Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2752 E. 2018/4035 K. 24.04.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/2752 E.  ,  2018/4035 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2752
Karar No : 2018/4035

Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı Şirket tarafından,… İli, … Şubesi’nde 13/02/2005 tarihinde meydana gelen bombalı terör eylemi nedeniyle uğradığı zararının, 5233 sayılı Yasa kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin İstanbul 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 27/10/2006 tarih ve 2006/1-43/11 sayılı işlemin iptali ve 183.868,00TL maddi tazminat istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; Dairemizce verilen … tarih, E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak, davacı şirketin yazar kasalarda mevcut olduğu iddia edilerek patlama esnasında kaybolan nakit paralarından kaynaklanan zararları ile ilgili somut, hukuki ve kesin bir delil dosya kapsamında bulunmadığından tazminat talebinin reddinde ve meydana gelen patlama nedeniyle binada oluşan inşaat dekorasyon ve demirbaş hasarlarının ve iş durması nedeniyle uğranılan zararların sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporu sonucunda tespit edilerek ödendiğinden bu zarar kalemlerinin tazmini talebinin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı şirketin mağazasında meydana gelen bombalı terör eyleminde yaralanan personel ve müşterileri için yaptığı sağlık harcamalarının 5233 sayılı Kanunun 9. maddesinde yer alan “zarar gören kişilere gerçek veya özel tüzel kişiler tarafından yapılan ödemeler nedeniyle devlete rücu edilemeyeceği” hükmü nedeniyle mahkemece davacı şirketin olayda zarar görenlere ödeme yapan özel hukuk tüzel kişisi olduğu, üçüncü kişilerin yapılan ödemeler nedeniyle tazmin için Devlete rücu edemeyeceği gerekçesiyle tazminatın mümkün olamayacağı belirtilmekte ise de; davaya konu terör eyleminin birinci derece mağduru olan davacı şirketin olayda yaralanan personeline ve orada bulunan müşterilerine yapmış olduğu sağlık giderini acilen birinci derece sorumlu olarak temin ettiği, davacı şirket açısından burada kanunun bahsettiği üçüncü kişiler ifadesi kapsamına olayın birinci derece mağduru olan şirketin girmeyeceği, davacı şirketin olay nedeniyle yaralanan çalışanlarına ve müşterilerine yapmış olduğu sağlık harcamalarının 5233 sayılı kanunun kapsamında zararının miktarının belirlenerek tazmin edilmesi gerektiği, dava konusu komisyon kararının hukuka aykırılığı saptanan kısmıyla ilgili, komisyonca davacının talep ettiği zarar kalemine yönelik inceleme, araştırma sonucunda, zarar miktarının tespiti ve tazmini söz konusu olacağından, bu aşamada davacının tazminat istemiyle ilgili karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin olay nedeniyle davacı şirketin yaralanan çalışanlarına ve müşterilerine yaptığı ödemelere ilişkin zarara yönelik kısmının iptali, dava konusu işlemin diğer zarar kalemlerine yönelik kısmının reddi ve davacının tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararın, taraflarca hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine,… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.