Danıştay Kararı 15. Daire 2016/151 E. 2018/8487 K. 25.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/151 E.  ,  2018/8487 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/151
Karar No : 2018/8487

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : 28.12.2010 tarihinden itibaren yetkilendirmiş gümrük müşaviri olarak görev yapmakta olan davacının 29.04.2013 – 18.06.2013 tarihleri arasındaki işlemlerine ilişkin olarak Gümrük ve Ticaret Müfettişliği’nce yapılan inceleme ve denetim sonucunda hazırlanan 10.12.2013 tarih ve … sayılı İnceme Raporu’nda, davacının yetkilendirilmiş gümrük müşaviri olmadan önce gümrük müşaviri olarak çalıştığı Uğraş Gümrük Müşavirliği firması ile hukuki olarak irtibatını kesmekle birlikte fiiliyatta ilişkilerini sona erdirmediğinin tespit edilmesi sebebiyle, davacının yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği belgesinin Gümrük Yönetmeliği’nin 578. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iptaline ilişkin Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 10.11.2014 tarih ve 161.02.02 … sayılı işleminin; işlemde bahsedilen müfettiş raporunda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği belgesi ile ilgili işlem yapılmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildirildiği, davacının savunması alınmaksızın tesis edilen işlem ile savunma hakkının ihlal edildiği, yetki belgesinin iptaline gerekçe olarak gösterilen maddi vakıaların gerçek durumu yansıtmadığı gerekçesiyle hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek iptali istemi ile açılan davada, … İdare Mahkemesi’nce; davacının A.TR, EUR.1 vs. gibi dolaşım belgelerinin onay ücretinden kaynaklanan hizmet bedellerini dolaylı temsilci durumundaki gümrük müşavirliği firmalarına fatura ettiği, dolayısıyla dolaylı temsil gösteren gümrük müşaviri ve tespit işlemi yapan yükümlüler ile doğrudan veya dolaylı olarak iş ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik olarak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı sayılı kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Dava; Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri olan davacı tarafından, Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Belgesi’nin Gümrük Yönetmeliği’nin 578/2. maddesi uyarınca iptal edilmesine ilişkin 10/11/2014 tarih ve … 02 (GMM-M330123) sayılı Gümrükler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
2013 yılı Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri ve Gümrük Müşavirleri Denetim Programı kapsamında davacı hakkında yapılan denetim sonrasında hazırlanan 18.06.2013 tarih ve … sayılı raporun Rehberlik Teftiş Başkanlığı’nca yeterli görülmeyerek, davacının daha önce Gümrük Müşaviri olarak çalıştığı Uğraş Gümrük Müşavirliği firması ile halihazırda sahibi olduğu B…. Gümrük Müşavirliği firması arasındaki dört adet faturaya yönelik ilişkinin mahiyetinin daha detaylı araştırılmasının 02.08.2013 tarih ve 062-16018/14 sayılı yazı ile istenildiği, anılan yazı gereği yapılan inceleme sonucu hazırlanan 10.12.2013 tarihli raporda yer verilen 05.12.2013 tarihli davacıya ait ifade tutanağında; …. Gıda ve Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin gümrük müşavirliği işlemlerinin D….. Gümrük Müşavirliği Ltd. Şti tarafından takip edildiği ve sonuçlandırıldığı, ….. Şeker Tarım Ürünleri Doğal Mineralli Su ve İçecekleri Nak. Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin geçmişte çeşitli gümrük müşavirliği ile çalıştığı, halihazırda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği işlemlerinin kendisi tarafından, gümrük müşavirliği işlemlerinin ise Uğraş Gümrük Müşavirliği tarafından yürütüldüğü, ……. Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği işlemlerini 2013 yılı ocak ayında devraldığı, gümrük müşavirliği işlemlerinin ise ……. Gümrük Müşavirliği tarafından yürütüldüğü, …. Hizmetleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne ait genel antrepoya Mersin’deki tüm gümrük müşavirliği şirketlerinin mükelleflerinin eşyalarının koyulduğu, …… Gıda Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin gümrük müşavirliği işlemlerinin Kadıoğlu Gümrük Müşavirliği tarafından yürütüldüğü, …. Gümrük Müşavirliği ile şirketi arasında geçmişte ortaklık ilişkisi olduğu, ancak bu ilişkinin sona erdiği, ….. Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği’nin …… Bank … Şubesi hesabına 2012 yılında U…… Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi tarafından 649,00-TL elleçleme ücreti, 472,00-TL, 1.160,00-TL, 236,00-TL gibi muhtelif ödemelerin yapıldığı hususu ile ilgili olarak, çeşitli gümrük müşavirliği şirketlerinden geldiği görülen ödemelerin bu firmalar adına yaptıkları işlemlere ilişkin ödemeler olduğu, gümrük müşavirliği şirketlerinin vekili oldukları firmalar adına ödemeler yapabildikleri, daha sonra kendilerine ödenen paralar ile resmi kurum ve kuruluşlara ödenen ücretlerin dekont edilerek iş sahiplerinden tahsil edildiği, bahsi geçen ödemelerin bu şekilde yapılmış ödemeler olduğu yönünde beyanda bulunduğu, davacının mazeretlerinin raporu hazırlayan gümrük ve ticaret başmüfettişince kabul edilebilir bulunduğu ve yetki belgesinin iptali yönünde işlem yapılmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildirildiği, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün bila tarih 82858591/663.05 sayılı yazısı ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın görüşünün tekrar değerlendirilmesinin istenildiği, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın bila tarih ve … sayılı yazısı ile davacı ile …… Gümrük Müşavirliği şirketinin fiiliyatta birlikte çalıştıklarını gösteren (aynı adreste çalışma, giderleri müşterek karşılama, vb.) bilgi ve belge bulunmadığı, banka hesabına yapılan ödemelerin davacının yetki belgesinin iptalini gerektirip gerektirmediği husunun Gümrükler Genel Müdürlüğü’nce değerlendirilmesi gerektiğinden ilave görüşlerinin bulunmadığının bildirildiği, davacının Ek Savunmasında beyan ettiği bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacı tarafından sunulan hizmetlerin sözleşmeye dayandırıldığı, faturanın ise dolaylı temsilci konumundaki gümrük müşavirine değil de yükümlüye kesildiği görüldüğünden, davacının dolaylı temsil suretiyle faaliyet gösteren gümrük müşavirleri ya da tespit işlemini yaptıran yükümlüler ile doğrudan veya dolaylı bir şekilde iş ilişkisi içinde bulunduğu tartışmasız biçimde ortaya konulamadığından, davacının yetki belgesinin iptaline yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yukarıda belirtilen gerekçelerle temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.