Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2710 E. 2016/3726 K. 24.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/2710 E.  ,  2016/3726 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2710
Karar No : 2016/3726

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava, av malzemesi ve av barutu perakende satış bayiliği faaliyeti ile iştigal eden davacının, 87/12028 sayılı Tüzük hükümleri uyarınca aldığı “1. Grup Perakende Patlayıcı Madde Satın Alma ve Satış İzin Belgesi”nin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 26.01.2015 tarih ve 7276 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; av malzemesi ve av barutu perakende satış bayiliği faaliyeti ile iştigal eden davacının 87/12028 sayılı Tüzük hükümleri uyarınca aldığı “1. Grup Perakende Patlayıcı Madde Satın Alma ve Satış İzin Belgesi”nin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine idarece mahallinde yapılan tahkikatta, davacıya ait işyerinin bitişiğinde çay evi ve tost büfesinin, üst katında ise internet kafe ve oyun salonu olarak kullanılan bir işyerinin bulunduğunun tespit edildiği, bu tespit üzerine Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca yangın güvenliği açısından faaliyetinin uygun bulunmayarak dava konusu işlemle başvurusunun reddedildiği, anılan Yönetmeliğin 104/2. maddesinde, patlayıcı maddeler ile benzeri maddelerin depo ve satış yerleri altında, üstünde ve bitişiğinde, oteller, eğlence yerleri ve kahvehaneler gibi topluma açık yerlerin bulunamayacağının düzenlendiği, bu durumda davacının bitişiğinde ve üstünde topluma açık yerlerin bulunduğu tespit edilen işyerinde söz konusu faaliyete devam etmesinin yangın güvenliği açısından sakıncalı olduğu anlaşıldığından işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacının söz konusu faaliyeti yapma konusunda kazanılmış hakkının bulunduğu itirazına ilişkin olarak da; konusu ve niteliği itibariyle özellikli faaliyetin patlayıcı madde satış faaliyeti olduğundan bu faaliyet nedeniyle üçüncü kişilerin mülkiyet hakkının kısıtlanması ve/veya olağan ticari faaliyetlerini engellenmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı ve davacıya söz konusu patlayıcı madde satışı yapabilmesi konusunda verilen iznin de mevzuata göre üçer yıllık/süreli olarak verildiği, bu açıdan daha önce birden fazla izin verilmesinin bu faaliyetin daimi olarak yapılabileceği anlamına gelmediği, nihayetinde davacının itirazının işlemi sakatlayıcı nitelikte görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6551 sayılı Barut ve Patlayıcı Maddelerle Silah ve Teferruatı ve Av Malzemesinin İnhisardan Çıkarılması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, “Bu kanun ile inhisar dışı bırakılan maddelerin (oyuncak nevinden olanlar dahil) imal, ithal, nakil, muhafaza, satış ve istimalleri Dahiliye Vekaletinin musaade ve mürakabesine tabi olup bu müsaade ve mürakabenin sureti icrası Dahiliye, Milli Müdafaa, Maliye, Gümrük ve İnhisarlar ve İşletmeler Vekaletleri tarafından müştereken hazırlanacak bir nizamname ile tesbit edilir. Bu nizamname kanunun neşri tarihinden itibaren 6 ay içinde mer’iyete konur.” kuralı yer almaktadır.
6551 sayılı Kanun’un 2. maddesine dayanılarak yürürlüğe konulan 14.08.1987 tarih ve 87/12028 sayılı Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün “Satıcı, Depolayıcı ve Tüketicilerin Gruplandırılması” başlıklı 83. maddesinde, birinci grup satıcıların; perakende satıcılar, kuyucular ve az miktarda patlayıcı madde kullananlar olduğu, 93. maddesinde; birinci gruptaki perakende satıcıların, sadece av barutu, her türlü av kapsülü, boş kovan ve dolu fişek gibi av malzemesiyle oyun ve eğlence aracı olan patlayıcı maddeleri satmaya yetkili oldukları, dükkanlarında bulundurabilecekleri çeşitli patlayıcı maddeleri, içleri uygun bir malzemeyle ateşe dayanıklı hale getirilmiş, üzerinde etiketi bulunan, çelikten yapılmış, özel kasa, sandık ya da dolaplar içinde saklamak ve yangın çıkması halinde, bu patlayıcı maddeleri derhal uzak ve güvenli bir yere taşımak zorunda oldukları, “Satış İzin Belgesi” başlıklı 113. maddesinde; Tüzük kapsamına giren patlayıcı maddeleri toptan ve/veya perakende olarak satmak isteyenlerin, bir dilekçeyle başvurarak satışın yapılacağı il valiliğinden satış izin belgesi almak zorunda oldukları, … satış izin belgelerinin, başvuru ve eki belgeleri tamamlayan ve durumu uygun görülenlere valiliklerce 1-3 yıl süreli olarak verileceği ve aynı sürelerle yenilenebileceği, 114. maddesinde ise; satış izin belgesi verilebilmesi için, yapılacak soruşturma sonunda, ilgilinin, durumunun güvenlik yönünden uygun olduğunun belirlenmesi gerektiği, hükmüne yer verilmiştir.
10.08.2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinde; “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerleri aşağıda belirtilen şartları taşımak zorundadır: a) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirlerin alınmış olması, … h) Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri; patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı maddelerin üretildiği, satıldığı ve depolandığı işyerleri; otuz kişiden fazla çalışanın bulunduğu her türlü işyerleri, ana giriş kapıları dışında cadde ve sokağa doğrudan bağlantısı olmayan ve birden fazla işyerinin bir arada bulunduğu iş hanı, çarşı ve benzeri işyerlerinde yangına karşı gerekli önlemlerinin alındığını gösteren itfaiye raporunun alınması, diğer işyerlerinde ise yangına karşı gerekli tedbirlerin alınmış olması,” düzenlemesine yer verilmiştir.
19.12.2007 tarih ve 26735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin “Patlayıcı Maddeler” başlıklı 104. maddesinde ise; “
1- Bu Yönetmeliğe göre patlayıcı maddeler; sürtme, darbe ve ısı etkisi altında başka bir maddenin katılmasına gerek olmadan hızla reaksiyona giren ve çevreye zarar veren maddelerdir.
2- Kolay yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddeler ile benzeri maddelerin depo ve satış yerleri altında, üstünde ve bitişiğinde, oteller, eğlence yerleri ve kahvehaneler gibi topluma açık yerler bulunamaz.
3- Av malzemesi satan işyerlerinin, müstakil ve tercihen tek katlı binada bulunması ve başka bir işyeri veya mesken ile kapısının veya bağlantı penceresinin olmaması gerekir.
4- (Değişik: 10/8/2009-2009/15316 K.) Katları farklı amaçlarla kullanılan çok katlı binalarda veya pasajlarda av malzemesi satılabilmesi için; satış yerinin zemin katında olması, sokaktan doğrudan girişinin bulunması, binanın diğer bölümleri ile bağlantısının bulunmaması ve duvarları yangına en az 180 dakika dayanıklı olması şarttır.
5- Av barutu ve malzemesi satış yerlerinin içi uygun bir malzeme ile ateşe dayanıklı hâle getirilir. Özel kasa ve çelik dolaplar; arabalı sistemde, bir kişinin kolayca yerini değiştirebileceği ve yangın hâlinde ortamdan çıkarıp güvenlikli bir yere taşıyabileceği şekilde yapılır. Binalardaki giriş ve çıkış kapılarının, pencerelerin, panjurların ve havalandırma kanallarının kapaklarının basınç karşısında dışarıya doğru açılması ve tehlike anında bina içinde bulunanların kolayca kaçabilmelerini sağlayacak biçimde yapılması şarttır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının … İli … İlçesi … Mahallesi…Bulvarı No:…adresinde bulunan, mülkiyeti kendisine ait işyerinde 87/12028 sayılı Tüzük kapsamında 2000 yılından itibaren av malzemesi ve av barutu perakende satış bayiliği faaliyetini yürüttüğü, “1. Grup Perakende Patlayıcı Madde Satın Alma ve Satış İzin Belgesi”nin bulunduğu ve bu izin belgesinin en son 26.09.2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere üçer yıllık dönemler halinde aralıksız olarak yenilendiği, davacı tarafından süresi sona eren izin belgesinin yenilenmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine idarece anılan Tüzüğün 113. ve 114. maddesi kapsamında mahallinde yapılan inceleme sonucunda; öncelikle iş yerinin 75 metrekare, tek katlı ve betonarme olduğu, patlayıcı maddelerin tekerlekli kasa içerisinde saklandığı, yeterli sayıda kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazının mevcut olduğu, bununla birlikte işyerinin giriş kapısına göre sol kısmında işyeri ile bitişik olarak kahvehane ve tost büfesinin bulunduğu, üst katında ise internet kafe/oyun salonu olarak faaliyette bulunan diğer bir işyerinin bulunduğunun tespit edilmesi üzerine bu durumun Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 104/2 maddesinde yer alan: “Kolay yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddeler ile benzeri maddelerin depo ve satış yerleri altında, üstünde ve bitişiğinde, oteller, eğlence yerleri ve kahvehaneler gibi topluma açık yerler bulunamaz.” kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davacının izin belgesi yenileme talebinin reddedildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 87/12028 sayılı Tüzüğün 113 ve 114. maddeleri uyarınca “1. Grup Perakende Patlayıcı Madde Satın Alma ve Satış İzin Belgesi” verilmesi ve yenilenmesi sırasında yapılacak güvenlik araştırmasında, işyerinin yangın güvenliği açısından Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 104. maddesi kapsamında uygunluğunun belirlenmesi gerektiği, anılan Yönetmelik hükmünün işleme esas alınan ikinci fıkrasında patlayıcı maddeler ile benzeri maddelerin depo ve satış yerleri altında, üstünde ve bitişiğinde topluma açık yerlerin bulunamayacağının düzenlendiği, bu fıkra ile mevcut bir patlayıcı madde satış dükkanının altında, üstünde ve bitişiğinde maddede sayılan topluma açık yerlerin açılmasının yasaklandığı, diğer bir anlatımla patlayıcı madde satışı yapılan iş yeri topluma açık yerlerden daha önce açılmışsa bu fıkra kapsamında faaliyetinin engellenemeyeceği, aksi durumun kabulü halinde daha sonra açılan madde kapsamında yer alan topluma açık her faaliyetin patlayıcı madde satış faaliyetine engel olacağı, bu durumun da Anayasa ile güvence altına alınan teşebbüs hürriyeti ve mülkiyet hakkı ile bağdaşmayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından mülkiyeti kendisine ait iş yerinde 2000 yılından itibaren av malzemesi ve av barutu perakende satış bayiliği yapıldığı, buna karşın, işyerinin bitişiğinde ve üstünde olduğu tespit edilen tost büfesi ve internet kafe/oyun salonu ve kahvehanenin dosyada mevcut işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına göre anılan işyerlerinin sırasıyla 2005, 2007 ve 2012 yıllarında açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mülkiyeti kendisine ait işyerinde 2000 yılından bu yana av malzemesi ve av barutu perakende satış bayiliği faaliyetini yürüten davacının, ticari faaliyetinin devamı için gerekli olan “1. Grup Perakende Patlayıcı Madde Satın Alma ve Satış İzin Belgesi”nin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun sonraki tarihlerde bitişiğinde ve üstünde topluma açık yerler açıldığından bahisle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlem Anayasa ile güvence altına alınan teşebbüs hürriyeti ve mülkiyet hakkı ile bağdaşmadığından tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Sonuç olarak; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; Yönetmeliğin 104. maddesinin 3, 4 ve 5. fıkralarında da patlayıcı madde/av malzemesi satışı yapılacak işyerleri ile ilgili olarak sahip olunması gerekli fiziki standartların belirlendiği görülmüş olup, Mahkeme tarafından bozma kararına uyulması halinde verilecek karar üzerine idarece yeniden işlem tesis edilirken, davacıya ait işyerinin bu standartlara uygun olup olmadığı yönünden de inceleme yapılması gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.