Danıştay Kararı 15. Daire 2016/1923 E. 2016/3812 K. 26.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/1923 E.  ,  2016/3812 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1923
Karar No : 2016/3812

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
Diğer Davalı :
Vekili :

İstemin Özeti :…İdare Mahkemesi’nin …günlü, …sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : tarafından mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. ve davacı tarafça savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :2918 sayılı Yasa uyarınca, uyuşmazlığın çözümü İdari Yargı’nın görevinde olduğundan, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı tarafından, şirketleri tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında korumalı olan…….’ne ait …plakalı yol süpürme aracının 24.12.2013 tarihinde …ili, sahil yolunda kaldırım temizliği yaptığı sırada kaldırımın çökmesi nedeniyle oluşan çukura düşmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 71.200,00 TL zararın ödenmesi istemiyle açılmıştır.
…İdare Mahkemesi’nce; 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesi uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Konunun açıklığa kavuşturulabilmesi için öncelikle ilgili mevzuatın ayrıntılı olarak ele alınıp incelenmesi gerekmektedir:
6001 sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a göre, kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli bir kamu kuruluşu olan , karayollarını yapmak, yaptırmak, emniyetle kullanılmasını sağlamak, karayollarını onarmak, işletmek, işlettirmekle görevli ve yetkili bulunmaktadır. ‘nce karayolu yapım, bakım ve işletilmesi şeklindeki kamu hizmetinin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre yürütüleceği; anılan Genel Müdürlüğün idari işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıkların da Anayasanın 125. maddesi ve 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik de, ‘nün yol yapım ve bakım hizmetinin yürütülmesiyle ilgili hukuki sorumluluğu hususunda yeni bir düzenleme içermemekte; yargı yolunu değiştirmemektedir.
2918 sayılı Kanun’un 19.1.2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile değişik “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun hükmünde, “bu kanundan doğan sorumluluk davaları” ifadesiyle 2918 sayılı Kanunda yer alan hukuki sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağı davalarla sınırlı biçimde görevli yargı yerinin belirlendiği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, görevli yargı yeri belirlenirken, söz konusu Kanunda motorlu taşıt araçlarının verdiği zararlarla sınırlı biçimde düzenlenen sorumluluk kurallarının, dava konusu uyuşmazlığa uygulanıp uygulanmayacağının saptanması gerekir.
Karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik güvenliğini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm önlemleri belirlemek amacını taşıyan 2918 sayılı Kanun, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yanında ‘nün de trafik güvenliği yönünden görev ve yetkilerini sayma yoluyla belirlemiştir. Ancak Kanunda, diğer kamu idarelerinin ve bu arada ‘nün, trafik düzeni ve trafik güvenliği ile ilgili olarak üstlendikleri kamu hizmetlerinden dolayı hukuki sorumlulukları düzenlenmiş değildir.
2918 sayılı Kanun’un hukuki sorumluluk ve sigorta başlıklı sekizinci kısmında; araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu; bir başka deyişle motorlu araçların karıştığı trafik kazaları sonucu ortaya çıkan zarar nedeniyle araç sahiplerinin ve işletenlerin hukuki sorumluluğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Kanun’un hukuki sorumluluğa ilişkin sekizinci kısmında yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde; Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların karıştığı kazalar nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla kamu idareleri ve kuruluşlarına karşı açılacaklar da dahil bütün araç sahibi ve işleticilerine karşı açılan davaların görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girmektedir. Fakat kamu idareleri ve kuruluşlarının, trafik güvenliği ve düzenini sağlamak amacıyla gerek kendi kuruluş kanunları, gerekse 2918 sayılı Karayolları Trafik kanununa göre yürüttükleri hizmetlerin, kamu hizmeti niteliğini taşımaları ve 2918 sayılı Kanunda da görevlendirilen kamu idare ve kuruluşlarının sorumluluklarının ayrıca düzenlenmemiş olması karşısında; trafik düzeni ve güvenliği hizmetlerinden kaynaklandığı öne sürülen zararların tazmini istemiyle, ilgili idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girmektedir.
Sonuç olarak ‘nün kuruluş kanununda belirlenen, 2918 sayılı Kanun’da tekrarlanan görevlerinden, yani; yol yapım, bakım, işletme, trafik güvenliğini sağlama şeklinde yürüttüğü kamu hizmetinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunun idare hukuku ilke ve kurallarına göre belirlenmesi; bu sebeple açılacak tam yargı davalarının da idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, şirketleri tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında korumalı olan Teknik Katı Atık Ticaret Limited Şirketine ait …plakalı yol süpürme aracının 24.12.2013 tarihinde …ili, sahil yolunda kaldırım temizliği yaptığı sırada kaldırımın çökmesi nedeniyle oluşan çukura düştüğü, olay yerinde Trafik Polis Memurları tarafından tutulan tutanak ile kayıt altına alındığı, çukura düşen araçta meydana gelen hasarın onarılması için gerekli malzemelerin tedarik edilerek aracın onarıldığı ve bedelin davacı şirket tarafından ödendiği, akabinde yaşanan kazada davalı idarelerin kusurluğu olduğundan bahisle aracın onarımı için ödenen bedelin tazmini istemiyle davalı idarelere başvurulduğu, ancak yapılan başvuruların reddine dair tesis edilen işlemler neticesinde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle bakılan uyuşmazlık, özel hukuktaki araç işletenin hukuki sorumluluğundan değil, 6001 sayılı Kanun’da karayollarının emniyetle kullanılmalarını sağlayacak şekilde sürekli bakım altında bulundurmak, bakımını yaptırmak, onarmak, onarımını yaptırtmak, işletmek, işlettirmek, temizliğini yapmak, yaptırmak ve trafik güvenliğini sağlamak şeklinde öngörülen görevlerin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği, dolayısıyla yürütülen hizmetlerin kusurlu işletildiği, meydana gelen zararda hizmet kusuru bulunduğu iddiasından kaynaklanmakta olup, buna göre davanın görüm ve çözümü idare mahkemelerine aittir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi’nce uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, görev yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,…İdare Mahkemesi’nin …günlü, …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.