Danıştay Kararı 15. Daire 2016/268 E. 2017/2343 K. 09.05.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/268 E.  ,  2017/2343 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/268
Karar No : 2017/2343

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :

İstemin Özeti : Davacıların murislerinin 03.06.2006 tarihinde ……. plaka sayılı araçla seyir halindeyken Solhan Bingöl Karayolunun 5. km’sinde meydana gelen trafik kazasında vefat etmelerinde yol yapım çalışmaları nedeniyle gerekli düzenleme, tedbir ve işaretlemeleri yapmayan davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen davacılardan müteveffa eşi ile çocukları için 100,00.-TL olmak üzere toplam 400,00.-TL (dava ıslah edilmek suretiyle 141.357,64.-TL), eşi…. için 30.000,00.-TL manevi, çocukları …… her biri için ayrı ayrı 5.000,00.-TL manevi, olmak üzere toplam 45.000,00.-TL manevi zararın, kaza tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda; … 2. İdare Mahkemesi’nce; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan ve olay mahalli yerleşim yeri dışı aydınlatma bulunmayan devlet karayolunda; zemindeki gevşek malzemenin varlığını belirtecek şekilde vasıta sürücülerinin gündüz ve gece kolay görebilecekleri ve tedbir alabilecekleri şekilde olay mahalllinin gerisinde ve kaza mahallinde işaretleme yapmayan, bu hali ile trafiğin seyir güvenliğini tehlikeye düşüren davalı kurumun olayın oluşumunda asli ve tamamen kusurlu olduğu, sürücü …… idaresinde otomobil ile yerleşim yeri dışı aydınlatma bulunmayan mahalde seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, her hangi bir işaretleme ile belirtilmemiş zemindeki gevşek malzemeden kaynaklı direksiyon hakimiyetini kaybederek sağa savrulması ve sağdan yol dışı kalıp takla atarak son konumunu almak ile neticelenen kazada, olay mahalli yol özellikleri ve araca ait izler dikkate alındığında atfı kabil kusuru bulunmadığı şeklinde görüş bildiren 17.03.2015 tarihli raporu hükme esas alınarak davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile toplam 141.357,64.-TL maddi ve 45.000,00.-TL manevi zararın davanın açıldığı tarih olan 07.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacılara ödenmesi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ve davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine, … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.