Danıştay Kararı 15. Daire 2016/2129 E. 2016/5325 K. 10.11.2016 T.

15. Daire         2016/2129 E.  ,  2016/5325 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2129
Karar No : 2016/5325

Temyiz Eden (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili:

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E…; K:… sayılı kararının, vekalet ücreti yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Düşüncesi: Mahkeme kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıların 27.09.2015 tarihinde doğum için gittikleri ….. Devlet Hastanesi’nde Doktor tarafından ilgilenilmeyerek doğum için bekletildiği ve bu sebeple çocuklarının engelli doğduğundan bahisle idarenin hizmet kusurundan kaynaklı olarak …. için … TL manevi, anne …. ve baba….için …’er TL manevi ve … TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince; davacılar tarafından bakılan dava ile aynı istemle Mahkeme kayıtlarına 23.05.2014 tarihinde giren dilekçe ile E:… esasına kayden dava açıldığı, bu davada Mahkemelerince 19.06.2014 tarihinde K:… sayılı kararla davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği, bu kararın temyizi sonucu Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 15.04.2015 tarih ve E:2014/6622, K:2015/2152 sayılı kararıyla davada süreaşımı bulunmadığından Mahkeme kararının bozularak, dosyanın Mahkemelerine gönderildiği anlaşıldığından, tarafları konusu ve sebebi aynı olan ve sonradan açılan bu davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle derdestlik nedeniyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan Mahkeme kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderlerinin ve bu giderlerin hangi tarafa yükletildiğinin belirtilmesi gerektiği, aynı Kanunun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yargılama Giderleri’ başlıklı 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
02.11.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14/1. maddesinde ise; tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edileceği düzenlenmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun ‘Avukatlık Ücreti’ başlıklı 164. maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ” Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret ” başlıklı 7. maddesinin 2. Fıkrasında ” Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemesine yer verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda; Mahkemece davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verildiği, Tarifenin 7. maddesinin 2. fıkrasında da davanın dinlenebilmesi için gerekli olan dava şartının yokluğu halinde verilen davanın reddine ilişkin kararlarda davanın görüldüğü Mahkemeye göre düzenlemedeki miktarları geçmemek üzere vekalet ücretine hükmedileceğinin düzenlendiği, dosya kapsamında da davalı idarece, davanın avukat aracılığıyla takip edildiği ve savunmanın avukat aracılığıyla süresinde verildiği dolayısıyla hukuki yardımın karşılığı olan avukatlık ücretine hak kazanayacağından; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare vekili için vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuka uyarlık bulunmadığı sonuca varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.