Danıştay Kararı 15. Daire 2016/326 E. 2017/1671 K. 10.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/326 E.  ,  2017/1671 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/326
Karar No : 2017/1671

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacının silah taşıma ruhsatının, silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru nedeniyle intihar edildiğinden bahisle 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iptal edilmesine ilişkin 16.01.2015 tarih ve 62682 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca silah ruhsatının iptal edilebilmesi için, ruhsat sahibinin ruhsatlı silahıyla suç işlemesinin veya başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine ruhsat sahibinin silahın muhafazasındaki ihmal ve kusurunun sebep olmasının gerektiği, silahın muhafazasındaki ihmal ve kusurun, olay adli yargıya intikal etmişse buradaki savcılık veya mahkeme aşamasında elde edilen ifade, bilgi ve belgelerden tespit edilebileceği gibi dosyada yer alan her türlü bilgi ve belgeden de (olay yeri tutanağı, olayın oluşumunu açıklayan tüm bilgi ve belgeler v.s.) tespit edilebileceği, somut olayda, davacının kızının davacıya ait silahla intihar ettiği, olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturmaya ilişkin dosyada yer alan bilgi ve belgelerde davacının ihmali ya da kusuru olduğuna ilişkin herhangi bir tespit ya da ifadenin bulunmadığı gibi … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı ile de kızının ölümünde davacının ihmal ya da kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin görüldüğü, bu durumda davacının silahının muhafazasında ihmal ve kusurunun bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, aksi yönde değerlendirme yapılarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, davacının silah taşıma ruhsatının, silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru nedeniyle intihar edildiğinden bahisle 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iptal edilmesine ilişkin 16.01.2015 tarih ve 62682 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesinin son fıkrasında; ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan veya bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı altı aydan fazla hapis cezasına mahkum olanlara; affa uğramış olsalar bile hiç bir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni verilmeyeceği; 9. maddesinin 2. fıkrasında ise, silah bulundurma ve taşıma ruhsatını haiz olan kimsenin bu silahla suç işlemesi veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusurlu neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesi veya intihar ve intihara teşebbüs edilmesi hallerinde silah ruhsatının geri alınacağı ve bir daha silah bulundurma ve taşıma izni verilmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesi 1. fıkrasında, silah ruhsatı verilmesini engelleyen durumlar sıralanmış, bu kapsamda bulunan kişilere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği, verilmiş ruhsatların iptal edileceği belirtilmiş; fıkranın b) bendinde, ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlar” ibaresine ver verilmiştir.
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/b maddesi uyarınca silah ruhsatının iptal edilebilmesi için, ruhsat sahibinin ruhsatlı silahıyla suç işlemesi veya başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine ruhsat sahibinin silahın muhafazasındaki ihmal ve kusurunun sebep olması gerekmektedir.
Silahın muhafazasındaki ihmal ve kusur, olay adli yargıya intikal etmişse buradaki savcılık veya mahkeme aşamasında elde edilen ifade, bilgi ve belgelerden tespit edilebileceği gibi dosyada yer alan her türlü bilgi ve belgeden de (olay yeri tutanağı, olayın oluşumunu açıklayan tüm bilgi ve belgeler v.s.) tespit edilebilir.
Uyuşmazlıkta, davacının infaz koruma memuru olduğu, 04.03.2011 tarihinde yanına almayarak evde bıraktığı kamu görevlisi silah taşıma ruhsatlı T636806800321 seri numaralı Yavuz 16 marka silahıyla kızının intihar ettiği, anılan silahla intihar edilmesinde silahın muhafazında ihmal ve kusuru bulunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının … Polis Merkezi Amirliğinde 09.03.2011 tarihinde verdiği ifade tutanağında özetle; olay günü ikametinden farklı şehirde bulunan ceza infaz kurumuna gittiği, işyerine gittiği için silahını yanına almadığı, silahı evden çıkarken yatak odasında bulunan gardroba bıraktığı, şarjörü ise elbise dolabının içinde bulunan ceketnin cebine bıraktığı, tabancanın namlusunda fişek yatağında da merminin olmadığı, … tedbir olsun diye silahını evde sakladığı, şarjörünü ise çıkardığı, beyan edilmiştir.
Olayın oluş şekli incelendiğinde; davacı tarafından silah ve şarjörün kilitli olmayan ve olay tarihinde 18 yaşında olan kızının kolayca ulaşabileceği yerlere (yatak odasındaki gardrop ve elbise dolabı) bırakıldığı, davacı tarafından silahın bulunmaması için alındığı iddia edilen -şarjörü çıkararak kilitli olmayan başka yere koymak- şeklinde alınan tedbirin de yeterli olmadığı, ruhsat sahibi olan davacının silahın muhafazasında ihmal ve kusuru bulunduğu değerlendirildiğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemi ipatli yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.