Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2170 E. 2016/6095 K. 14.12.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/2170 E.  ,  2016/6095 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2170
Karar No : 2016/6095

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti :…. İdare Mahkemesi’nin… tarih ve E:….; K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararının temyiz edilmesi üzerine posta giderinin süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle anılan Mahkemece verilen … tarih ve E:…, K:…, T: … sayılı temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararın, posta giderinin süresinde yatırıldığı, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin karar kaldırılarak, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü;
Posta giderinin süresinde yatırıldığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesinin temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin E:…., K:.., T: … sayılı kararının kaldırılarak, … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…; K:… sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesine geçildi:
Dava; … İli, … İlçesi, …Köyü’nde ikamet etmekte iken meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını belirten davacının, 5233 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; … Köyü’nün terör nedeniyle boşalan ya da boşaltılan yerlerden olmadığı, kişisel güvenlik kaygıları sonucu yaşadığı köyü terk edenlerin uğradıkları zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanmasına olanak bulunmadığından ve davacının hayvanlarının kaçırılması nedeniyle uğradığı zararına ilişkin iddialarının ayrı bir dosya halinde araştırılıp incelenmesinden sonra, davacıya tazminat ödenmesine karar verildiği görüldüğünden, davacının, 5233 sayılı Kanun kapsamında terör nedeniyle uğradığı zararların tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, …. Köyü’nün terör eylemleri nedeniyle boşaldığı, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
5233 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinin değerlendirilmesinden; “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” sonucunda bir yerleşim yerinin tamamen boşalmış/boşaltılmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamayan kişilerce uğranılan maddi zararın, sözü edilen Kanun hükümlerine göre idarece sulh yoluyla ödenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, bir yerleşim yerinin güvenlik nedeniyle idarece veya güvenlik kaygısıyla o yerleşim yerinde yaşayan halk tarafından “tamamen” boşaltılmış/boşalmış olması halinde, yerleşim yerinin boşaltılmasından/boşalmasından yerleşim yerine dönüşün başladığı tarihe kadar Kanunda tek tek sayılmak suretiyle belirlenen maddi zararın idarece karşılanması mümkündür. Dolayısıyla, güvenlik kaygısına dayanılarak bir yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan maddi zararın idarece ödenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması, o yerleşim yerinde güvenli bir şekilde yaşayabilme olanağını sağlayan asgari güvenlik şartlarının yerine getirilmiş olduğunun nesnel bir göstergesidir. Güvenlik kaygısının yerleşim yerinde sürekli yaşayan kişilere ve sözü edilen kaygı nedeniyle aynı yerleşim yerini terk eden kişilere göre değişmemesi gerekmektedir. Bu itibarla, bir yerleşim yerinde asgari güvenlik düzeyinin gerçekleştirilmiş olmasına ve bu yerde köy korucuları ile bunların aileleri dışındaki diğer köy halkının yaşamasına karşın, yerleşim yerinde yaşayan kişilerin bir kısmının, yerleşim yerini terk etmeleri sonucunda uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın, güvenlik kaygısından kaynaklandığından bahisle 5233 sayılı Kanun hükümlerine göre idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bunun yanında, 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinden anlaşıldığı üzere, terör olaylarına bağlı olarak güvenlik kaygıları nedeniyle (örneğin bu sebeple yerleşim yerinin terk edilmesi vb.) mal varlığına ulaşılamamadan kaynaklanan zararların da tazmini öngörülmektedir. Bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Aksi bir değerlendirme, her bir davacının öznel durumundan kaynaklı olarak ileri sürdüğü hususların irdelenmemesi anlamına gelir ki, bu durum Anayasa’da öngörülen adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil eder.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının…. Köyü’nün terör nedeniyle boşalan ya da boşaltılan yerlerden olmadığına ilişkin gerekçesi incelenecek olursa;
Dosyanın ve Dairemizin E:2016/2171 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden;
…. Köyü Muhtarı, köy halkından bir kişi ve üç jandarma görevlisi tarafından imzalanan 17/01/2012 tarihli tutanakta, 1980 yılından günümüze kadar komutanlık kayıtlarında … Köyü halkının idare tarafından boşaltıldığı veya geri çağrıldığı hususunda herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, … Köyü Muhtarı ve köy halkından M.İ.nin beyanlarından köy halkının kendi rızası ile 1990 yılında köyü tamamen boşalttıkları ve 1992 yılında yine kendi rızaları ve imkanları ile köye dönüş yaptıkları, …Köyü’nde GKK sisteminin 1987 yılında getirildiği, GKK olan kişi ve ailelerin 6 hane ve 25 kişi olduğu ancak 1988 yılında GKK sisteminin kaldırıldığı, 2002 yılında …Köyü’ne 500 metre mesafede 2. Komando Tabur Komutanlığının kurulduğu, komando taburunun kurulmasından önce aynı yerde 1984 yılından beri jandarma karakolunun konuşlu olduğu, köyde GKK olan kişi ve hane sayısının kalmadığı, 1992 yılında köye dönüş olduktan sonra GKK sisteminin tekrar başlatılmadığı, halen köyde 10 hane ve 32 kişinin yaşadığı belirtilmektedir.
….Köyü nüfusunun 1980, 1985, 1990, 1997, 2000 yıllarında sırasıyla; 94, 116, 16, 83 ve 44 olduğu, 1984-1989-1994-1999-2004-2009 yıllarında köyde muhtarlık seçimlerinin yapıldığı, köy okulunun 1980-1993 yılları arasında açık, 1993-2004 yılları arasında kapalı olduğu, idarece kapalı olma nedeninin öğrenci yetersizliği olduğunun belirtildiği, 1996 yılında… Köylülerine ait koyunlar ve köy çobanının terör örgütünce kaçırıldığı dosyadan anlaşılmaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı ile, … Köyü’nün terör olayları nedeniyle boşalmadığı/boşaltılmadığı, köyün 1990-1992 yılları arasında boşaltılmasının terör olayları nedeni ile olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından temyiz dilekçesine ek olarak sunulan…Kaymakamlığı’nın 22/10/2013 tarih ve 993 sayılı yazısında, İlçe Jandarma Komutanlığının 06/01/2008 tarih ve 10237 sayılı yazısına istinaden Bayırdüzü Köyünün terör eylemleri nedeniyle boşaldığının belirtildiği görülmektedir.
Durum böyle olunca; Mahkemece, … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 06/01/2008 tarih ve 10237 sayılı yazısı istenilmek, köyün 1990-1992 yıllarında boşalma nedeni ve köyde meydana gelen terör olayları araştırılmak suretiyle Bayırdüzü Köyü’nün terör olayları veya terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle idarece veya köy halkı tarafından tamamen boşalıp/boşaltılıp boşalmadığı/boşaltılmadığı hususu açık ve net olarak ortaya konulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:…sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.