Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2016/336 E. , 2017/5978 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/336
Karar No : 2017/5978
Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili : Av.
Davanın Özeti : Davalı idare tarafından yayımlanan 18.03.2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu düzenlemenin üst normlara ve hukuka uygun olduğu davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi :Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan 18.3.2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
25/02/2011 günlü, 27857 sayılı Resmî Gazetede (Mükerrer) yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 38. maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan “Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.” cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Anılan Kanunun 74. maddesiyle de 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici 10. madde eklenerek şartları taşımak kaydıyla; 5510 sayılı Kanunun 81.i maddesinde sayılan ve 82.i maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarının, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanması imkanı getirilmiş ve bu maddeyle sağlanan destek unsurunun, 5510 sayılı Kanunun 81.i maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan yasal düzenlemelerden, işverenlerin koşulları taşımak kaydıyla, aynı dönemde iki farklı yasada yer alan teşvikten de yararlanma hakkı olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu Genelgenin iptali istenilen 2. maddesinde, sigortalının aynı ayda/dönemde birden fazla sigorta teşvik primi kapsamına girmesi durumunda, işverenlerin, bu sigortalıyı cari aya ilişkin aylık sigorta ve hizmet belgesinin düzenlendiği tarihte tercih edecekleri herhangi bir sigorta teşvik primi kapsamında ilgili kanun numarasını seçmek suretiyle Kuruma bildirmelerinin mümkün olduğu, ancak, bundan böyle aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra, sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki taleplerin işleme alınmayacağı ifade edilmiştir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 103. maddesi; “(4) Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.”
Belirtilen Yönetmelik kuralı, kanun numarası hatalı seçilerek verilen aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen bildirimlerin ayrıca bir incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağını düzenlemiş olup, bu duruma göre; yasal olarak farklı sigorta primi teşvikinden yararlanma hakkı bulunan işverenlerin hatalı bildirimlerine düzeltme hakkı tanınmaması yolunda kural getiren Genelgede üst hukuk normu olan Yönetmelik kuralına uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 18.3.2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 25.10.2017 tarihinde davacı vekili Av. …’ın, davalı idareyi temsilen ise Av. … ile Av. …’in geldikleri, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlenildikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayımlanan 18.03.2015 tarih ve 177 sayılı “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Genelgenin 2. maddesi; “Madde-2 Herhangi bir sigorta primi teşvikinden yararlandıktan sonra, geriye yönelik başka bir sigorta primi teşvikinden yararlanma talepleri hakkında yapılacak işlemler
Sigortalının aynı ayda/dönemde birden fazla sigorta primi teşviki kapsamına girmesi durumunda, işverenlerin bu sigortalıyı cari aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlendiği tarihte tercih edecekleri herhangi bir sigorta primi teşviki kapsamında ilgili kanun numarasını seçmek suretiyle yasal süresi içinde Kurumumuza bildirmeleri mümkün bulunmaktadır.
Örneğin; 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında olan engelli bir sigortalının aynı ayda/dönemde 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde belirtilen şartları da haiz olması durumunda; işverenler, söz konusu engelli sigortalı için e-Sigorta sistemi üzerinden 14857 ya da 06111 kanun numaralarından herhangi birini tercih etmek suretiyle sigorta primi teşvikinden yararlanabilmektedirler.
Bununla birlikte, sigorta primi teşviklerine ilişkin yasal düzenlemelerde yer alan usul ve esasların belirlenmesine ilişkin hükümler dikkate alınarak ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınmak suretiyle konu yeniden değerlendirilmiş olup, bundan böyle aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra, sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki talepler işleme alınmayacaktır.
Örnek 1: (B) A.Ş.’ce 15/1/2015 tarihinde işe alınan engelli sigortalının, aynı zamanda 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi kapsamında da olduğu ve işverence bu sigortalı için 2015/Ocak ayına ilişkin olarak 14857 kanun numarası ile yasal süresinde bildirim yapıldığı varsayıldığında, sonradan 2015/Ocak ayına ilişkin bu sigortalı için işverence 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde öngörülen teşvikten yararlanmak üzere talepte bulunulması halinde, bu talep işleme alınmayacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, 6111 sayılı Kanunun 74. maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen Geçici 10. maddesiyle sigorta prim teşvik sisteminin yeniden düzenlendiği, 31.12.2015 tarihine kadar işe alınan her sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır düzenlemesinin bulunduğu, SGK İşlemler Yönetmeliğinin 103 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, hatalı seçilen kanun kodunun sonradan değiştirilebileceği ve bu konuda düzeltme haklarının bulunduğu, düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağı ve bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmayacağı hususu Yönetmelikte açıkça düzenlendiği halde, Genelge ile bu hakkın engellenmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idarenin savunmasında, dava konusu Genelgenin ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle yayımlandığı, işlemde usuli bir eksiklik bulunmadığı belirtilmektedir. Esasa ilişkin olarak ise 4447 sayılı Kanunun Geçici 10 uncu maddesinin 5 inci fıkrasında; “İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.” düzenlemesinin bulunduğu, işverenlerin sigorta prim teşviklerinden yararlanma konusunda kendi istihdam durumlarına göre bir tercihte bulundukları, bu tercihe bağlı olarak da teşvik priminden yararlandıklarını, yararlandıkları teşvik priminden daha cazip bir prim teşviğini farketmeleri üzerine geçmişe yönelik yararlanma talebinde bulunduklarını, bu durumun ise prim teşviklerini düzenleyen kanunlardaki amaçla bağdaşmadığı, teşvik uygulamasının amacının genç ve kadın istihdamının artırılması ile mesleki ve teknik eğitimin özendirilmesi olup, geçmişe yönelik teşvikten yararlanma taleplerinin bu amaca katkı sağlamadığı, düzenlemenin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Sigorta prim teşvikleri ile ilgili tek bir yasal düzenleme bulunmayıp bu alanda düzenleme yapılan birden çok kanun bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin başında 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin 1 inci fıkrasının ı bendinde yer alan düzenleme bulunmaktadır. Düzenleme uyarınca diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanmaktadır. Fıkranın i bendinde ise özel sektör işverenlerinin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürdükleri sigortalı çalışanlara ilişkin sigorta prim teşviği düzenlemesi yer almaktadır.
5510 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinde, yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar çerçevesinde düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarla istihdam edilen sigortalılar için sigorta prim teşviği düzenlemesi bulunmaktadır.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin 2 nci fıkrasında, işsizlik ödeneği alanların, istihdam edilmesi halinde sigorta teşvik priminden yararlanılması öngörülmüş olup, bu maddeyle düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenlerin; aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan yararlanamayacağı, bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle uygulamanın, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılacağı hususu düzenlenmiştir.
Sigorta teşvik primlerinden yararlanmaya ilişkin en geniş kapsamlı düzenleme, 6111 sayılı Kanunun 71 inci maddesi ile 4447 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10 uncu maddede yer almaktadır. 28/12/2015 tarihli ve 29576 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21/12/2015 tarihli ve 2015/8321 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1 inci maddesi uyarınca 31/12/2020 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere uygulanan, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaktadır.
Yukarıda belirtilen uygulamaların dışında 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinin 6 ncı fıkrası kapsamında engelli istihdamında, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun uyarınca teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde istihdamda, 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu uyarınca belgelendirilmiş kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, münhasıran belgeli yatırım veya girişimde çalıştıracakları işçilerin istihdamında sigorta prim teşviklerine ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır.
Sigorta prim teşviklerinin Hazine, İşsizlik Sigortası Fonu veya ilgili bakanlıklar tarafından karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödenmesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmamasının, teşviğe ilişkin yasal düzenlemelerin tümünde aranan genel bir şart niteliğinde olduğu görülmektedir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102 nci maddesine göre, aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması işverenin sorumluluğundadır. Sigorta prim teşviklerine ilişkin yasal düzenlemelerin tümü Resmi Gazete’de yayımlanmakta olup, düzenlemeler herkes tarafından bilinir niteliktedir. İşverenlerce istihdam edilen işçi sayısı, işletmenin özel bir teşvik kapsamında bulunup bulunmadığı dikkate alınarak, basiretli bir tacir gibi hareket edilmek suretiyle sigorta prim teşviklerinden hangisinden faydalanılacağı konusunda bilinçli bir tercihte bulunulması gerekmektedir. İşveren, yaptığı bu tercihi kapsamında sigorta prim teşviğinden yararlanmaktadır.
Gerek 5510 sayılı Kanun gerek 4447 sayılı Kanun gerekse diğer ilgili kanunlarda işverenlerin sigorta prim teşvik sisteminden yararlanma olanağı geleceğe yönelik olarak düzenlenmiştir. İlgili kanun maddelerinde belirli bir tarihin sonuna kadar veya daimi olarak ilgili teşvik maddesinin yürürlük tarihinden itibaren işe alınan teşvik kapsamındaki kişilere yönelik pirim desteklerinin süre ve miktarına ilişkin düzenleme yapılmıştır. İlgili yasal düzenlemelerin hiçbirinde teşviklerden geçmişe dönük yararlanılabilineceğine ilişkin bir hüküm getirilmemiştir.
Davalı idare tarafından yayımlanan ve 6111 sayılı Kanun ile getirilen sigorta prim teşviklerine ilişkin uygulama esaslarının belirlendiği 07/06/2011 tarih ve 2011/45 sayılı Genelgenin 6.1 maddesinin son fıkrasında da, yasal süresi dışında işverenlerce düzenlenerek Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin kanun numarası seçilmek suretiyle girişi yapılsa da, sistem tarafından belgenin yasal süresi dışında verilmiş olması nedeniyle herhangi bir destek tahakkukunun gerçekleştirilemeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
Sigorta prim teşviklerini düzenleyen yasal düzenlemeler ile kadın istihdamı, mesleki teknik eğitim almış kişilerin istihdamı, Devlet tarafından ülkenin kalkınması için öncelikli görülen alanlarda ve yatırımlarda yeni işçi istihdamının artırılması amaçlanmaktadır. Sigorta teşvik primlerinden geçmişe yönelik yararlanma taleplerinin, kanunkoyucunun bu amacına da uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin “Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi ve resen düzenlenmesi” başlıklı 103 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası hükmü uyarınca, daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağı, bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmayacağı düzenlenmiş olup, bu fıkra hükmüne dayanılarak, sigorta prim teşviklerinden geçmişe yönelik yararlanma hakkı bulunduğu ileri sürülmekte ise de; ilgili yasal düzenlemelerde sigorta prim teşviklerinden yararlanmanın ön koşulu olarak, 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde verilmesi belirlenmiş olup, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi için öngörülen yasal süreler içinde hatalı olarak belirlenen sigorta prim teşviğine ilişkin kanun numarasının düzeltilebileceği, ancak aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen düzeltme taleplerine dayalı olarak sigorta prim teşviklerinden yararlanma imkânının bulunmadığı, bu itibarla dava konusu Genelge maddesinin hukuka ve üst normlara uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/10/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 18.3.2015 tarih ve 177 sayılı 2015/10 seri nolu Genelge’nin 2. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Sigortalı işçi çalıştıran bazı işverenler sigorta teşvik priminden faydalanmaktadır. Sigorta teşvik primleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda, 4857 sayılı İş Kanununda, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda, 5225 sayılı Kültür Yatırımlarını ve Girişimlerini Teşvik kanununda düzenlenmiş olup, anılan Kanunlara göre 10 farklı sigorta teşvik primi uygulaması bulunmaktadır.
Bu teşviklerden faydalanma usul ve yöntemleri ilgili Kanunlarda belirtilen Bakanlık ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müştereken belirlenmektedir.
Sigorta primi teşvik uygulamalarında, bir sigortalının aynı anda birden fazla sigorta teşvik primi kapsamına girmesi durumunda işverenlerin, tercih edecekleri herhangi bir sigorta teşvik primi kapsamında o sigortalıyı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmeleri mümkündür.
Sigortalı işçi istihdam edenlerin faydalandığı bu teşviklerden 5510 sayılı Kanun’un 81. madddesi (ı) bendinde öngörülen “5 puanlık indirim” teşviki 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra genel teşvik halini almıştır.
6111 sayılı 5510 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik sonucu, 01.03.2011 tarihinden itibaren gerek diğer bir prim desteği kapsamına, gerekse 5 puanlık prim desteği kapsamına giren sigortalı için, ilgili Kanunda mükerrer yararlanılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmayan hallerde, aynı dönemde aynı sigortalı için iki ayrı kanunda öngörülen sigorta desteklerinden yararlanılması imkanı getirilmiştir.
Böyle bir durumda, öncelikle 5 puan indirimi uygulanacak, ardından kalan tutar üzerinden ilgili Kanundaki (istisnalar hariç) teşvik uygulanacaktır. Söz konusu teşvik Hazine tarafından karşılanmaktadır.
01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile (İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici 10. madde eklenerek) yeni bir sigorta primi teşviki öngörülmüştür. Bu teşvik diğer teşviklere göre işveren açısından daha avantajlı niteliktedir.
2011/45 sayılı Genelge’de 6111 sayılı Kanun kapsamında teşvik uygulamarının usul ve esasları hakkında açıklamalar yer almış, Genelge’nin 4. maddesinde, geçici 10. madde kapsamındaki teşvikten yararlanmak için;
-Aylık prim ve hizmet belgesinin 06111 Kanun numarası seçilerek düzenlenmesi,
-Aylık prim ve hizmet belgesinin süresinde verilmesi esası benimsenmiştir.
Yukarıda aktarılan hususlara göre, ülkemizde 10 farklı uygulaması bulunan sigorta teşvik primi konusunda, bir sigortalının aynı anda birden fazla sigorta teşvik primi kapsamına girmesi durumunda işverenlerin, herhangi bir sigorta teşvik primi uygulamasını tercih ederek Kuruma bildirebilecekleri ve bu şekilde sigorta teşvik priminden faydalanabilecekleri anlaşılmaktadır.
Uygulamada bazı işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılara ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerini tercih ettikleri sigorta prim teşvikine ilişkin ilgili Kanun numarasını seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yaralandıktan sonra, yararlanılan bu sigorta prim teşvikinin değiştirilmesi yolunda talepte bulundukları, ilgililerin bu talepleri üzerine de sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince yapılacak iş ve işlemlerin gösterilmesi amacıyla “Sigorta prim teşviklerinden geriye yönelik yararlanma talepleri” konulu 18.03.2015 tarih ve 177 sayılı 2015/10 seri nolu Genelge’nin çıkarıldığı görülmüştür.
Söz konusu Genelgenin 2. maddesinde, sigortalının aynı ayda/dönemde birden fazla sigorta teşvik primi kapsamına girmesi durumunda, işverenlerin, bu sigortalıyı cari aya ilişkin aylık sigorta ve hizmet belgesinin düzenlendiği tarihte tercih edecekleri herhangi bir sigorta teşvik primi kapsamında ilgili kanun numarasını seçmek suretiyle Kuruma bildirmelerinin mümkün olduğu belirtilmiş; ancak, maddenin devamında dava konusu “bundan böyle aylık prim ve hizmet belgelerini tercih edilen sigorta primi teşvikine ilişkin kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyip teşvikten yararlanıldıktan sonra, sigorta primi teşvikinin değiştirilmesi yönündeki talepler işleme alınmayacaktır” ibaresine yer verilerek bu husus bir örnekle açıklanmıştır.
Buna göre uyuşmazlığın temelini süresinde verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerindeki hatalı olarak seçilmiş bulunulan Kanun numarasının değiştirilme talebinde bulunulması üzerine yeni seçilen Kanun’da yer alan teşvikten yararlanılıp yararlanılamayacağı oluşturmaktadır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 103. maddesi; “(4) Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç, belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı idarenin, Yönetmeliğin 103 maddesinde yer alan düzenlemenin sadece idari para cezası uygulanmamasına yönelik olduğu, geriye yönelik sigorta primi teşviğinden yararlanma imkanı tanımadığı yolundaki iddialarına karşılık, dava konusu Genelge yürürlüğe girinceye kadar işverenler, farklı sigorta primi teşviklerinden geçmişe yönelik olarak yararlandırılmışlardır.
Yönetmelik maddesinde, açıkça kanun numarası hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin ayrıca bir incelemeye gerek kalmaksızın işleme alınacağı belirtilmiş olup, buna göre, on farklı sigorta primi teşviğinden yararlanma hakkı bulunan işverenlerin hatalı bildirimlerine düzeltme hakkı tanınmamasında üst hukuk normuna uyarlık bulunmamaktadır.
Sigorta prim teşviğinden geriye dönük olarak yararlanmak için yapılan başvurunun reddine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan bir davanın temyiz incelemesinde Yargıtay 21. Hukuk Dairesince verilen 07.03.2017 tarih ve E:2016/17846, K:2017/1760 sayılı kararda, 18/03/2015 tarihli 2015/10 sayılı Genelge ile getirilen düzenlemenin Kanunun ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin, ilgililere tanıdığı imkânı daralttığı tespiti yapılarak, kararda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre davanın kabulüne karar verilmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı bulunarak ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı bozulmuştur.
Bu durumda, yukarıda yer verilen Yönetmelik maddesinde istisna belirtilmeksizin hatalı Kanun numarasının süreye bağlı olmaksızın değiştirilebileceği kuralına aykırı olan Genelgenin 2. maddesinin hukuka aykırı olduğu ve iptalinin gerekeceği karşı oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.