Danıştay Kararı 15. Daire 2016/155 E. 2017/1472 K. 30.03.2017 T.

15. Daire         2016/155 E.  ,  2017/1472 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/155
Karar No : 2017/1472

Temyiz Eden (Davalı):
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı):
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti:Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Düşüncesi: Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının, doğum yaptığı özel hastanece tahsil edilen tedavi giderinin tarafına ödenmesi isteminin cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı 33.345,95 TL tedavi giderinin başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; …. İmam-Hatip Lisesi’nde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan davacının ikiz gebelik nedeniyle doğum iznini kullandığı sırada 32 haftalık erken doğum ağrıları nedeniyle kontrollerini yapmakta olan doktorunun çalıştığı özel polikliniğe başvurduğu, doktoru tarafından burada yapılan kontrolde doğumun başladığının, bebeklerin kilolarının düşük olduğunun, yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir sağlık kuruluşuna acilen gitmesi gerektiğinin, ….. İlinde’da yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan sağlık kuruluşunun bulunmadığının belirtildiği, sevk zincirine hekimin uymadığı, davacı da kendi çabalarıyla……Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni telefonla aradığı, yeni doğan yoğun bakım ünitesinde boş yer olmadığının öğrenilmesi üzerine, …. İlinde bulunan yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan sağlık kuruluşlarının arandığı, …. Hastanesinde boş yer bulunabildiği vakanın da acil olması nedeniyle acil olarak bu hastaneye kaldırılarak sezaryenle doğumun burda gerçekleştirildiği, bebeklerinin dokuz gün anılan hastanenin yoğun bakım ünitesinde kaldığı, oksijene bağlılıkları kalkınca bu kez Emekli Sandığı ile anlaşması bulunan Kadıköy’deki özel bir hastaneye sevk yapıldığı ve bebeklerinin on gün kadar da bu hastanenin yoğun bakımında kaldığı, … Hastanesince tedavi gideri olarak tahsil edilen 33.345,95 TL’nin tarafına ödenmesi talebiyle 04.07.2008 tarihinde yapmış olduğu başvuruya dava açma süresi içinde cevap verilmemesi üzerine gerçekleşen zımni ret işleminin iptali ve tedavi giderinin başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı, 20/11/2014 tarihinde yapılan ara kararı ile doğum olayının gerçekleştiği 25/02/2008 tarihi itibariyle …. İlinde “Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi”nin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hangi hastane bünyesinde faaliyette olduğu hususlarının sorulması sonrasında davalı idarece verilen cevabta; …. İlinde Devlet Hastanesi olarak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde 5 adet ve diğer 5 Özel hastanede ise 14 adet olmak üzere toplam 19 adet yoğun bakım ünitesinin olduğu, bu ünitelerden 14 adetinin 1.basamak, 5 adetinin ise 2.basamak olduğunun belirtildiği, bunun üzerine, 19/02/2015 tarihinde yapılan ara kararı ile davalı idareden ….. Hastanesi’nden doğum olayının gerçekleştiği 25/02/2008 tarihi itibariyle davacının ikiz bebeklerin sağlık durumlarını gösteren tüm bilgi ve belgelerin (boy, kilo, organlarının gelişimi, doğum şekli normal doğum-vd., küvöz hizmetinin ne kadar süre verildiği vs.) gönderilmesinin istenilmesi ile anılan hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin kaçıncı basamak olduğu hususunun sorulması üzerine verilen cevabi yazı ve eki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının tedavisinin yapıldığı…..Hastanesi yoğun bakım ünitesinin 3.basamak olduğu, davacı ile ikiz bebeklerinin tedavilerinin de bu kapsamda yapıldığı, doğum olayının gerçekleştiği 25.02.2008 tarihi itibariyle …. İlinde davacının tedavisinin yapılabileceği 3. basamak sağlık kuruluşu bulunmadığı, “Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği”nin “Acil vakalar” başlıklı 15.maddesinde ise; acil vakalarda, bu yönetmelikte yer alan prosedürlere ve ilgili maddelerde söz konusu edilen işlemlere başvurulmaksızın, hastanın gerekli tedavisinin hastanın bizzat kendisi veya hasta ile ilgili biri tarafından derhal yaptırılacağı; bu muayene ve tedavinin mümkün olduğu takdirde, memurun bağlı olduğu kurum tabibine, olmadığı takdirde hükümet tabibine veya belediye tabibine veya sağlık ocağına mümkün olamadığı takdirde, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine; bu da mümkün olmadığı takdirde, serbest tabibe veya özel sağlık kuruluna başvurulmak suretiyle yaptırılacağı, gerekli işlemlerin sonradan tamamlanacağı yönündeki hükümlere yer verilmiş; “Acil vakalarda” başlıklı 25. maddesinde ise; vakanın acil olması nedeniyle, gerekli başvurma ve yollama işlemleri yaptırılmadan tedavi sağlandığı takdirde, tedavi giderlerinin ödenebilmesi için lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde tamamlanması; bu tedavi, resmi sağlık kurumları veya kuruluşlarına başvurmaya imkan bulunamadan özel sağlık kurumları veya kuruluşlarında yaptırılmışsa, ayrıca, vakaya el koyan ve ilk müdahaleyi yapan tabip tarafından, vakanın acil nitelikte olduğunun ve derhal müdahaleyi gerektirdiğinin raporla belgelendirilmesinin gerektiği; gerekli işlem ve belgeler tamamlanmadan yapılmış olan giderlerin bedelinin, bunların tamamlanmasından sonra, faturalar verilmek suretiyle kurumdan alınacağı yönündeki emredici hükümlere yer verilmiş olduğu, 25.05.2007 tarih ve 26532 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 8 sıra nolu Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nin “Acil Vakalarda Tedavi” başlıklı 3.maddesinde ise; “Yönetmeliğin 15 ve 25 inci maddelerine göre, vakanın acil olması nedeniyle gerekli başvurma ve yollama işlemleri yapılmadan doğrudan sağlık kurum ve kuruluşunca tedavi sağlandığı takdirde, tedavi giderlerinin ödenebilmesi için hastanın taburcu edildiği tarihten itibaren lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde; a) Yurt içinde (resmi tatil günleri hariç) 30 gün, b) Yurt dışında 90 gün içerisinde hazırlanıp ilgili kuruma verilmesi gerektiği, acil hallerin; ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda, olayın meydana gelmesini takip eden 24 saat içinde en yakın sağlık kurum veya kuruluşuna başvurulmasını gerektiren ve ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığında hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar olduğu, acil vakalara ilişkin tedavilerde, sağlık kurumu tarafından verilen hizmetlerin bedelleri Tebliğ eki “Paket İşlem Fiyat Listesi”nde (EK–9) yer alması durumunda bu liste fiyatları, bu fiyat tarifesinde yer almıyorsa Tebliğ eki “Sağlık Kurumları Fiyat Listesi” (EK–8) esas alınarak ödenir. Acil haller dışında Maliye Bakanlığı ile sözleşme imzalamayan sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere ait bedeller ödenmez.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği, yer verilen mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde acil hallerde zorunlu olarak başvurulan özel sağlık kurumlarınca verilen ve doğrudan tedavi hizmetine ilişkin giderlerin tamamının ilgilisine ödeneceği açık olup, ilgili Yasa ve Yönetmelik’te aksi yönde herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda, 2007-8 sıra sayılı Tebliğ’in üçüncü maddesinin son fıkrası hükmünün Anayasa’da yer verilen sosyal hukuk devleti ilkesi ve sosyal güvenlik hakkı ile bağdaşmayacak bir şekilde ilgilisinin zorunlu olarak özel hastaneye ödemek zorunda kaldığı bedelin büyük kısmının üzerinde bırakılması sonucunu doğurur şekilde yorumlanamayacağı, bu durumun üst hukuk normlarına aykırılık teşkil edeceği acil hallerde zorunlu olarak başvurulan özel sağlık kurumlarınca verilen ve doğrudan tedavi hizmetine ilişkin giderlerin tamamının ilgilisine ödeneceği açık olup, Anayasanın 125.maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca, idarelerin hukuka aykırılığı saptanan işlemleri nedeniyle kişilerin uğradığı zararların tazmini hukuki bir zorunluluk olduğundan, davacının hak ettiği 33.345,95-TL tutarının davalı idareye başvuru tarihi olan 04/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, dava konusu işlemin iptali ve bedelin ödenmesi yönünde karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; öğretmen olarak görev yapan davacının ikiz gebeliğinin mevcut olduğu, 25.02.2008 tarihinde ağrılarının başlaması ve suyunun gelmesi üzerine takibini yapan özel poliklinikteki doktoruna başvurduğu, doktorda çocukların düşük kiloda doğacağı için bir süre yoğun bakımda kalmalarının gerekeceğinden yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye yönlendirmek için hastanelerle irtibata geçtiği, ….. Eğitim Araştırma Hastanesinde yer olmadığınının belirtilmesi üzerine vakanın acil olması nedeniyle davacılarca …’daki Özel ……Hasstanesinin arandığı, yer bulunduğunun belirtilmesi üzerine buraya başvurulduğu, 9 gün burdaki yoğun bakımda kalındığı, sonra emekli sandığı ile anlaşması olan başka hastaneye sevk edilip, 10 gün de bu hastanede yoğun bakımda kalındığı, emekli sandığı ile anlaşması olmayan Özel ….Hastanesinde kalınan süre içinde uygulanan tedavilere karşılık 33.000,00-TL fatura edilmesi neticesinde bu bedelin iadesi için idareye başvuru yapıldığı, bu başvurunun zımnen reddi üzerine de dava açıldığı, Mahkeme tarafından, idarenin davacının 04.07.2008 tarihli zarar tazmini başvurusuna 27.07.2008 tarihli … sayılı işlemleriyle bedelin 25.05.2007 tarih 26532 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nde (Sıra No :8) düzenlenen tutarlar üzerinden ödeneceğini, tedaviye ilişkin evrak ve faturalarla başvurulmasının gerektiği hususunun davacıya bildirildiğinin belirtildiği için davanın Tebliğ’deki tutarları aşan bedelin iadesi talebinin reddine, davacının da bu kapsamda evraklarıyla başvuru yapmadığı için zımnen redde yönelik ortada bir işlem olmadığından talebin bu kısmına yönelik ise incelenmeksizin reddine karar verildiği, oysaki Tebliğ’deki tutarlar üzerinden ödeme yapılacağına ilişkin işlemin davacıya yazılı olarak bildirilmediği, davalı idarenin de savunmalarında bunu kabul ettiği, dosya tetkikinden Danıştay 2. Dairesi tarafından 25.09.2012 tarihli ve E:2009/4653 sayılı ara kararı ile davacının talebi üzerine tarafına tebliğ edilen bir işlem olmadığı iddiası idareye sorulmuş, davalı idarenin Tebliğ’deki bedeller üzerinden ödeme yapılacağı, tedaviye ilişkin belgeler ile başvurulması gerektiğine ilişkin işlemin davacıya sözlü olarak bildirildiği, yazılı bildirilmediği cevabının verildiği, bunun üzerine Danıştay 2. Dairesi 09.09.2013 tarihli ve E:2009/4653, K:2013/4429 sayılı kararı ile doğumun gerçekleştiği tarih itibariyle … İlinde yeni doğan bakım ünitesi bulunan hastane olup olmadığı araştırılarak, zımni red işlemi hakkında karar verilmesi gerekirken davacıya tebliğ edilmeyen icrai niteliği bulunmayan işlem esas alınarak davanın kısmen reddi, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilemeyeceği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuş olduğu, Mahkeme tarafından da bozmaya uyularak olayda … ilinde yeni doğan ünitesi olup olmadığı idare ajanınca araştırılmadan davacının kendi çabasına bırakıldığı, davacının da özel bir hastanede yer bulabildiğinden doğumunu burada gerçekleştirdiği, acil hallerde zorunlu olarak başvurulan özel sağlık kurumlarınca verilen ve doğrudan tedavi hizmetine ilişkin giderlerin tamamının mevzuat gereği ilgilisine ödeneceği gerekçesiyle zımni redde yönelik işlem iptal edilmiş ve bedelin iadesine karar verildiği görülmüştür.
Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderlerine ilişkin Yönetmeli’ğinin,15. madde ve 25. Maddelerinde acil vakalar tanımlanmış, 15. maddede ”Acil vakalarda, …..hastanın gerekli tedavisi hastanın bizzat kendisi veya hasta ile ilgili biri tarafından derhal yaptırılacağı, bu muayene ve tedavi mümkün olduğu takdirde, memurun bağlı olduğu kurum tabibine, olmadığı takdirde hükümet tabibine veya belediye tabibine veya sağlık ocağına; mümkün olamadığı takdirde, bu Yönetmeliğin 8’inci maddesinde belirtilen hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine; bu da mümkün olmadığı takdirde, serbest tabibe veya özel sağlık kuruluna başvurulmak suretiyle yaptırılacağı, gerekli işlemler sonradan tamamlanacağı, ” 25. maddede ” Vakanın acil olması nedeniyle, gerekli başvurma ve yollama işlemleri yaptırılmadan tedavi sağlandığı takdirde, tedavi giderlerinin ödenebilmesi için a) Lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde tamamlanması, b) Bu tedavi, resmi sağlık kurumları veya kuruluşlarına başvurmaya imkan bulunamadan özel sağlık kurumları veya kuruluşlarında yaptırılmışsa, ayrıca, vakaya el koyan ve ilk müdahaleyi yapan tabip tarafından, vakanın acil nitelikte olduğunun ve derhal müdahaleyi gerektirdiğinin raporla belgelendirilmesi gerektiği, gerekli işlem ve belgeler tamamlanmadan yapılmış olan giderlerin bedeli, bunların tamamlanmasından sonra, faturalar verilmek suretiyle kurumdan alınacağının yazdığı, tedavi giderlerinin ödenmesine ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nde (Sıra No : 8) amaç, kapsam ve dayanağına ilişkin açıklamalarında, tebliğin amacının kapsama giren hak sahiplerinin sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilerine ilişkin geri ödeme kriterlerini tespit ettiği, kapsamının ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamına giren personel hakkında da uygulanacağı, dayanağında ise Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlendiğinin yazdığı, ”Acil Vakalarda Tedavi” başlığı altında düzenlenen 3. maddesinde Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 15. ve 25. maddelerine göre vakanın acil olması nedeniyle gerekli başvurma ve yollama işlemleri yapılmadan doğrudan sağlık kurum ve kuruluşunca tedavi sağlandığı takdirde tedavi giderlerinin ödenebilmesinde acil vakalara ilişkin tedavilerde sağlık kurumu tarafından verilen hizmetlerin bedelleri Tebliğ Eki ”Paket İşlem Fiyat Listesi’nde(EK-9) yer alması durumunda bu liste fiyatları üzerinden, bu fiyat listesinde yer almıyorsa Tebliğ Eki ” Sağlık Kurumları Fiyat Listesi ” (Ek-8 ) esas alınarak ödeneceği, Acil haller dışında Maliye Bakanlığı ile sözleşme imzalamayan sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan tedaviler ilişkin bedellerin ödenmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta davacının sevk zinciri içinde yaşanan eksiklikler sonucu …’daki özel hastaneye vakanın acil olması nedeniyle başvurduğu ve bedelin karşılanması gerektiği açıktır. Fakat vakanın acil olduğu durumlarda tedavi özel hastane tarafından verilirse mevzuat gereği Tebliğ hükümlerinde acil vakalarda gerekli başvurma ve yollama işlemleri yapılmadan doğrudan sağlık kurum ve kuruluşunca tedavi sağlandığı takdirde tedavi giderlerinin ödenebilmesinde sağlık kurumu tarafından verilen hizmetlerin bedelleri Tebliğ Eki ”Paket İşlem Fiyat Listesi’nde(EK-9) yer alması durumunda bu liste fiyatları üzerinden, bu fiyat listesinde yer almıyorsa Tebliğ Eki ” Sağlık Kurumları Fiyat Listesi ” (Ek-8 ) esas alınarak ödeneceği yazdığı, Mahkeme tarafından ise bu hükümler dikkate alınmadan tamamının ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar Mahkeme tarafından bedelin tamamının ödenmesi yönünde hüküm kurulmuş olsa da bahsedilen Tebliğ hükümleri çerçevesinde ödeme yapılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.