Danıştay Kararı 15. Daire 2016/3033 E. 2016/3648 K. 17.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/3033 E.  ,  2016/3648 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3033
Karar No : 2016/3648

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; davacının av tezkeresinin iptal edilmesi ile av tezkeresine bağlı yivsiz av tüfeklerine ruhsatname verilmesi talebinin reddine ilişkin 17.06.2015 tarih ve 394 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
…1. İdare Mahkemesi’nce; Yönetmeliğin 14. maddesinde, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6 aydan fazla hapis cezasına mahkum olanlara affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile hiçbir surette avda ve sporda kullanılan tüfek, nişan tabancası izni ve belgesi verilmeyeceğinin, mahkemelerce verilmiş hürriyeti bağlayıcı cezalar para cezasına çevrilmiş olsa dahi hürriyeti bağlayıcı cezanın esas alınacağının düzenlendiği, davacının 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı yargılandığı davada 10 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığı, hapis cezasının para cezasına çevrildiği ve 647 sayılı Kanun uyarınca ertelendiği görülmüş olup, anılan mevzuatta para cezasına çevrilmiş dahi olsa hürriyeti bağlayıcı cezanın esas alınacağı ve mahkumiyetin ertelenmesinin veya vaki olmamış sayılmasına karar verilmesinin ruhsat alma engeli olarak işleme esasa alınmasına engel olmayacağı düzenlendiğinden, davacının av tezkeresinin iptali ve av tezkeresine bağlı yivsiz av tüfeklerine ruhsatname verilmesi talebinin reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan ve Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun’un 1. maddesinde, Kanunun amacının; 6136 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfekleri ve tabancaları ve av bıçaklarının yapımı ve satışına ilişkin esasları belirlemek, bunların taşınması ve bulundurulmasını belgeye bağlamak suretiyle denetimi sağlamak olduğu; 9. maddesinde, yivsiz tüfek ruhsatnamelerinin yivsiz av tüfeklerini taşıma ve bulundurma izin belgesi yerine geçeceği; Yönetmelik yapılması başlıklı 15. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır.
10 Mart 1982 tarih ve 17629 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinde; avda ve sporda kullanılan tüfek, nişan tabancası ve av bıçağı yapımı, alımı, satımı, taşınması ve bulundurulması izni ve belgesi verilmesini engelleyen durumlar maddeler halinde sayılmış, bu kapsamda maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde; ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlara, … (g) bendinde; 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12,13,14 ve 15 inci maddelerinde belirtilen suçlardan dolayı 6 aydan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile aynı Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı yasak aletlerden birini kullanmak suretiyle suç işleyen ve bu suçtan dolayı hapis ve/veya ağır para cezasına mahkum olanlara izin belgesi verilmeyeceği, maddenin ikinci fıkrasında; yukarıdaki fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleriyle birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile, kendilerine hiçbir suretle bu Yönetmelik kapsamına giren belge ve izinlerin verilmeyeceği; bu fıkra hükmünün Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmayacağı, üçüncü ve dördüncü fıkrasında ise; bu maddede belirtilen mahkumiyetlerin kesinleşmiş mahkumiyet olduğu ve bu madde hükümlerinin uygulanmasında, mahkemelerce verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya çevrilmiş dahi olsa hürriyeti bağlayıcı cezanın esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 95. maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’nun 6. maddesi uyarınca, ağır veya hafif para cezası ya da bir yıla kadar ağır hapis veya iki yıla kadar hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezaların Mahkemece ertelenebileceği, beş sene içinde kişi hakkında başka bir mahkumiyet kararı verilmediği takdirde, mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 30.10.1996 tarih ve 1996/209 sayılı av tezkeresinin süresi sona erdiğinden tezkereye bağlı iki adet yivsiz av tüfeğinine ruhsatname verilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu, davacının …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararı uyarınca 6136 sayılı Kanunun 13. maddesinde düzenlenen suçtan 10 ay hapis cezası mahkumiyetinin bulunduğu, idarece anılan mahkumiyet gerekçe gösterilerek davacının Yönetmeliğin 14. maddesinin (g) bendi kapsamında bulunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, söz konusu Ceza Mahkemesi kararı incelendiğinde, davacı hakkında verilen 10 aylık hapis cezasının para cezasına çevrilerek 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın 15.09.2005 tarihinde kesinleştiği, davacının adli sicil kayıtları incelendiğinde ise, erteleme kararının kesinleşmesinden itibaren başlayan beş yıllık denetim süresi içerisinde başkaca bir mahkumiyet kararı verilmediği, dolayısıyla ertelenmiş mahkumiyetin Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 95. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen mevzuatın birlikte incelenmesinden; Yönetmeliğin 14. maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçlardan mahkum olanlara -görülmekte olan dava özelinde 6136 sayılı Kanunun 13. maddesinde düzenlenen suçtan 6 aydan fazla hapis cezası mahkumiyeti olanlara- yivsiz av tüfeği ruhsatnamesi verilmeyeceği hususu açık olmakla birlikte; Mülga 765 ve 647 sayılı Kanunlar uyarınca erteleme kararı verildikten sonra beş yıllık süre içerisinde suç işlenmemesi halinde mahkumiyet kararı esasen vaki olmamış sayılacağından, diğer bir deyişle hukuk aleminde hiç doğmamış sayılacağından, hukuken mevcut olmayan bu kararın Yönetmeliğin 14. maddesi kapsamında ruhsat almaya engel haller arasında sayılarak ruhsat işlemlerine esas alınamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta; davacının dava konusu işleme esas alınan mahkumiyeti Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayıldığından, hukuken mevcut olmayan mahkumiyet kararı esas alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.