Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3481 E. 2018/352 K. 23.01.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3481 E.  ,  2018/352 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3481
Karar No : 2018/352

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekilleri :
Davanın Özeti: … İl Sağlık Müdürlüğü’nce tesis olunan 24/11/2015 tarih ve 179457 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 09/10/2013 tarihli ve 28790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği’nin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinin; şirket bünyesinde faaliyet gösteren, … Hastanesi’nin 2006 tarihinden bu yana hizmet verdiği, adı geçen hastanenin, davalı idare tarafından düzenlenen Patoloji Laboratuvar Ruhsat Belgesi, Mikrobiyoloji Laboratuvar Ruhsat Belgesi ve Biyokimya Laboratuvar Ruhsat Belgesine sahip olduğu hâlde dava konusu işlemle Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği uyarınca, laboratuvarlarının yeniden ruhsatlandırılması gerektiği hususunun taraflarına bildirildiği; anılan işlemin yetki, şekil, usul, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından haksız ve hukuka aykırı olduğu; dava konusu Yönetmeliğin, 992 sayılı Kanunda yer almayan sınırlamalar ve yükümlülükler getirdiği, yeni hükümler ihtiva ettiği, ruhsatlı faaliyetine devam etmekte olan laboratuvarlar açısından mevcut ruhsatların yok farz edildiği ve laboratuvarların yeniden ruhsatlandırılması için idari işlemler tesis edildiği; anılan düzenlemenin mevcut hukuksal durumlara etki etmemesi gerektiği, aksi durumun kazanılmış haklara saygı ilkesi ile bağdaşmadığı; hukuk devletinin gereği olarak kazanılmış hakların korunmasının lazım geldiği, söz konusu düzenleme ile hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edildiği; hastane olarak kullanılmakta olan binanın fiziki koşulları nedeniyle Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 13. maddesinde yer alan şartları sağlama imkânı olmadığı, ruhsat aldığı döneme ilişkin Yönetmelik hükümlerine aykırı ek külfetler getirildiği; dava konusu düzenlemenin hangi amaca hizmet ettiği, kamu yararının ne olduğu hususunda belirsizlikler bulunduğu, teknolojik gelişmeler karşısında laboratuvar ortamında kullanılan tıbbi cihazların ebat olarak küçüldüğü, dolayısıyla mevcut çalışma alanlarının da bu doğrultuda küçülmesi gerekirken tam tersine anılan düzenleme ile bu ebatların büyültüldüğü; belirtilen nedenlerle dava konusu düzenlemede hizmet gerekleri ve kamu yararı gözetilmediği; düzenlemenin üst hukuk normlarına ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : 922 sayılı Kanun, 3359 sayılı Kanun ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde, tıbbi laboratuvarların planlanması, ruhsatlandırılması, açılması, faaliyetlerinin düzenlenmesi, sınıflandırılması, izlenmesi, denetlenmesi ve faaliyetlerine son verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek, kaliteli ve verimli hizmet sunmalarını sağlamak amacıyla hazırlanan ve 09/10/2013 tarihli ve 28790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinde, tıbbi laboratuvarların fiziki şartlarının belirlendiği, bu alanların “tıbbi laboratuvar teknik alanı”, “tıbbi laboratuvar destek alanı” ve “tıbbi laboratuvar ofis alanı” olmak üzere üç kısımdan oluştuğu ve anılan düzenleme ile belirli standartlar getirildiği; anılan Yönetmelik öncesinde, özel hastanelerdeki tıbbi laboratuvarlar ile özel müstakil tıbbi laboratuvarların ruhsatlandırılma işlemlerinin mevcut Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik kapsamında yapıldığı, başvuru evrakları arasında yer alan bildirim formunda, “kuruluşun fiziki mekanı için yeterli büyüklükte ve nitelikte mi” ibaresinin tıbbi laboratuvarların standardizasyonun sağlanması açısından yeterli olmadığı, bu maksatla dava konusu düzenleme ile tıbbi laboratuvarlarının fiziki standardizasyonun sağlanması yoluna gidildiği; özel sağlık kuruluşları bünyesinde bulunan tüm tıbbi laboratuvarların dava konusu Yönetmelik kapsamında ruhsatlandırıldığı, ilgili tüm iş ve işlemlerin de bu çerçevede yürütüldüğü; mevcut ruhsatlandırılmış sağlık kuruluşlarından bilimsel keşifler öncülüğünde sürekli değişen ve gelişen sağlık uygulamalarının zorunlu kıldığı değişikliklerin istenilmesinin kazanılmış hakların ihlali manasına gelmediği, keza, idarenin değişen şartlara göre vatandaşlarına daha iyi hizmet vermek maksadıyla standartları geliştirmek ve yükseltmek için sağlık kuruluşlarından yeni düzenlemelerin yapılmasını talep edebileceği; izin veya ruhsat niteliğindeki işlemler bakımından kazanılmış haktan bahsedilemeyeceği, bu hususun yargı mercilerince de kabul edildiği, kaldı ki insan sağlığı söz konusu ise kazanılmış haktan ödün verilebileceğinin Danıştay kararlarında da benimsenmiş olduğu; bu bağlamda, hizmetin niteliği gereği değişimin zorunlu olduğu alanlarda, yeni hukukî duruma intibak sağlanması için dava konusu geçici madde ile makul bir süre tayin edildiği; kamu hukuku alanında idare tarafından düzenleyici işlemlerle konulmuş kuralların, hizmetin gerekleri ve gereksinimleri gibi nedenlerle konuldukları yöntemlere uyularak her zaman değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği, aksi hüküm olmadığı sürece, yeni duruma uymanın, o statü içinde bulunan herkes için zorunlu olduğu; dava konusu düzenlemenin üst hukuk normlarına, kamu menfaatine ve hizmet gereklerine uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemede hizmet gereklerine, kamu yararına, üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı cihetle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 24.11.2015 tarih ve 179457 sayılı … İl Sağlık Müdürlüğü işleminin ve bu işlemin dayanağı 09.10.2013 tarih ve 28790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 56. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; 3. fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; 4. fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği, 124. maddesinde, bakanlıkların kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği; 19/3/1927 tarihli ve 992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanununun 7 nci maddesi, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesi ile 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
3359 sayılı Kanunun 3. maddesinde; Sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak planlanıp, koordine edileceği, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmek suretiyle kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinde kaynak israfına yol açmaksızın gerektiğinde hizmet satın alınarak kaliteli hizmetin ve verimliliğin esas alınacağı, kurum ve kuruluşların bütün sağlık hizmetlerinin bakanlıkca denetleneceği, özel sağlık kuruluşlarının her türlü ücret tarifesinin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanacağı, sağlık kurum ve kuruluşlarının, kişilerin hekim ve sağlık kuruluşunu seçme hakkı kısıtlanmaksızın sağlık hizmet zinciri oluşturulacak şekilde düzenleneceği, sağlık kurum ve kuruluşlarının, coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanları, verecekleri hizmetler, yönetim, hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tesbit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlü oldukları belirtilmiş, anılan Kanunun 9/c. maddesinde de; bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, sağlık kurumlarını sınıflandırma, teşkilatlanmalarına, hizmetiçi eğitim usul ve esaslarına, koordineli çalışma, hizmet standartlarının tesbiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların S.S.Y.Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle tesbit edileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Düzenleme yetkisi” başlıklı 40 ıncı maddesinde, “Bakanlık ve bağlı kuruluşlar görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî düzenlemeler yapabilir.” hükmü yer almaktadır.
992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanunu’nun, 1 inci maddesinde, umuma mahsus bakteriyoloji ve kimya laboratuvarlarının, yapılacak tahlilat ve araştırmanın cinsine göre ihtisas vesikasına sahip ve Türkiye’de icrayı sanata mezun tabipler tarafından nın izniyle açılacağı düzenlenmiştir. Kanun’un 7 nci maddesinde ise laboratuarların fiziki yapısı, asgari alet ve teçhizatı ile tabi olacakları diğer genel düzenlemelerin nca çıkarılacak bir talimatname (yönetmelik) ile düzenleneceği öngörülmüştür.
İdareler, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, hizmette etkinliğinin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda düzenleyici işlemler yapma yetkisine sahip oldukları gibi kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda da takdir yetkisine sahip olup; yasa koyucu tarafından idareye tanınan bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
25.8.2011 tarih ve 28036 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mülga Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 15. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, referans, ileri düzey ve kapsamlı hizmet laboratuvarında, laboratuvar teknik alanı tıbbi patoloji laboratuvarları hariç olmak üzere; her bir laboratuvar dalının ayrı konumlanması durumunda her biri için en az 30 metrekare, ofis ve destek laboratuvar alanları toplamı ise en az 20 metrekare olmalıdır. Laboratuvar merkezlerinde laboratuvar teknik alanı en az 40 metrekare, ofis ve destek laboratuvar alanları toplamı ise 30 metrekare olmalıdır. Tıbbi patoloji laboratuvarları için ise, laboratuvar teknik alanı en az 50 metrekare, ofis ve destek alanları en az 30 metrekare olmalıdır. Tıbbi patoloji dahil referans, ileri düzey veya kapsamlı hizmet laboratuvarların teknik alanlarının toplamı 100 metrekareyi aşması durumunda, bu alanın en az % 30’u kadar ofis ve destek laboratuvar alanları tahsis edilir.” hükmü mevcutken; Dava konusu yönetmeliğin Tıbbi laboratuvarların fiziki şartları başlıklı 13. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilen (b) bendiyle, “
Eğitim ve kapsamlı hizmet laboratuvarında, tıbbi laboratuvar teknik alanı, her bir laboratuvar dalının ayrı konumlanması durumunda her biri için en az 30 metrekare, tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları toplamı ise en az 20 metrekare; merkezi laboratuvarda, tıbbi laboratuvar teknik alanı en az 40 metrekare, tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları toplamı ise 30 metrekare büyüklüğünde olmalıdır. Eğitim veya kapsamlı hizmet laboratuvarları teknik alanlarının toplamının 100 metrekareyi aşması durumunda, bu alanın en az % 30’u kadar tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları tahsis edilir.” şekliyle değiştirilmiş; Geçici 1 . maddesinin 1. fıkrasında da, “(1) Mevcut tıbbi laboratuvarlar, 31/12/2015 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorundadır. Uyum süresi içerisindeki ruhsat değişikliği gerektiren durumlarda ruhsat işlemleri, 15/2/2008 tarihli ve 26788 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğe göre yürütülür.” hükmü getirilmiştir.
25.08.2011 tarih ve 28036 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin yukarıda yer verilen 15 inci maddesi ile laboratuvarların taşımaları gereken asgari fiziki şartlar belirlenmiş ve Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi ile de geçiş süreci için iki yıllık bir süre öngörülmüş iken bu yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte bu kez 09.10.2013 tarih ve 28790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 13 üncü maddesi ile tıbbi laboratuvarların türlerine göre asgari fiziki şartları benzer şekilde belirlenmiş olup, Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi ile de kazanılmış hakların korunmasına yönelik olarak geçiş süreci için üç yılı aşkın bir süre öngörülmüştür. Buna göre her iki Yönetmelik ile beş yılı aşan bir uyum sürecinin öngörüldüğü ve tıbbi laboratuvarlar için yeni ihtiyaçlar ve değişen koşullar gözönünde bulundurularak belirlenen asgari fiziki standartların da yapılamayacak nitelikte olmadığı anlaşılmakla dava konusu yönetmeliğin iptali istenilen madde hükümlerinde kamu yararı, hizmet gerekleri ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer yandan, dava konusu yönetmeliğin geçici 1. maddesinde yer alan uyum süresi önce 31.12.2016 tarihine kadar; daha sonra 7/10/2017 tarih ve 30203 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle 31.12.2017 tarihine kadar uzatılmış olup, davacılara anılan yönetmelik hükümlerine uyum sağlamaları için yeterince süre tanınmıştır.
Dava konusu işleme gelince; mevcut tıbbi laboratuvarların 31.12.2015 tarihine kadar yönetmeliğe uyum sağlamalarının ve ruhsat almalarının zorunlu olduğundan bahisle tesis edilen .. İl Sağlık Müdürlüğü işlemi dava konusu edilmekte olup; daha önce açılmış olan tıbbi laboratuvarların uyum sürecini düzenleyen Geçici 1. madde hükmü işlem tarihinden sonra değiştirilerek 31.12.2015 olan süre 7/10/2017 olarak belirlendiğinden anılan işlemin uygulanma olanağı kalmamış olup, dava konusu işlemde hukuki isabet görülmemiştir.
Kaldı ki, davalı idarece istenirse mevzuat değişiklikleri gözönüne alınarak her zaman işlem tesis edilebilmesi mümkün bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 09.10.2013 tarih ve 28790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin iptali istemine yönelik davanın reddi, dava konusu işlemin ise iptali yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, … İl Sağlık Müdürlüğü’nce tesis olunan 24/11/2015 tarih ve 179457 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 09/10/2013 tarihli ve 28790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği’nin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi ile Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 56. maddesinin 1. fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; 3. fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; 4. fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getireceği; 124. maddesinde, bakanlıkların kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun; 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak plânlanacağı, koordine edileceği, mali yönden destekleneceği ve geliştirileceği; (c) bendinde, bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılmasının esas olduğu, sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinin bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenleneceği, (e) bendinde, tesis edilecek eğitim, denetim, değerlendirme ve oto kontrol sistemi ile sağlık kuruluşlarının tespit edilen standart ve esaslar içinde hizmet vermesinin sağlanacağı, (i) bendinde, sağlık hizmetlerinin yurt çapında istenilen seviyeye ulaştırılması amacıyla; bakanlıklar seviyesinden en uçtaki hizmet birimine kadar kamu ve özel sağlık kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği yapılacağı, sağlık kurum ve kuruluşlarının coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanlarının, verecekleri hizmetler, yönetim, hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tespit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 9. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise; bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarının belirlenmesinin, sağlık kurum ve kuruluşlarının sınıflandırılmasının ve sınıflarının değiştirilmesinin, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarının, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasının, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesinde, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacının; ve bağlı kuruluşlarının teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu, 2. maddesinin 1. fıkrasında, Bakanlığın görevinin; herkesin bedenî, zihnî ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hâli içinde hayatını sürdürmesini sağlamak olduğu, 2. fıkrasında, bu kapsamda bakanlığın; insan gücünde ve maddî kaynaklarda tasarruf sağlamak ve verimi artırmak, sağlık insan gücünün ülke sathında dengeli dağılımını sağlamak ve bütün paydaşlar arasında işbirliğini gerçekleştirmek suretiyle yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunumunun sağlanması, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler tarafından açılacak sağlık kuruluşlarının ülke sathında planlanması ve yaygınlaştırılması ile ilgili olarak sağlık sistemini yöneteceği ve politikaları belirleyeceği, anılan maddenin 3. fıkrasında, bu amaçla; strateji ve hedefleri belirleyip, planlama, düzenleme ve koordinasyonu yapmak nın görevleri arasında sayılmış anılan Kararname’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde de, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait sağlık kurum ve kuruluşlarına izin vermek ve ruhsatlandırmak, bu izin ve ruhsatları gerektiğinde süreli veya süresiz iptal etmek görevinin Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne ait olduğu; 40. maddesinde ise; Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği kuralına yer verilmiştir.
19/03/1927 tarihli ve 992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanunu’nun 1. maddesinde, umuma mahsus bakteriyoloji ve kimya laboratuvarlarının, yapılacak tahlilat ve araştırmanın cinsine göre ihtisas vesikasına sahip ve Türkiye’de icrayı sanata mezun tabipler tarafından nın izniyle açılacağı düzenlenmiş; 7. maddesinde de, laboratuvarların fiziki yapısı, asgari alet ve teçhizatı ile tabi olacakları diğer genel genel işleyişin yönetmelik ile düzenleneceği öngörülmüştür.
Anılan Kanun hükümlerine dayanılarak, tıbbi laboratuvarların planlanması, ruhsatlandırılması, açılması, faaliyetlerinin düzenlenmesi, sınıflandırılması, izlenmesi, denetlenmesi ve faaliyetlerine son verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek, kaliteli ve verimli hizmet sunmalarını sağlamak amacıyla hazırlanan Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği 09/10/2013 tarihli ve 28790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (r) bendinde tıbbi laboratuvar “İnsanlarda, sağlığın değerlendirilmesi, hastalıkların önlenmesi, tanısı, takibi, tedavinin izlenmesi ve prognoz öngörüsü amacı ile insana ait biyolojik numunelerin veya dolaylı olarak ilişkili olduğu numunelerin incelendiği, sonuçların raporlandığı, gerektiğinde yorumlandığı ve ileri incelemeler için önerileri de içeren hizmetlerin sunulduğu laboratuvarlar” şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin “Tıbbi laboratuvarların fiziki şartları” başlıklı 13. maddesinde, “(1) Tıbbi laboratuvarın fiziki alanı; tıbbi laboratuvar teknik alanı, destek alanları ve ofis alanları olmak üzere üç temel kısımdan oluşur.
a) Tıbbi laboratuvar teknik alanı; tıbbi laboratuvar hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde gerekli bütün donanım ve şartların sağlandığı ve tıbbi laboratuvar çalışmalarının yürütüldüğü yerdir.
b) Tıbbi laboratuvar destek alanları; en az bir numune kabul birimi, numune alma odası/alanı ve malzeme depolanması için uygun alandan oluşur. Bu alanlar, tıbbi laboratuvar teknik alanı ile fonksiyonel bir bütün oluşturacak şekilde düzenlenir. Kurum/kuruluş bünyesinde olan tıbbi laboratuvarlarda numune alma odası/alanı poliklinik katında da bulunabilir.
c) Tıbbi laboratuvar ofis alanları; hasta kabul, bekleme yeri, sekretarya, tuvaletler, uzman odası ve personel dinlenme bölümleri gibi bölümleri içerir. Bu alanlar kurum içinde ortak kullanılabilirler. Ancak bu bölümler tıbbi laboratuvar teknik alanının içinde yer alamaz.
(2) Tıbbi laboratuvarlar, sınıflarına uygun aşağıdaki fiziki şartları yerine getirecek şekilde yapılandırılır:
a) Basit hizmet laboratuvarında, teknik alan en az 10 metrekare büyüklüğünde olmalıdır. Tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları toplamı 10 metrekareden küçük olamaz.
b) Eğitim ve kapsamlı hizmet laboratuvarında, tıbbi laboratuvar teknik alanı, her bir laboratuvar dalının ayrı konumlanması durumunda her biri için en az 30 metrekare, tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları toplamı ise en az 20 metrekare; merkezi laboratuvarda, tıbbi laboratuvar teknik alanı en az 40 metrekare, tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları toplamı ise 30 metrekare büyüklüğünde olmalıdır. Eğitim veya kapsamlı hizmet laboratuvarları teknik alanlarının toplamının 100 metrekareyi aşması durumunda, bu alanın en az % 30’u kadar tıbbi laboratuvar destek ve ofis alanları tahsis edilir.
1) Tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarları besiyerini kendisi yapması durumunda ayrıca besiyeri hazırlama odası bulundurur.
2) Tıbbi biyokimya ve tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarlarında idrar ve gaita testleri ayrı bir oda/alanda çalışılır veya aynı teknik alan içerisinde ve havalandırması olan en az 7,5 metrekare ayrı bir oda/alanda veya çeker ocak ortamında çalışılabilir.
3) Tıbbi patoloji laboratuvar teknik alanı; boyama/özel işlem odası/alanı, doktor mikroskopi inceleme odası/alanı, arşivleme odası ve kimyasal buhar veya gazlar için özel olarak havalandırma sistemi bulunan makroskopi odasından oluşur.
4) Tıbbi laboratuvarda özel ve ileri teknik gerektiren testler için gerektiğinde uygun alan ayrılır.
(3) Tıbbi laboratuvarlar ayrıca aşağıdaki şartları sağlamalıdır:
a) Kurumda/Tıbbi laboratuvarda, engelli kullanımına uygun lavabo ve tuvalet bulunmalıdır.
b) Tıbbi laboratuvar, hizmetin sürekliliğini sağlamak üzere gerekli enerji, güç kaynağı, su, iletişim, bilişim gibi ortam destek sistemlerini içerecek şekilde yapılandırılır.
c) Tıbbi laboratuvar teknik alanlarının kapıları, acil durumda çıkışa engel olmayacak şekilde otomatik kayar kapı veya dışarı doğru açılabilen kapılar olmalıdır. Tıbbi laboratuvara yetkisiz kişilerin girişlerine engel olacak şekilde düzenleme yapılır.
(4) Tıbbi laboratuvarda yeterli aydınlatma sağlanır ve çalışan sağlığını olumsuz etkileyen gürültü düzeyini aşmayacak önlemler alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin mevcut tıbbi laboratuvarların uyumunu düzenleyen Geçici 1. maddesinde de, “GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Mevcut tıbbi laboratuvarlar, 31/12/2015 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorundadır. Uyum süresi içerisindeki ruhsat değişikliği gerektiren durumlarda ruhsat işlemleri, 15/2/2008 tarihli ve 26788 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğe göre yürütülür.” kuralı yer almıştır.
Davacı tarafından, bünyesinde faaliyet gösteren, …Hastanesi’nin 2006 tarihinden bu yana hizmet verdiği, adı geçen hastanenin, davalı idare tarafından düzenlenen Patoloji Laboratuvar Ruhsat Belgesi, Mikrobiyoloji Laboratuvar Ruhsat Belgesi ve Biyokimya Laboratuvar Ruhsat Belgesine sahip olduğu hâlde dava konusu işlemle Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği uyarınca, laboratuvarlarının yeniden ruhsatlandırılması gerektiği hususunun taraflarına bildirildiği; anılan işlemin yetki, şekil, usul, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından haksız ve hukuka aykırı olduğu; dava konusu Yönetmeliğin, 992 sayılı Kanunda yer almayan sınırlamalar ve yükümlülükler getirdiği, yeni hükümler ihtiva ettiği, ruhsatlı faaliyetine devam etmekte olan laboratuvarlar açısından mevcut ruhsatların yok farz edildiği ve laboratuvarların yeniden ruhsatlandırılması için idari işlemler tesis edildiği; anılan düzenlemenin mevcut hukuksal durumlara etki etmemesi gerektiği, aksi durumun kazanılmış haklara saygı ilkesi ile bağdaşmadığı; hukuk devletinin gereği olarak kazanılmış hakların korunmasının lazım geldiği, söz konusu düzenleme ile hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edildiği; hastane olarak kullanılmakta olan binanın fiziki koşulları nedeniyle Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliğinin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan şartları sağlama imkânı olmadığı, ruhsat aldığı döneme ilişkin Yönetmelik hükümlerine aykırı ek külfetler getirildiği; dava konusu düzenlemede hizmet gerekleri ve kamu yararı gözetilmediği; düzenlemenin üst hukuk normlarına ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu işlemin ve işlemin dayanağı olan düzenlemenin iptali istenilmiştir.
Davalı idare tarafından; 922 sayılı Kanun, 3359 sayılı Kanun ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde, tıbbi laboratuvarların planlanması, ruhsatlandırılması, açılması, faaliyetlerinin düzenlenmesi, sınıflandırılması, izlenmesi, denetlenmesi ve faaliyetlerine son verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek, kaliteli ve verimli hizmet sunmalarını sağlamak amacıyla hazırlanan ve 09/10/2013 tarihli ve 28790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinde, tıbbi laboratuvarların fiziki şartlarının belirlendiği; bu alanların “tıbbi laboratuvar teknik alanı”, “tıbbi laboratuvar destek alanı” ve “tıbbi laboratuvar ofis alanı” olmak üzere üç kısımdan oluştuğu ve anılan düzenleme ile belirli standartlar getirildiği; anılan Yönetmelik öncesinde, özel hastanelerdeki tıbbi laboratuvarlar ile özel müstakil tıbbi laboratuvarların ruhsatlandırılma işlemlerinin mevcut Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik kapsamında yapıldığı, başvuru evrakları arasında yer alan bildirim formunda, “kuruluşun fiziki mekanı için yeterli büyüklükte ve nitelikte mi” ibaresinin tıbbi laboratuvarların standardizasyonun sağlanması açısından yeterli olmadığı, bu maksatla dava konusu düzenleme ile tıbbi laboratuvarlarının fiziki standardizasyonun sağlanması yoluna gidildiği; özel sağlık kuruluşları bünyesinde bulunan tüm tıbbi laboratuvarların dava konusu Yönetmelik kapsamında ruhsatlandırıldığı, ilgili tüm iş ve işlemlerin de bu çerçevede yürütüldüğü; mevcut ruhsatlandırılmış sağlık kuruluşlarından bilimsel keşifler öncülüğünde sürekli değişen ve gelişen sağlık uygulamalarının zorunlu kıldığı değişikliklerin istenilmesinin kazanılmış hakların ihlali manasına gelmediği, keza, idarenin değişen şartlara göre vatandaşlarına daha iyi hizmet vermek maksadıyla standartları geliştirmek ve yükseltmek için sağlık kuruluşlarından yeni düzenlemelerin yapılmasını talep edebileceği; izin veya ruhsat niteliğindeki işlemler bakımından kazanılmış haktan bahsedilemeyeceği, bu hususun yargı mercilerince de kabul edildiği, kaldı ki insan sağlığı söz konusu ise kazanılmış haktan ödün verilebileceğinin Danıştay kararlarında da benimsenmiş olduğu; bu bağlamda, hizmetin niteliği gereği değişimin zorunlu olduğu alanlarda, yeni hukukî duruma intibak sağlanması için dava konusu geçici madde ile makul bir süre tayin edildiği; kamu hukuku alanında idare tarafından düzenleyici işlemlerle konulmuş kuralların, hizmetin gerekleri ve gereksinimleri gibi nedenlerle konuldukları yöntemlere uyularak her zaman değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği, aksi hüküm olmadığı sürece, yeni duruma uymanın, o statü içinde bulunan herkes için zorunlu olduğu; dava konusu düzenlemenin üst hukuk normlarına, kamu menfaatine ve hizmet gereklerine uygun olduğu savunulmaktadır.
Gerek 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin gerekse 3359 sayılı Kanun hükümlerinin, sağlık hizmetine dair bir çok düzenlenmenin bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle yapılmasını öngördüğü, tıbbi alandaki ihtiyaçlar ve teknolojik gelişmeler nedeniyle sürekli gelişen ve değişen bir kamu hizmeti alanı olan sağlık hizmetine dair idari politikaların daha etkin bir şekilde uygulanabilmesi için idareye yetki tanındığı açıktır.
Kanun tarafından tanınan yetki alanlarından biri bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel kıstaslarını belirleme, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırma ve sınıflarının değiştirilmesi, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmaları, sağlık hizmet zinciri oluşturulması, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimidir.
Dosyanın incelenmesinden ve Yönetmeliğin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; herkesin hayatını bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam iyilik hali içinde sürdürmesini sağlamak için fert ve toplum sağlığını korumak ve bu amaçla ülkeyi kapsayan plan ve programlar yapmak, uygulamak ve uygulatmak, her türlü tedbiri almak, gerekli teşkilatı kurmak ve kurdurmakla yükümlü davalı idare tarafından, tıbbi gelişmelere bağlı olarak ülkede faaliyet gösteren çok çeşitli laboratuvarlar arasından hastalıkların tanı ve tedavisine doğrudan katkısı bulunan en yaygın laboratuvarlar olan tıbbi mikrobiyoloji, tıbbi biyokimya ve tıbbi patoloji laboratuvarlarını kapsayan bir yönetmelik hazırlanmasında; bu bağlamda, tıbbi laboratuvarların standartlarının, çalışma esaslarının, fiziki şartlarının ve burada çalışacak personelin niteliklerinin belirlenmesinde; kaliteli, verimli ve düzenli hizmet sunumunun sağlanmasının amaçlandığı anlaşılmakla, Yönetmeliğin 13. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde kamu yararı, hizmet gerekleri ve dayandığı mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Anılan Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde, mevcut tıbbi laboratuvarların, 31/12/2015 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorunda olduğu; uyum süresi içerisindeki ruhsat değişikliği gerektiren durumlarda ruhsat işlemlerinin, 15/2/2008 tarihli ve 26788 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğe göre yürütüleceği kuralı getirilmiştir. İptali istenen iş bu madde ile, yönetmelik hükümlerine uyum süresinin belirlendiği ve böylece kazanılmış hakların korunmasına yönelik yirmi altı ay gibi makul bir sürenin (bu süre 7/10/2017 tarih ve 30203 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliğiyle 31/12/2017 tarihine kadar uzatılmıştır.) mevcut tıbbi laboratuvarlara verildiği görülmekle, bu yönüyle dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka ve üst normlara aykırı bir husus bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, dava konusu bireysel işlem, Yönetmeliğin, Geçici 1. maddesi uyarınca kurulmuş olup, hukuka uyarlılığı yukarıda tespit edilen Yönetmelik maddesi uyarınca tesis olunan dava konusu işlemde de bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan …TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yoluna başvurulabileceğinin taraflara bildirilmesine 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.