Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2767 E. 2018/8389 K. 20.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/2767 E.  ,  2018/8389 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2767
Karar No : 2018/8389

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … Jandarma Karakolu ile … İlçesi,… Jandarma Karakolunun yapım işini üstlenen davacının, iki askerin kaçırılması, terör örgütü tarafından tehdit edilmesi, yapım işinde çalışan iki kamyonun örgütçe yakılması ve artan terör olayları nedeniyle karakol inşaatlarının durdurulması nedeniyle karakol inşaatında çalışan işçilere ve diğer ödeme yapılması gereken yerlere ödeme yapamadığı ve yanan araç bedellerinin bir kısmını kendisinin karşıladığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 15/10/2014 tarih ve 21/04/2014/1310 sayılı zarar tespit komisyonu işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; olayda her ne kadar davacının başvurusu, aracın çalışmadığı günlerinin tazminatının istenildiği, söz konusu talebin muhtemel zarar talebi niteliğinde olduğu ve muhtemel zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmişse de; davacının 22/07/2014 tarihli dilekçesinde; inşaatların durması nedeniyle karakol inşaatında çalışan işçilere ve diğer ödeme yapılması gereken yerlere ödeme yapamadığı ve yanan araç bedellerinin bir kısmını kendisinin karşıladığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararların tazmini istemine yer verildiği, kamyonların çalışmadığı günlerine ilişkin bir tazminat talebinin bulunmadığı, bu itibarla, davacının, karakol yapım işiyle ilgili olarak iş yapılmasa dahi ödeme yapması gereken bir durumun bulunup bulunmadığı, dolayısıyla inşaatların durması nedeniyle davacının fiili olarak herhangi bir zararının oluşup oluşmadığının idarece yeterince araştırılmadığı anlaşıldığından; davalı idarece eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dairemizin yerleşik hale gelen ve istikrar kazanmış içtihatlarına göre ticari kazanç kayıpları 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanacak zarar kalemleri arasında yer almamaktadır. Davacının karakol yapım çalışmalarının durdurulması nedeniyle somut, hukuken kabul edilebilir zararının bulunduğunun tespiti halinde zararın karşılanması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.