Danıştay Kararı 15. Daire 2016/298 E. 2018/5620 K. 06.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/298 E.  ,  2018/5620 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/298
Karar No : 2018/5620

Davacı : …
Davalı :
Vekili : Av.
Davanın Özeti : 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrasında yer alan “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresi ve 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davanın süresinde açılmadığı, Fatura Bedelleri Ödenmesi Genelgesinin usulüne uygun olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumu görüşleri alınarak çıkarıldığı, düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı, Sağlık Uygulama Tebliğinin iptali istenen maddelerinin ise 5510 sayılı yasanın verdiği yetki çerçevesinde ve sağlık politikaları esas alınarak düzenlendiği ve hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Düşüncesi : Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. maddesinin “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresi yönünden davanın reddi, diğer maddeler yönünden iptalinin gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrasında yer alan “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresi ve 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dat merkezleri dışındaki” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddelerine ilişkin olarak;
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun “Yönetmelik ve tebliğler” başlıklı 41. maddesinin son fıkrasında “Kurum, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerin uygulanmasına ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ çıkarmaya yetkilidir. Kurum dışındaki gerçek ve tüzel kişileri ilgilendiren tebliğler, Resmi Gazetede yayımlanır. ” hükmüne yer verilerek, Kurum’a, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerle ilgili olarak tebliğ çıkarma yetkisi verilmiş, ancak bu tebliğler veya diğer düzenleyici işlemlerin Kurum dışındaki kişileri ilgilendirenlerinin Resmi Gazete’de yayımlanması zorunlu kılınmıştır.
Dava konusu Genelge ile, sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmelerin hizmet bedeli olarak ödenmek üzere Kuruma gönderdikleri veya kişi adına düzenledikleri fatura bedellerinin ödenebilmesi amacıyla; fatura inceleme birimlerinin oluşumu, fatura ve eki belgelerin Kuruma teslimi, incelenmesi, itirazları ve buna ilişkin komisyonların oluşumu ve görevleri ile faturaların ödenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, bu haliyle dava konusu Genelgenin, Kurum dışındaki sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kişileri yakından ilgilendirdiğinden, 5502 sayılı Kanunun 41. maddesi hükmü uyarınca bir tebliğ şeklinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulması gerekmektedir.
Bu durumda; Resmi Gazete’de yayımlanmadan yürürlüğe konulan Genelgenin dava konusu maddelerinde yukarıda belirtilen nedenle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrasında bulunan “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresine ilişkin olarak;
Dava konusu uyuşmazlık ayakta başvurularda kontrol muayenesinde SUT eki EK-2/A listesindeki miktarın faturalandırılıp faturalandırılmamasına ilişkindir. Ayakta başvurularda, uzmanlık dalına göre hizmetin sunulduğu sağlık hizmeti sunucularına her başvuru için muayene ücreti alındığı, ancak 10 gün içinde aynı branşa yapılan başvurular kontrol muayenesi olarak değerlendirildiği ve yeniden ödemeye tabi tutulmadığı, ancak muayene dışındaki işlemler için ayrıca ödeme yapıldığı görülmektedir.
Buna göre, Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrası kapsamında yapılan başvuruların kontrol muayenesi olarak kabuî edildiği, bu muayenelerin hastanın yakınma çeşitine göre değil başvurduğu uzmanlık dalına göre belirlendiği, bu durumun, tıbben uygun olmadığı yada 5510 sayılı Kanununa aykırı olduğuna dair kabul edilebilir somut bir bilgi yada belge sunulmadığından iptali istenen maddenin hukuka aykırılığından bahsedilmesi mümkün değildir.
Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresine ilişkin olarak;
İptali istenen Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkrası, “Özel tıp merkezleri ve dal merkezlerinin vermiş oldukları acil sağlık hizmetlerinin bedelleri uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın SUT eki EK-2/A Listesinin “Acil” bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalandırılır.” şeklindedir. Sağlık Uygulama Tebliğinin “Hizmet başına ödeme yöntemi ile faturalandırılacak ayakta tedaviler” başlıklı 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrası, “İkinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında; a) Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki sağlık kurumlarınca verilen acil sağlık hizmetleri, … “hizmet başına ödeme yöntemi” ile faturalandırılır. Bu durumda SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutarlar faturalandırılamaz.” şeklindedir.
Davacı tarafından, Özel tıp ve dal merkezlerinin acil hizmetlerinin sunumunda diğer sağlık kuruluşları İle aynı yükümlülüklerinin bulunması ve mevzuatta bu anlamda bir ayrım yapılmamasına rağmen iptali istenen düzenlemelerle diğer ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlanna acil sağlık hizmetlerinde hizmet başı ödeme yöntemi uygulanırken özel tıp ve dal merkezlerinin bu durumdan istisna tutulduğu ve bu merkezlerin ayakta başvuruları uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın acil bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalan….bu miktarın yıllardır hiç değiştirilmediği ileri sürülerek işlemlerin yürütmesinin …… ipiçli gerektiği ileri sürülmüştür.
Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, Yönetmeliğin, Millî Savunma Bakanlığı hariç olmak üzere acil sağlık hizmeti sunan ve bu hizmetin sunulması ile ilgili olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını, özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri ve bunlar tarafından kurulan sağlık kurum ve kuruluşlarını ve bunların hizmetle ilgili olan bütün faaliyetlerini kapsadığı kurala bağlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.3 maddesi acil sağlık hizmetlerini düzenlemekte ve 2. fıkrasında, sözleşmeli/protokollü ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları acil servislerde acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri için kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemeyeceği, devamında sözleşmesiz sağlık kurum veya kuruluşları tarafından, Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilere acil hallerde sundukları sağlık hizmetleri “hizmet başına ödeme yöntemi” esas alınarak Kurumca ödeneceği ifade edilmiştir.
Yine Tebliğin 1.9.3 maddesinde, acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınamayacağı hükme bağlanmıştır.
2008/13 sayılı acil hizmetlere ilişkin genelgede, Anayasa, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu, ilgili personel kanunları, Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi, Sağlık Bakanlığınca yürürlüğe konulan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ve diğer İlgili mevzuat hükümlerine göre, özel veya kamu ayrımı yapılmaksızın tüm sağlık kuruluşlarının acil durumlarda hastaya gereken tıbbi müdahaleleri yapmaları zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, acil vakalardaki sağlık hizmeti sunumunda, sağlık hizmet sunucularına, gerekli hertürlü müdahalenin yapılması yukarıda aktarılan mevzuatça zorunlu tutulmuşur.
Dosyanın incelenmesinden, özel tıp ve dal merkezlerinin, sağlık hizmeti sunucusu olarak yukarıda aktarılan mevzuat uyarınca acil vakalara gecikmeksizin müdahale etme yükümlülüğünün bulunmasına ve bu hizmetleri karşılığında ilave ücret alamamasına rağmen, diğer sağlık hizmeti sunucularından farklı tutularak, yapılacak ödemelerde, hizmet başı ödeme yönteminin uygulanmaması ve acil sağlık hizmetlerinin bedellerinin uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın SUT eki EK-2/A Listesinin “Acil” bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalandınlmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu açıktır. Bununla birlikte, sağlık hizmeti sunucuları arasında ayrım gözetmeksizin eşit davranmak zorunda olan davalı idarece bu tasarrun gerekliliğini ve hukuka uygunluğunu ortaya koyacak somut hiç bir bilgi ve belge sunulmaması nedeniyle hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğu anlaşılan düzenlemelerin hukuka uygunluğundan bahsedilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrası yönünden davanın reddine, 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8,1.9, 1.10, 1.11.5 maddeleri ile Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrasında yer alan “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresi ve 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
5510 sayılı Kanunun, “Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi” başlıklı 72. maddesinde, “65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını, alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 73. maddesinin 11. fıkrasında, “Kurum, fatura denetimi konusunda kriterler koymaya, alternatif geri ödeme modelleri oluşturmaya ve bu konularda tespitler ve denetimler yapmaya ve/veya yaptırmaya, buna bağlı olarak hizmet alımı yapmaya yetkilidir.” hükmü, 13. fıkrasında da, Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddelerine ilişkin olarak;
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun “Yönetmelik ve tebliğler” başlıklı 41. maddesinin son fıkrasında “Kurum, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerin uygulanmasına ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ çıkarmaya yetkilidir. Kurum dışındaki gerçek ve tüzel kişileri ilgilendiren tebliğler, Resmi Gazetede yayımlanır. ” hükmüne yer verilerek, Kurum’a, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerle ilgili olarak tebliğ çıkarma yetkisi verilmiş, ancak bu tebliğler veya diğer düzenleyici işlemlerin Kurum dışındaki kişileri ilgilendirenlerinin Resmi Gazete’de yayımlanması zorunlu kılınmıştır.
Dava konusu Genelge ile, sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kişiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli işletmelerin hizmet bedeli olarak ödenmek üzere Kuruma gönderdikleri veya kişi adına düzenledikleri fatura bedellerinin ödenebilmesi amacıyla; fatura inceleme birimlerinin oluşumu, fatura ve eki belgelerin Kuruma teslimi, incelenmesi, itirazları ve buna ilişkin komisyonların oluşumu ve görevleri ile faturaların ödenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup, bu haliyle dava konusu Genelgenin, Kurum dışındaki sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kişileri yakından ilgilendirdiğinden, 5502 sayılı Kanunun 41. maddesi hükmü uyarınca bir tebliğ şeklinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulması gerekmektedir.
Resmi Gazete’de yayımlanmadan yürürlüğe konulan Genelgenin dava konusu maddelerinde yukarıda belirtilen nedenle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Nitekim dava konusu Genelge ile yürürlükten kaldırılan ve aynı konuları düzenleyen Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü’nün 13.6.2007 tarih ve 2007/46 sayılı Genelgesi ile 4.7.2007 tarih ve 2007/46-EK1 sayılı Genelgenin bazı hükümlerinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda Danıştay Onuncu Dairesinin 22.3.2011 tarih ve E:2007/7389, K:2011/1062 sayılı kararıyla, aynı gerekçeyle verilen iptal kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 7.5.2014 tarih ve E:2011/1731, K:2014/2000 sayılı kararıyla onanmıştır.
Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrasında bulunan “SUT eki Ek-2/A listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibaresine ilişkin olarak;
Sağlık Uygulama Tebliğinin “Ayakta tedavilerde ödeme uygulaması” başlıklı 2.2.1.B-1 maddesi, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarının ayakta tedavilerde ödeme uygulamasını düzenlemektedir. Ayakta tedavilerde ödeme uygulaması kapsamında; sağlık kurumlarında ayaktan her bir başvuru için, SUT eki “Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Ayakta Tedavilerde Sınıflandırılması Listesi” nde (EK-2/A-1) bulunduğu sınıfa göre belirlenmiş olan SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutarlar esas alınarak ödeme yapılmaktadır. Ayrıca SUT eki “Ayaktan Başvurularda İlave Olarak Faturalandırılabilecek İşlemler Listesi” nde (EK-2/A-2) yer alan işlemlerin bedelleri Kurumca karşılanmaktadır.
İptali istenen 2. fıkra, “Hastanın aynı sağlık kurumuna, acil servise başvuruları hariç olmak üzere ayaktan başvurduğu gün dâhil, 10 (on) gün içindeki aynı uzmanlık dalına diğer ayaktan başvurularında; sadece SUT eki EK-2/A-2 Listesinde yer alan işlemlerin bedelleri faturalandırılabilecek olup SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz.” şeklindedir.
Davacı tarafından, SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutarın faturalandırılamayacağı ibaresinin ancak 10 gün içindeki tekrar başvurunun ilk başvuru şikayeti ile ilgili olması halinde hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı ileri sürülerek, “SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz” ibarenin eksik düzenleme nedeniyle iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
Dava konusu uyuşmazlık ayakta başvurularda kontrol muayenesinde SUT eki EK-2/A listesindeki miktarın faturalandırılıp faturalandırılmamasına ilişkindir. Ayakta başvurularda, uzmanlık dalına göre hizmetin sunulduğu sağlık hizmeti sunucularına her başvuru için muayene ücreti alındığı, ancak 10 gün içinde aynı branşa yapılan başvurular kontrol muayenesi olarak değerlendirildiği ve yeniden ödemeye tabi tutulmadığı, ancak muayene dışındaki işlemler için ayrıca ödeme yapıldığı görülmektedir.
Buna göre, Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrası kapsamında yapılan başvuruların kontrol muayenesi olarak kabul edildiği, bu muayenelerin hastanın yakınma çeşitine göre değil başvurduğu uzmanlık dalına göre belirlendiği, bu durumun, tıbben uygun olmadığı yada 5510 sayılı Kanununa aykırı olduğuna dair kabul edilebilir somut bir bilgi yada belge sunulmadığından iptali istenen maddenin hukuka aykırılığından bahsedilmesi mümkün değildir.
Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkranın tamamı ile 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresine ilişkin olarak;
İptali istenen Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkrası, “Özel tıp merkezleri ve dal merkezlerinin vermiş oldukları acil sağlık hizmetlerinin bedelleri uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın SUT eki EK-2/A Listesinin “Acil” bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalandırılır.” şeklindedir. Sağlık Uygulama Tebliğinin “Hizmet başına ödeme yöntemi ile faturalandırılacak ayakta tedaviler” başlıklı 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrası, “İkinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında; a) Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki sağlık kurumlarınca verilen acil sağlık hizmetleri, … “hizmet başına ödeme yöntemi” ile faturalandırılır. Bu durumda SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutarlar faturalandırılamaz.” şeklindedir.
Davacı tarafından, özel tıp ve dal merkezlerinin acil hizmetlerinin sunumunda diğer sağlık kuruluşları ile aynı yükümlülüklerinin bulunması ve mevzuatta bu anlamda bir ayrım yapılmamasına rağmen iptali istenen düzenlemelerle diğer ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarına acil sağlık hizmetlerinde hizmet başı ödeme yöntemi uygulanırken özel tıp ve dal merkezlerinin bu durumdan istisna tutulduğu ve bu merkezlerin ayakta başvurularda uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın acil bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalama yapıldığı ve bu miktarın yıllardır hiç değiştirilmediği iddia edilerek düzenlemelerin iptali gerektiği ileri sürülmüştür.
5510 sayılı Kanunu “Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi” başlıklı 63. maddenin (b) fıkrasında, “Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.”in finansmanının Kurumca karşılanacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 71. maddesinin son fıkrasında, Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği, 72. maddesinde, acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca ödenmeyeceği, sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödeneceği ve sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, Yönetmeliğin, Millî Savunma Bakanlığı hariç olmak üzere acil sağlık hizmeti sunan ve bu hizmetin sunulması ile ilgili olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarını, özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri ve bunlar tarafından kurulan sağlık kurum ve kuruluşlarını ve bunların hizmetle ilgili olan bütün faaliyetlerini kapsadığı kurala bağlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.3 maddesi acil sağlık hizmetlerini düzenlemekte ve 2. fıkrasında, sözleşmeli/protokollü ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları acil servislerde acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri için kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemeyeceği, devamında sözleşmesiz sağlık kurum veya kuruluşları tarafından, Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilere acil hallerde sundukları sağlık hizmetleri “hizmet başına ödeme yöntemi” esas alınarak Kurumca ödeneceği ifade edilmiştir.
Yine Tebliğin 1.9.3 maddesinde, acil servislerde verilen ve SUT eki EK-2/B Listesinde yer alan 520.021 kod numaralı “Yeşil alan muayenesi” adı altında Kuruma fatura edilebilen sağlık hizmetleri hariç olmak üzere, acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınamayacağı hükme bağlanmıştır.
2008/13 sayılı acil hizmetlere ilişkin genelgede, Anayasa, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu, ilgili personel kanunları, Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi, Sağlık Bakanlığınca yürürlüğe konulan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre, özel veya kamu ayrımı yapılmaksızın tüm sağlık kuruluşlarının acil durumlarda hastaya gereken tıbbi müdahaleleri yapmaları zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, acil vakalardaki sağlık hizmeti sunumunda, sağlık hizmet sunucularına, gerekli hertürlü müdahalenin yapılması yukarıda aktarılan mevzuatça zorunlu tutulmuşur.
Dosyanın incelenmesinden, özel tıp ve dal merkezlerinin, sağlık hizmeti sunucusu olarak yukarıda aktarılan mevzuat uyarınca acil vakalara gecikmeksizin müdahale etme yükümlülüğünün bulunmasına ve bu hizmetleri karşılığında ilave ücret alamamasına rağmen, diğer sağlık hizmeti sunucularından farklı tutularak, yapılacak ödemelerde, hizmet başı ödeme yönteminin uygulanmaması ve acil sağlık hizmetlerinin bedellerinin uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın SUT eki EK-2/A Listesinin “Acil” bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalandırılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu açıktır. Bununla birlikte, sağlık hizmeti sunucuları arasında ayrım gözetmeksizin eşit davranmak zorunda olan davalı idarece bu tasarrufun gerekliliğini ve hukuka uygunluğunu ortaya koyacak somut hiç bir bilgi ve belge sunulmaması nedeniyle hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğu anlaşılan düzenlemelerin hukuka uygunluğundan bahsedilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 2. fıkrası yönünden davanın REDDİNE, 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Genelgesinin 1.3, 1.8, 1.9, 1.10, 1.11.5 maddeleri ile Sağlık Uygulama Tebliğinin 2.2.1.B-1 maddesinin 9. fıkrasının ve 2.2.1.B-2 maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Özel tıp merkezleri ile özel dal merkezleri dışındaki” ibaresinin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin … TL’lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, … TL’lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.