Danıştay Kararı 15. Daire 2016/1578 E. 2017/2116 K. 27.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/1578 E.  ,  2017/2116 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1578
Karar No : 2017/2116

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket tarafından sigortalanan ………… plakalı aracın ….. Semti mevkkiinde, ….. Cadde ile Saltoğlu Caddesinin kesiştiği noktada yer alan kavşakta trafik ışıklarının arızalı olmasından dolayı kaza yapması sonucu sigortalı araçta maddi hasar oluştuğu ileri sürülerek 9.936,60-TL maddi zararın davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisl ödeme tarihi olan 23.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. 3. İdare Mahkemesince; dosya üzerinde yaptırılan inceleme sonrası hazırlanan ve ışıklı sinyalizasyon sisteminin yapım, bakım ve onarımından sorumlu Belediye Başkanlığının olayda birinci derecede, kazaya karışan her iki vasıta sürücüsü kavşağa yaklaştıklarında hızlarını mevcut koşullara göre ayarlamamakla olayda ikinci derecede kusurlu bulunarak. davalı ‘nın % 75 (yüzme yetmişbeş) nisbetinde, sürücü ……….ın % 10 (yüzde on) nisbetinde, sürücü ……………………..in % 15 (yüzde onbeş) nisbetinde kusurlu bulundukları şeklinde görüş bildiren 03.01.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Anayasanın 125.maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren kurumlardan biri hizmet kusuru olup genel olarak bir kamu hizmetinin kuruluş ve işleyişinde aksaklık ve bozukluk olarak ifade edilmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun bir sonucu olan tam yargı davalarındaki amaç, idarenin bir eylemi ya da işlemi nedeni ile uğranılan zararın giderilmesidir. Bu türden bir uyuşmazlık çözümlenirken kesin ve gerçek bir zarar oluşup oluşmadığı ve bu zararın idari hizmetin eksik ya da kusurlu işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. İlgilisinin, zararın varlığını, nedenleri ve miktarı ile birlikte belgeleyerek ortaya koyması gereği tam yargı davasının ön koşuludur.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından adli yargı yerinde 04.05.2009 tarihinde ‘ne karşı davaya konu kaza neticesinde aracının uğramış olduğu hasar bedelinin tazmini istemiyle 9.936,00 TL bedelle tazminat davası açıldığı, … 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce … tarih, E:…. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı idarece 9.000,00 TL lik kısmın davacıya ödenmesine karar verildiği ve sözkonusu kararın temyizen incelenmesi neticesinde de Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce 04.11.2010 tarih, E:2010/5373, K:2010/9354 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, davacının adli yargı yerinde verilen hüküm sonrası davaya konu kaza nedeniyle aracında meydana gelen hasar bedelini almış olduğu ve tazmini gereken bir zararının kalmadığı, idare mahkemesince tekrar bu zararın davalı idare tarafından tazminine hükmedilmesinin mükerrerliğe yol açarak haksız zenginleşmeye sebebiyet vereceği açık olup, tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda adli yargı yerinde davaya konu zararın tazminine karar verildiğinden ve aynı zarar için yeniden tazminata hükmedilmesi mükerrer ödemeye sebebiyet vereceğinden; davanın kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.