Danıştay Kararı 15. Daire 2016/1886 E. 2016/2092 K. 28.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/1886 E.  ,  2016/2092 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1886
Karar No : 2016/2092

Temyiz Eden (Davacılar):
Vekili :
Karşı Taraf (Davalılar) :
Vekili :

İstemin Özeti: Davacılar tarafından, davacı ‘ın………… Devlet Hastanesinde, 21.11.2012 tarihinde yapılan bel fıtığı ameliyat sonrasında yatalak olmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 150.000,00-TL maddi(fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) ve 700.000,00-TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan dava neticesinde, Mahkeme tarafından, davacılardan ………….’ın,………………………. Devlet Hastanesinde 21.11.2012 tarihinde yapılan ameliyat sonrasında yatalak olduğu ve bunda idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle maddi manevi tazminat istemiyle 30.06.2014 tarihinde idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine 100.000,00-TL maddi ve 500.000,00-TL manevi zararın tazmini istemiyle … 2. İdare Mahkemesi’nin… sayılı dosyasında açılan davada, … tarih ve … sayılı kararla davanın ‘süre aşımı yönünden reddine’ karar verildiği ve bu kararın Danıştay nezdinde temyiz edildiği, dolayısıyla davacıların, ameliyat nedeniyle zarara uğradıkları iddiasıyla açtıkları davanın derdest olduğu, sonrasında, davacının özür durumunun arttığından bahisle, 15.07.2015 tarihinde davalı idarelerden ‘na 150.000,00-TL maddi ve 700.000,00-TL manevi zararın tazmini istemiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun zımmen reddi üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı, bakılan davanın, … 2. İdare Mahkemesi’nce , süre yönünden reddedilen davadan konu olarak farklılık arz etmediği, özür oranının artan kısmı nedeniyle oluşan ilave zararın tazmini isteminden ibaret olmadığı, olay nedeniyle oluştuğu iddia edilen maddi ve manevi tüm zararın tazminine yönelik olduğu, dolayısıyla, … 2. İdare Mahkemesi’nde görülen ve Danıştay nezdinde temyiz aşamasında olan uyuşmazlığın konusuyla bakılan davanın konusunun aynı maddi olaya dayanan tüm zararın tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan derdest bir davanın bulunması nedeniyle iş bu davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddi yönünde verilen kararın davacılar tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti :Temyiz isteminin reddi Mehkeme kararını onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakiminin Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; davacılar tarafından, davacı ‘ın …………………… Devlet Hastanesinde, 21.11.2012 tarihinde yapılan bel fıtığı ameliyat sonrasında yatalak olmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle 150.000,00-TL maddi(fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) ve 700.000,00-TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini isteminden oluşmakta olup, Mahkeme tarafından davanın incelenmeksizin reddi yönünde verilen kararında hasım mevkine tıbbi uygulamayı yapan hekimin de alındığı, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından idari yargı yerlerinde açılan tam yargı davalarında, husumetin kamu idarelerine yöneltilmesi gerekmekte olup, idari yargı yerlerinde istisnai durumlar hariç olmak üzere gerçek kişiler aleyhine açılan davaların görülmesine olanak bulunmadığı, böyle bir durumda, zarar gören kişilerin, idarenin personeline karşı değil, onları çalıştıran idareye karşı dava açmaları gerektiği, gerçek kişi hasım gösterilerek açılan davalarda, gerçek kişinin hasım mevkiinden çıkarılarak onun yerine, mahkemece tespit edilen idarenin davalı konumuna alınması gerekmekle birlikte sadece davacı tarafça temyiz isteminde bulunulduğu görüldüğünden davalı idarenin husumet itirazı ayrıca incelenmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… 3. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.