Danıştay Kararı 15. Daire 2016/1895 E. 2018/7892 K. 27.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/1895 E.  ,  2018/7892 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1895
Karar No : 2018/7892

Davacı :
Vekili :
Davalılar : 1-
Vekilleri :
2-
Vekili :
Davanın Özeti : Göz hastalıkları uzman doktoru olan davacı tarafından, 29.12.2015 tarih ve 29577 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen, asıl Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasının “Pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesi yapılır.” şeklindeki ilk cümlesinin, düzenlediği sağlık raporlarının emniyet tarafından reddedildiği, kendisine uzman hekim tarafından bu raporların düzenlenmeyeceğinin ifade edildiği, dava konusu değişiklik ile uzman hekimlerin sürücü olur sağlık raporu düzenleme imkanlarının ortadan kaldırıldığı, bu yetkinin yalnızca pratisyen hekimlere tanındığı, sevk olması halinde ancak muayene edip rapor verebilecekleri, kendisinin pratisyen hekimler gibi muayene etme ve sonuca göre rapor düzenlemesinin, tıp fakültesi diploması ve uzmanlık belgesinin doğal sonucu olduğu, düzenlemenin 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’ne aykırı olduğu, hekimlik mesleğinin icrasına ilişkin sınırlamaların 1219 sayılı Kanunda yer aldığı, alt düzenlemelerle yeni sınırlamalar getirilmesinin çalışma hak ve özgürlüklerini kısıtladığı, uzman hekim olarak kazandığı muayene etme ve rapor düzenleme yetkilerinin kullanılmasına engel olunduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
…’nın Savunmasının Özeti : Önceki düzenlemelerde sürücü olur raporlarının sağlık kurulları tarafından verilmesinin kabul edildiği, bu hususun değiştirilerek kurul yerine tek hekim tarafından da raporların verilebileceğinin düzenlendiği; Bakanlığa intikal eden sağlık raporlarıyla ilgili sahada yaşanan ve trafik güvenliğini tehlikeye sokacak durumların ortaya çıkması nedeniyle ilk muayenenin pratisyen hekimlerce yapılması, Yönetmeliğin 4. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan durumlardan bir veya birkaçının tespit edilmesi durumunda kişinin sağlık problemine göre uzman tabip muayenesi istenerek diğer muayeneler yönünden sürücü belgesi alabilir kararı yazılarak ilgili uzman tabip/tabiplere yönlendirilmesi gerektiğinin Yönetmelikte açıkça yeniden düzenlendiği; yapılan değişikliğin muayene işlemini basamaklandırmaktan ibaret olduğu; kişilerin öncelikle özelde veya aile sağlığı merkezlerinde çalışan pratisyen tabip veya uzman tabibe (aile hekimi) başvurarak beyan formunu dolduracakları, pratisyen tabibin de beyan formunda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak muayenesini yapacağı ve sürücülüğe engel bir durumu ve Yönetmeliğin 4. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan durumların biri yok ise, sürücü olabilir raporunu tanzim ederek kişiye teslim edeceği; ülkemizde uzman hekim sayısının az olması ve daha çok ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında görev yapması sebebiyle ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki yığılmaların önüne geçilmesinin sağlanacağı; branş uzmanlarının katılımıyla yapılan toplantılar neticesinde dava konusu Yönetmeliğin hazırlandığı; 1219 sayılı Kanunda rapor düzenlenmesi için mutlak surette uzman tabip olmanın şart koşulmadığı, genel olarak tabiplerin bu hususta yetkili kılındığı; kamu yararı gözetilerek düzenleme yapıldığı, hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
…’nın Savunmasının Özeti : Yönetmelikte yapılan değişikliğin, Bakanlıkları ve nca, ilgili branş uzmanlarının katılımıyla yapılan toplantılar neticesinde hazırlandığı, 2918 sayılı Kanunun 41. maddesi kapsamında ile ortaklaşa hazırlanan Yönetmelikte raporun hangi tabipler tarafından düzenleneceği, düzenlenme aşamaları gibi hususların ayrıntılı olarak tanımlandığı, dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Dava konusu düzenlemenin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 29.12.2015 gün ve 29577 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şarkları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2’nci maddesiyle değiştirilen asıl Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının “Pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesi yapılır.” cümlesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 41’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde; sürücü belgesi alacakların İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenen sağlık şartlarını taşımalarının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Sözü edilen hükme istinaden, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasları belirlemek amacıyla Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik, ve İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak 26.9.2006 gün ve 26301 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
29.12.2015 gün ve 29577 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girerek değişen Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında; sürücü ve sürücü adaylarının muayenelerinin; na ve üniversitelere bağlı sağlık tesisleri, aile sağlığı merkezleri ve nca ruhsatlandırılan özel sağlık kuruluşlarında görevli tabip veya uzman tabip tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı ve sağlık raporu düzenleneceği, 2’nci fıkrasında; tabip tarafından, sürücü adayında; yapılacak genel değerlendirmeye yer verilmiş, 3’üncü fıkrasında ise, dava konusu birinci cümlesinde pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesinin yapılacağı; devamında bu Yönetmeliğe göre sürücülüğe engel hali olmayanlara muayeneyi yapan tabip tarafından uygun rapor verileceği, yapılan muayene sonucunda, sürücülüğe engel hali tespit edilen veya ikinci fıkrada tanımlanan durumlardan bir veya birkaçının olması veya hakkında karar verilemeyen sürücü/sürücü adayının muayene bulguları ve sevke neden olan uzmanlık muayenesi hariç sürücü belgesi alabileceği sağlık raporunda belirtileceği ve ilgili uzman tabip/tabiplere gönderileceği düzenlenmiştir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 1’inci maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şart olduğu, 8’inci maddesinde; Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haiz olduğu, ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olması gerektiği, 13’üncü maddesinde ise bir şahsın ahvali bedeniye ve akliyesi hakkında rapor tanzimine munhasıran bu kanunla icrayı sanata salahiyeti olan tabiplerin mezun olduğu, Türkiye’de icrayı sanat salahiyetini haiz olmıyan tabiplerin raporlarının muteber olamayacağı, hükmü yer almaktadır.
Bu durumda sürücüler ve sürücü adaylarının genel sağlık muayenesi uzman veya pratisyen, herhangi bir sınırlama olmaksızın, tıp fakültesi diplomasını haiz 1219 sayılı Kanuna göre yetkili her hekim tarafından yapılabiliyor iken; ilk muayeneyi yapma yetkisini yalnızca pratisyen hekime veren, uzman hekimlerin anılan Kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanmasını engelleyen dava konusu Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının 1’inci cümlesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle; 29.12.2015 gün ve 29577 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şarkları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2’nci maddesiyle değiştirilen asıl Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının “Pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesi yapılır.” cümlesinin iptali yönünde karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenilip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü;
Dava, 29.12.2015 tarih ve 29577 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen, asıl Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasının “Pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesi yapılır.” şeklindeki ilk cümlesinin, davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sürücü adaylarında aranacak şartlar” başlıklı 41. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; sürücü belgesi alacakların İçişleri ve Sağlık bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenen sağlık şartlarını taşımalarının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Anılan hükme istinaden, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasları belirlemek amacıyla Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik, ve Bakanlığı tarafından hazırlanarak 26.09.2006 tarih ve 26301 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin dava konusu değişiklikten önceki 4. maddesinin 1. fıkrasında; sürücü adaylarının genel sağlık muayenelerinin pratisyen tabip veya uzman tabip tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı düzenlenerek, 2. fıkrasında; tabip tarafından, sürücü adayında; yapılacak genel değerlendirmeye yer verilmiş, 3. fıkrasında ise tabip tarafından, bu Yönetmelikte belirtilen kriterlere göre sürücülüğe engel hali olmayanlara muayeneyi yapan tabip tarafından uygun rapor verileceği, bu Yönetmeliğe göre sürücülüğe engel hali tespit edilen veya hakkında karar verilemeyen sürücü adayı ilgili uzman tabip/tabiplere gönderilerek ilgili uzman muayenesi isteneceği ve verilecek rapor doğrultusunda işlem yapılacağı kuralına yer verilmişti.
Özetle; hekim tarafından sürücü adayının, Yönetmelikte belirtilen hususlar dikkate alınarak genel muayenesi yapılmakta, tereddüt halinde uzman hekime sevk edilerek, bu basamakların ardından sağlık raporu aşaması tamamlanabilmekteydi.
29.12.2015 tarih ve 29577 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle, Yönetmeliğin 4. maddesinin, 1. fıkrasında, sürücü ve sürücü adaylarının muayenelerinin na ve üniversitelere bağlı sağlık tesisleri, aile sağlığı merkezleri ve nca ruhsatlandırılan özel sağlık kuruluşlarında görevli tabip veya uzman tabip tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacağı ve sağlık raporu düzenleneceği; 2. fıkrasında, tabip tarafından, sürücü veya sürücü adayında yapılacak genel değerlendirme; 3. fıkrasının dava konusu birinci cümlesinde ise pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesinin yapılacağı, devamında bu Yönetmeliğe göre sürücülüğe engel hali olmayanlara muayeneyi yapan tabip tarafından uygun rapor verileceği, yapılan muayene sonucunda, sürücülüğe engel hali tespit edilen veya ikinci fıkrada tanımlanan durumlardan bir veya birkaçının olması veya hakkında karar verilemeyen sürücü/sürücü adayının muayene bulguları ve sevke neden olan uzmanlık muayenesi hariç sürücü belgesi alabileceğinin sağlık raporunda belirtileceği ve ilgili uzman tabip/tabiplere gönderileceği düzenlenmiştir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 1. maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmanın şart olduğu, 8. maddesinde; Türkiye’de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanların umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haiz olduğu, ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olması gerektiği, 13. maddesinde ise bir şahsın ahvali bedeniye ve akliyesi hakkında rapor tanzimine munhasıran bu kanunla icrayı sanata salahiyeti olan tabiplerin mezun olduğu, Türkiye’de icrayı sanat salahiyetini haiz olmıyan tabiplerin raporlarının muteber olamayacağı hükmü yer almaktadır.
Bu durumda sürücüler ve sürücü adaylarının genel sağlık muayenesi uzman veya pratisyen, herhangi bir sınırlama olmaksızın, tıp fakültesi diplomasını haiz 1219 sayılı Kanuna göre yetkili her hekim tarafından yapılabiliyor iken ilk muayeneyi yapma yetkisini yalnızca pratisyen hekime veren, uzman hekimlerin anılan Kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanmasını engelleyen dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ayrıca sınırlama içeren dava konusu cümlenin; anılan 4. madde bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 1. ve 2. fıkralarında ‘tabip’ terimi kullanılması hasebiyle çelişki doğurduğu ve Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrası ile getirilen düzenlemede, sürücü ve sürücü adaylarının muayenelerinin yapılması ve sağlık raporu düzenlenmesine ilişkin yetkinin hangi tabip tarafından kullanılacağı hususunda da herhangi bir açıklığın bulunmadığı görülmekte olup, sürücüler ve sürücü adaylarının genel sağlık muayenesinin (uzman veya pratisyen) hangi hekim tarafından yapılacağına ilişkin belirsizlik yaratan ve Yönetmeliğin önceki halinde bulunmayan, hangi sebepler ile getirildiği de makul gerekçelerle açıklanamayan dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 29.12.2015 tarih ve 29577 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şarkları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen asıl Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasının “Pratisyen tabip tarafından, sürücü/sürücü adayının genel sağlık durumuna ilişkin yazılı beyanı alınarak ikinci fıkrada tanımlanan durumlarının olup olmadığı yönünde ilk muayenesi yapılır.” şeklindeki ilk cümlesinin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.