Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3508 E. 2017/1827 K. 18.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3508 E.  ,  2017/1827 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3508
Karar No : 2017/1827

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalılar) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:….; K:…sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : ‘nca, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, diğer davalı tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete ait ….plakalı araçla (S) plakası olmaksızın servis taşımacılığı yapıldığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca araç sürücüsüne 2.181,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin 31.10.2014 tarih ve 511097 sayılı işlem ile Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kordinasyon Merkezinin 09.02.2005 tarih ve 2005/16 sayılı kararının 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
….İdare Mahkemesi’nce; Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kordinasyon Merkezinin 09.02.2005 tarih ve 2005/16 sayılı kararının 2. maddesi yönünden; 5216 sayılı Kanunun 7 ve 9. maddeleri uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını belirleme yetkisine sahip olan Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezinin, anılan yetkiye istinaden Adana Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde servis araçlarını ve (S) plaka verilmesi işlemlerini sınırlandırabileceği ve dondurabileceği, bu durumda Kanunla verilen yetki kapsamında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, araç sürücüsüne 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin 31.10.2014 tarih ve 511097 sayılı işlem yönünden ise; davacı şirketin araç sürücüsüne verilen idari para cezasının iptalini talep etmekte kişisel ve güncel bir menfaati olmadığından bu istem yönünden dava açma ehiyetinin bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1.b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket tarafından; İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından, şirkete ait …. plakalı araçla (S) plakası olmaksızın servis taşımacılığı yapıldığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca araç sürücüsüne 2.181,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin 31.10.2014 tarih ve 511097 sayılı işlem ile Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kordinasyon Merkezi’nin 09.02.2005 tarih ve 2005/16 sayılı kararının 2. maddesinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/3. maddesinde, dilekçelerin, aynı Kanunun 5. maddesine uygun olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş; “Aynı Dilekçe ile Dava Açılabilecek Haller” başlığını taşıyan 5. maddesinde, her bir idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ya da hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle de dava açılabileceği kurala bağlanmış; 15/1-d maddesinde de, dilekçenin 5. maddeye uygun olmadığının tespiti halinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlıklı Ek 2. maddesinin birinci fıkrasında; araçlarını motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerinin 14.400.000 lira para cezası ile cezalandırılacağı, ayrıca, aracın onbeş gün süre ile trafikten men edileceği, üçüncü fıkrasında ise; ilgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dahilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezasının üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanacağı, ayrıca, aracın her defasında altmış gün süre ile trafikten men edileceği hükmüne yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Başvuru Yolu” başlıklı 27. maddesinin birinci fıkrasında; idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği, sekizinci fıkrasında ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptal talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği hükümlerine yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca davacı şirket ve araç sürücüsü hakkında tesis edilen işlemlerden yalnızca araç sürücüsüne idari para cezası verilmesine ilişkin 31.10.2014 tarih ve 511097 sayılı işlemin dava konusu edildiği, aynı maddi olay kapsamında tesis edilen trafikten men işleminin dava konusu edilmediği gibi, diğer dava konusu olan Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kordinasyon Merkezinin 09.02.2005 tarih ve 2005/16 sayılı kararının 2. maddesinin de idari para cezası işleminin dayanağı olmadığı, bu nedenle olayda Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı, dava konusu idari para cezası yönünden Kanunun 27/1. maddesi uyarınca sulh ceza mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; uyuşmazlığın, araç sürücüsüne 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin 31.10.2014 tarih ve 511097 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısmının ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/1. maddesi uyarınca sulh ceza mahkemelerinin, Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Kordinasyon Merkezi’nin 09.02.2005 tarih ve 2005/16 sayılı kararının 2. maddesinin iptaline ilişkin kısmının idare mahkemelerinin görevinde bulunmaktadır.
Dolayısıyla, adli ve idari yargı olmak üzere iki ayrı yargı düzeni içinde görülecek olan bu iki ayrı işleme karşı tek dilekçeyle dava açılmasına hukuki olanak bulunmamakta olup; her iki işleme karşı ayrı yargı düzenlerinde ayrı dilekçelerle dava açılması gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi’nce, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 5. maddesine uygun düzenlenmediği dikkate alınmaksızın verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle …. İdare Mahkemesi’nin…. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.