte yapılacak bir sezeryanın annenin hayati durumunu etkileyip etkilemeyeceği, hususlarının ayrıntılı olarak cevaplanması gerekmektedir.
Bu durumda; idarenin tazmin sorumluluğu açısından, hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun saptanması için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak yapılacak irdeleme sonucu hazırlanacak açıklayıcı ve kanaat bildiren yeni bir rapor alınıp, bu rapor incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayanılarak verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.