Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3092 E. 2017/181 K. 12.01.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3092 E.  ,  2017/181 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3092
Karar No : 2017/181

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce Üye Süleyman ….’ın “dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu” görüşüne karşılık, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olduğuna oyçokluğu ile karar verilerek ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava, davacının yasal sınırın üzerinde alkollü olarak araç kullandığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5. maddesi uyarınca sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına ve davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin 26.03.2015 tarih ve 751557, 2257 sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; davacının sevk ve idaresinde bulunan aracın hususi kullanım amaçlı olduğu, hususi otomobiller için yasal alkol oranı alt sınırının 0,50 promil olduğu, trafik ekiplerince yapılan denetimde davacının yasal sınırın altında 0,29 promil alkollü olduğu tespit edildiğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; otomobilin, yapısı itibarıyla, sürücüsü dahil en fazla dokuz oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıt olduğu belirtilirken, kamyonetin, azami yüklü ağırlığı 3.500 kilogramı geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıt olduğu ifade edilmiş, 48. maddesinde 6487 sayılı Kanunla yapılan ve 11.06.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle; uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü olan sürücülerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik cihazlar kullanılacağı, yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınacağı, bu kişilerin son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ikinci defa alkollü iken araç kullanmaları halinde ise sürücü belgelerinin iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise beşer yıl süreyle geri alınacağı, hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
19.02.2014 tarihli 28918 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinde; Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. Trafik görevlilerince sürücüler her zaman alkol kontrolüne tabi tutulabilirler. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kontrolü ise durumundan şüphe edilen sürücüler üzerinde yapılır. Trafik görevlilerince sürücülerin alkol oranlarının tespitinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır: a) Sürücülerin alkol oranlarının tespitinde; tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılır. (…) ç) Yasal sınırların üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler ile teknik cihaz kullanılmasını kabul etmeyen ve bu nedenle hakkında işlem yapılan sürücüler araç kullanmaktan men edilir. (…) f) Teknik cihazla yapılan ölçüm sonucuna itiraz edilmesi durumunda tekrar ölçüm yapılmaz, yapılan işlemlere itiraz 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27 nci maddesi kapsamında ilgili mahkemelere yapılır.” kuralı yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; görevli polis memurlarınca 26.03.2015 tarihinde yapılan trafik denetiminde, kamyonet-panelvan cinsi araç kullanan davacıya yapılan alkol kontrolünde, davacının saat 00:06’da alkolmetre ile yapılan ölçümde 0,29 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bu tespit üzerine hususi otomobil dışındaki araçlar bakımından yasal sınır olan 0,21 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5. maddesi uyarınca sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınmasına ve 800,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerin tesis edildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemlerin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Kanunun 48. maddesinde, hususi otomobil kullanan araç sürücülerinin 0,50 promilin, hususi otomobil dışındaki araçların sürücülerinin ise 0,21 promil ve üzerinde alkollü olarak araç kullanamayacakları kurala bağlanmıştır. Anılan maddede getirilen ayrım kullanılan aracın hususi otomobil olup olmamasına bağlı olarak getirilmiş olup, kullanım amacı hususi olmayan otomobil sürücüleri ile kullanım amacı hususi olup olmamasına bakılmaksızın otomobil dışındaki diğer araçların(kamyon, kamyonet … ) sürücüleri bakımından 0,21 promil sınırının uygulanması gerekmektedir.
Olayda, davacının kullandığı …. plakalı araca ait araç özet bilgileri formu incelendiğinde; aracın kamyonet-panelvan cinsi araç olduğu görülmektedir.
Bu durumda; davacının hususi otomobil olmayan ve 0,21 promil ve üzerinde alkol oranıyla kullanılamayacak araçlardan olan aracı 0,29 promil alkollü olarak kullandığı tespit edildiğinden, davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemleri iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile ….. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.