Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/3365 E. , 2017/4565 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3365
Karar No : 2017/4565
Temyiz Edenler ve
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacıların yakını N…..nin Morbid obezite tanısı nedeniyle operasyon amaçlı 16/09/2013 tarihinde …..Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yatışı yapılıp takip ve tedavisi devam ederken 19/09/2013 tarihinde vefat etmesinde davalı idarenin kusurlu bulunduğundan bahisle eşi için 136.214,00.-TL ( başta 75.00,00-TL istenilen miktar ıslah edilmiş ) maddi, 75.000,00.-TL manevi, kızı için 30.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi, diğer kızları E….. ve için ayrı ayrı 50.000,00.-TL manevi zarar olmak üzere toplam 391.214,00.-TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; kişinin, …… Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne morbid obezite tanısı nedeniyle 16.09.2013 tarihinde operasyon amaçlı yatışının yapıldığı, astım hastalığı öyküsü bulunduğu, iğneye karşı alerjisi olduğu ama adını bilmediğini belirten anmenezi alındığı,17.09.2013 tarihinde genel cerrahi tarafından obezite cerrahisine alındığı, aletlerin giriş yerlerinin cerrahi tarafından açıldığı, cerrahinin önerisiyle Eq……t IV uygulanmaya başlandığı, ilaca alerjisi sonucu solunum sıkıntısı yaşaması üzerine yoğun bakıma alındığı, 19.09.2013 tarihinde vefat ettiği, kişinin ölümünün cerrahi işlem enfeksiyonu önlemek için profilaktik olarak kullanılan Eqı…..t isimli antibiyotiğe bağlı gelişen anafilaksi ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu, hastadan alınan anemnezde alerjisi olan ilacı bilemediği, cerrahi işlem enfeksiyonunu önlemek için profilaktik olarak kullanılan Eq……t isimli antibiyotiğe karşı gelişen reaksiyona karşı uygun tıbbi işlemlerin yapılmış olması nedeniyle kişinin muayenesinde tedavisinde ve ameliyatında görev alan hekimlere ve yardımcı sağlık personeline kusur atfedilemeyeceği, hastanın geçirdiği operasyonun riskleri ve komplikasyonları hususunda davacıların bilgilendirildiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, idare eyleminde bu yönüyle hizmet kusuru bulunduğu sonucuna varılarak, yaptırılan hesap bilirkişisi raporuyla davacı eş ‘nin destekten yoksun kalma ve maddi kazanç kaybının 136.214,00.-TL ve kızı ‘nin destekten yoksun kalma zararının 18.689,00.-TL olduğunun tespit edilmesi üzerine, için 136.214,00.-TL maddi, 40.00,00.-TL manevi bekar olan kızı için18.689,00.-TL maddi, 30.000,00.-TL manevi ve diğer kızları E…..ve için 20.000,00’ er TL, olmak üzere toplam 110.000,00.-TL manevi olmak üzere toplamda 154.903,00.-TL maddi ve 110.000,00.-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 05/06/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacılara ödenmesi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek taraflarca aleyhlerine olan kısımların temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı tarafça Mahkeme kararının bozulması gerektiği, davacılar tarafından manevi tazminat miktarının olayın ağırlığını ortaya koyacak bir miktar olmadığından bu yönüyle kararın bozulması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmış olup, uyuşmazlık konusu olayda davacı eş için dava dilekçesi ile istenilen maddi tazminat miktarı 75.000,00-TL olarak belirtilmiş, 28.01.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep 61.214,00-TL olarak arttırılmış, talep arttırımına ilişkin bu dilekçe davalı idareye 03.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Bu durumda dava açılırken 75.000,00 TL olarak belirtilen miktara idareye başvuru tarihi olan 05.06.2014 tarihinden, ıslah edilerek artırılan maddi tazminat miktarı olan 61.214,00-TL bakımından ise idarenin temerrüde düştüğü tarih olan ıslah dilekçesinin idareye tebliğ edildiği 03.02.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.