Danıştay Kararı 15. Daire 2016/28 E. 2016/1766 K. 15.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/28 E.  ,  2016/1766 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/28
Karar No : 2016/1766

Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 15/09/2015 tarih ve E:2015/6000; K:2015/5178 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, davacının karar düzeltme istemi, Dairemizin 15/09/2015 tarih ve E:2015/6000; K:2015/5178 sayılı kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görüldüğünden, kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin anılan kararı kaldırılarak temyiz istemi yeniden incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının alkollü olarak araç kullandığından bahisle sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ve davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin 07.07.2010 tarih ve 21338, 39600 sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
…10. İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin 27.12.2013 tarih ve E:2013/1177; K:2013/12393 sayılı bozma kararna uyularak, 07.07.2010 tarihinde trafik ekiplerince alkolmetre cihazı ile yapılan denetimde davacının saat 23:55’te 0,67 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, davacının ölçüme itirazı sonucunda sevk edildiği hastanede ise saat 01:00’da 0,18 promil alkollü çıktığı, zamana ve biyolojik yapıya bağlı vücuttaki alkol oranının azalması olağan olduğundan, davacının ilk ölçüm sırasında güvenli sürme yeteneğini kaybedecek miktarda yasal sınırın üzerinde alkollü olduğunun tespit edilmesi karşısında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 48. maddesinde; uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacağı, buna ilişkin tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenleneceği, bu madde hükmüne uymayan sürücülerin derhal araç kullanmaktan men olunacağı, yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgelerinin altı ay süreyle, ikinci defasında iki yıl süreyle geri alınacağı ve idari para cezası uygulanacağı, hükme bağlanmıştır.
18.07.1997 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde; uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip doğal ve sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtilerek, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içki almak suretiyle araç kullanan sürücülerin tespit veya teşhisinde hangi esas ve usullerin uygulanacağı düzenlenmiş olup, alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağının düzenlendiği (b)/2 bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları, alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının tespiti esaslarının düzenlendiği (c) bendinde ise; alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücülerin, alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edileceği, … hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 07.07.2010 tarihinde saat 23.55 sıralarında trafik ekiplerince yapılan kontrolde davacının 0,67 promil alkollü olduğu, söz konusu ölçüme itirazı sonrası sevkedildiği …Eğitim ve Araştırma Hastanesinde saat 01:00’de kan alınmak sureti ile yapılan ölçümde davacının kanında 0,18 promil alkol bulunduğu, testi yapan doktor tarafından davacının 0,18 promil alkollü olduğunu gösteren Geçici Adli Muayene Raporu tanzim edildiği, bu rapora dayanılarak davacının alkollü araç kullandığından bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5. maddesini ikinci kez ihlal etmesi nedeniyle, sürücü belgesine 2 yıl geçici süre ile el konulduğu ve davacıya para cezası verildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemlerin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilimsel çalışmalarda, alkole toleransın kişiden kişiye değişeceği gibi aynı kişide de farklı zamanlarda reaksiyonlarda farklılık olabileceği, kişinin yaşı, kilosu, cinsiyeti, metobolizma hızı, açlık ve tokluk durumu gibi pek çok nedene bağlı olarak vücuttaki alkol oranının azalma hızının değişebileceği kabul edilmektedir.Adli Tıp Kurumu …Grup Başkanlığı’nın 25.11.2008 tarih ve 342 sayılı yazısında da; zamanla orantılı olarak kan-alkol düzeyindeki azalma ile ilgili yapılan araştırmalarda, kan alkol düzeyinin bir saatte 12-20 mg/dl azaldığı, adli vakalarda, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu’nca ortalama olarak kan alkol düzeyinin bir saatte 15 mg/dl (0,15 promil) azaldığının kabul edildiği belirtilmiştir.
Olayda, her ne kadar davacı hakkında, yasal sınırın üzerinde 0,67 promil alkollü olarak araç kullandığı gerekçesiyle dava konusu işlemler tesis edilmiş ise de bu ölçümden 65 dakika sonra trafik ekiplerince götürüldüğü sağlık kuruluşunda yapılan ikinci ölçüm sonucunda alkol oranının 0,18 promil olduğu, iki ölçüm arasındaki süre dikkate alındığında Adli Tıp Kurumu’nun anılan kararı uyarınca davacının ilk ölçüm sırasında 0,50 promil olan yasal sınır üzerinde alkollü olamayacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Kaldı ki farklı saatlerde yapılan iki farklı ölçümün bulunması halinde; ikinci ölçüme her bir saat için 0,15 promil eklenmek suretiyle alkol oranının belirleneceği hususu anılan Adli Tıp Kurumu görüşünün haricinde, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde de özel olarak düzenlenmiştir.
Bu durumda dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; karar düzeltme isteminin kabulü ile …10. İdare Mahkemesi’nin … tarih, … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, 15/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.