Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2418 E. 2018/7920 K. 27.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/2418 E.  ,  2018/7920 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2418
Karar No : 2018/7920

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Davacı tarafından her ne kadar Zarar Tespit Komisyonu’na bir başvuru yapılsa da davacının talebinin genel hükümler kapsamında olduğu, olayın meydana geliş şekli gözönünde tutulduğunda olayın terörle mücadele kapsamında ancak güvenlik güçlerinin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk hallerinin önce süre sonra da esastan değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının kızı … nın 19/01/2005 tarihinde Cudi dağı yakınlarında … örgüt üyesi sanılarak güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi sonucu uğranılan manevi zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu’nun 25/02/2014 tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dosya kapsamındaki belgelerden, öldürülen … annesi … ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurusu neticesinde 02.07.2013 tarihli karar gereğince tazminat ödendiği anlaşıldığından, davacıya aynı olaya ilişkin ödeme yapılamayacağından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından adı geçen mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125. maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru, hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kızı … nın 19/01/2005 tarihinde Cudi dağı yakınlarında … örgüt üyesi sanılarak güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi sonucu uğranılan manevi zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu’nun 25/02/2014 tarih ve … sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine; kararın hukuka aykırı olduğu, … ve beraberindekilerin yasa dışı örgüt mensubu sanılarak güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü, bu olaya ilişkin olarak davacının eski eşi ve diğerleri tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (Başvuru No:…) müracaatta bulunulduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince; 02.07.2013 tarihinde başvuranların her birine 65.000 AVRO manevi tazminata hükmedildiği, ödemenin sadece mahkemeye başvuran anneye yapıldığı, davacının da manevi tazminat talep hakkının olduğu ve ceza zamanaşımının da dikkate alınarak meydana gelen ölüm nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmin edilmesi gerektiği iddialarıyla Zarar Tespit Komisyonu kararının iptali istenildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 06.02.2014 tarihinde davalı Zarar Tespit Komisyonu’na yaptığı başvuru ve açmış olduğu iptal davası dilekçelerinde davacının 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında bir talebinin bulunmadığı, davacının taleplerinin genel hükümler kapsamında olduğu görülmektedir.
Bu durumda davacının başvurusunun ve dava dilekçesinin genel hükümler kapsamında değerlendirilmesi gerekirken 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek ilgili kanun gereği başvurunun reddi hakkındaki komisyon kararı ve mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.